DİL GELİŞİMİ

Ayşegül GÜVEN views369

Kişinin içinde bulunduğu toplum tarafından kullanılan, yazı, işaret, söz ile aktarılan semboller bütünüdür. İnsan bütün canlılar içinde iletişimin en gelişmiş şekline yani konuşma yeteneğine sahip varlıktır. Sözlü ya da yazılı iletişimin temel elemanı da dildir. Bu anlamda dil ve konuşma birbiriyle ilişkili ancak farklı kavramlardır, konuşabilmek için dil ediniminin sağlanmış olması gerekir. İçinde yaşanılan toplumun semboller dizisi edinildikten yani dil edinimi tamamlandıktan sonra birey bu kazanımını sözel olarak, konuşarak ifade edebilir. Yeni doğanın dil edinim süreci de doğum ağlaması ile başlar. Normal solunumu gerçekleştirebilmek gibi tamamıyla fizyolojik bir temeli olan bu ağlama, çocuğun kendi sesini duymasını da sağlayarak dil gelişimine önemli bir temel oluşturur. Doğduğu andan itibaren sesli bir varlık olan çocuk, böylece en azından büyüklerinin gözünde, hayata gayet ilkel bir ses dağarcığı ile başlar. Daha sonra ağlama, mırıldanma, gülme, agulama ve babıldamalarla ihtiyaçlarını ifade etmeye çalışır. Özellikle yaşamın ilk altı ayında sözel iletişimi ağlamalar ve ses çıkarmaları ile sınırlıdır. Buna karşın sözel olmayan iletişimi, jest, mimik ve beden dilini yoğun olarak kullanır. Yaşamın ilk bir yılını hızlı fiziksel büyüme ve sinir-kas olgunlaşması ile geçiren bebek böylelikle konuşmada kullanılan organları üzerinde kontrol sahibi olur ve çıkarabildiği sesleri çeşitlendirir. Söz öncesi bu dönemde, bebeğin fizyolojik olarak sınırlı sözel iletişim becerileri ve iletişim için kullandığı beden diline anne ve çevresindeki insanlar tarafından olumlu cevapların verilmesi, söze dökülmesi sağlıklı bir dil gelişiminin temellerini oluşturur.

Hem akustik özellikleri hem de anlamları açısından gerçek kelime, çocuğun bilerek, isteyerek, benimseyerek çıkardığı, anlamlı ve amaçlı kullandığı kelimedir. Kelimeyi anlama (alıcı dil), kelimeyi kullanmadan (ifade edici dil) daha önce gelişir. Çocukların dili etkin olarak kullanmayı öğrenmeden çok önce onları anladığını gösteren araştırma bulguları da bunu doğrulamaktadır. Tipik gelişim gösteren çocuk bir yaşında 3-7 kelimeyi anlamlı ve amaçlı kullanabilir, etrafındaki insanların ve nesnelerin isimlerini bilir. ‘Bitti’, ‘yok’, ‘gitti’, ‘gel’ gibi tek kelimelik cümlelerle iletişime geçer. Sesten söze geçişin gerçekleştiği bu dönemde iletişimsel jestler yoğun olarak kullanılır ve dil gelişimi birinci yılın sonuna doğru hızlı bir ivme gösterir, çocuğun sözcük dağarcığı 7-50 kadar kelimeyi içerir. İkinci yılın sonunda 100-150 kelimeye ulaşır ancak daha fazlasını, 300 kadar kelimeyi anlar. “Anne gel”, “mama bitti” gibi ikili üretimler yapar. Üç yaşında, yaklaşık 1.000 kadar kelimeyi hem alıcı dil hem ifade edici dil sözcük dağarcığına katmıştır. Çocuk bu yaşta iki fiilli, üç dört kelimeli cümleler kurabilir, ayrıca jest ve mimiklerin yerini hareketlerin fiillerle ifadesi alır. Üçüncü yılın sonunda sayısal ilişkiler kurabilen çocuk, dördüncü yaşını bitirdiğinde çok zamanlı, birden fazla fiilli cümleleri kullanabilir. Tipik gelişim gösteren hemen hemen bütün çocuklarda ana dillerini oluşturan seslerin öğrenilip kazanılması da bu yaşta tamamlanır ve çocuğun konuşması yetişkin konuşmasının özelliklerini taşır.

Çocuk, dil edinim sürecinde, yaşamın ilk dört yılında seslerden hecelere, hecelerden kelimelere ve kelimelerden cümlelere geçerek dördüncü yılın sonunda anadilinin karmaşık dil bilgisel yapılarını sosyal bağlama uygun olarak kullanıp anlama yetkinliğine erişir.

Ayşegül Güven

En az 3 karakter girmelisiniz.
En az 3 karakter girmelisiniz.
2022 ©
Sosyal Bilimler Ansiklopedisi