Belirsizlik, olayların gerçekleşme olasılığının bilinmediği durumu anlatmaktadır. Matematiğin bir dalı olarak olasılık, geleceğin tahmin edilmesi veya belirsizliğin ölçülmesidir.
İktisat ve finans biliminde önemli bir yere sahip olan belirsizlik, davranış bilimleri kapsamında teorik ve ampirik pek çok araştırmaya konu olmuştur. Kazançlarını arttırma amacında olan ekonomik birimlerin kararları, geleceğin belirsiz olması ve fiyatların tahmin edilememesi nedeniyle risk içermektedir. Belirsizlik ve risk bir arada kullanılsa da farklı durumları ifade eder. Risk zarar etme olasılığı iken belirsizlik olası sonuçların bilinmediği durumları göstermektedir. Kısacası risk, yatırım getirisinin belirsizliği olarak da tanımlanabilir.
İktisat ve finans literatüründe belirsizlik ortamında karar alma ilk olarak Beklenen Fayda (Değer) Teorisi ile Bernoulli (1738) tarafından ortaya atılmıştır. Von Neumann ve Morgenstern (1944) aksiyomlarıyla Beklenen Fayda Teorisi’ni geliştirmiştir. Markowitz (1952) Portföy Yaklaşımı’nı ortaya atarak yatırımcıların riskten kaçındıkları, çok az belirsizlik altında beklenen getirileri aynı olan portföyler arasından riski en düşük olanı tercih etmelerine yönelik modeliyle Fayda Teorisi’ni desteklemiştir. Portföy Teorisi’ni zenginleştiren Sharpe (1964), Lintner (1965) ve Mossin (1966) Finansal Varlıkları Fiyatlama Modeli’nde beta ile ölçülen sistematik riski kullanarak belirsizlik koşullarında varlık fiyatlarını belirlemişlerdir. Merton (1973) menkul kıymetlerin gelecek getirilerindeki belirsizliğin dışında fiyatlar genel dengesi, gelecekteki yatırım fırsatları ve iş gücü maliyetleri gibi çeşitli belirsizliklerin de olduğunu ve bunların da fiyatlanabileceklerini öne sürmüştür. Nitekim ekonomi ve finans alanında ulusal ve uluslararası düzeyde yaşanan değişimler belirsizlikleri ve riskleri arttırarak ekonomilerin, kurumların ve yatırımcıların karar alma süreçlerini zorlaştırmaktadır. Belirsizlik ortamında riskten kaçınma ve risk alma tercihleri, Beklenen fayda Teorisi, Portföy Teorisi ve Varlıkları Fiyatlama Modeli altında literatüre geçmiştir. Beklenen Fayda Teorisi’ni eleştiren ve Beklentiler Teorisi’ni ortaya atan Kahneman ve Tversky (1979) ise insanların rasyonel davranmadığı varsayımı ile belirsizlik ortamında risk tercihlerini duygusal ve sezgisel boyutlarıyla test etmiştir. Son yıllarda, davranış bilimlerinin insan beyninin belirsizlik ortamında karar alma süreçlerini araştırmaya yönelmesi ile nöro iktisat ve nöro finans alanları literatüre girmiştir.
Günümüzde finansal kuruluşlar belirsizliği satın alarak müşterilerinin finansal kararları ve risklerini yönetmek için çeşitli ürünler geliştirmişlerdir. Belirsizlikten korunmak için kullanılan en yaygın finansal araçlar portföy türev araçları ve sigortacılık ürünleridir.
Esin Okay