DÜYÛN-I UMÛMIYE

Fatmagül DEMİREL views4064

Osmanlı Devleti’nin dış borçlarının belirli bir plan dâhilinde ödenmesi için II. Abdülhamid döneminde oluşturulan kurumun adıdır. Tam adı Düyûn-ı Umûmiye-i Osmaniye Vâridat-ı Muhassasa İdaresi’dir.

Osmanlı Devleti’nde ilk dış borçlanma antlaşması Sultan Abdülmecid (ö. 1861) döneminde, Londra bankerlerinden Dent Palmer and Company ve bunun Paris’teki şubesi Goldsmith and Company ile 4 Ağustos 1854 tarihinde yapılmıştır. Kırım savaşının masraflarını karşılamak amacıyla üç milyon sterlin ile başlayan dış borçlanma artarak devam etmiş, daha sonraki yıllarda alınan borçların büyük bir kısmı da önceki borçların faiz ve anapara ödemelerine harcanmıştır. Osmanlı Devleti, yabancı sermayedar gruplarına borçlanmadan önce yaşanan ekonomik krizleri iç borçlanma yoluyla aşmaya çalışmıştır. 1875 yılına gelindiğinde ise hem iç hem de dış borçlarını ödeyemeyecek duruma düşmüş ve dış borçları iki yüz milyon İngiliz lirasına yükselmiştir. 1876 yılının Nisan ayında tüm borçların ödemesi durdurulur. Ağustos ayının sonlarında tahta çıkan II. Abdülhamid (ö. 1918), ağır bir borç yüküyle iflasını ilan eden bir imparatorluğu devralır. Bu süreçte yaşanan malî buhranın aşılması için 1879’da Osmanlı Bankası ve Galata Bankerleriyle bir anlaşma yapılarak iç borçlara karşılık olmak üzere tuz, ipek, tütün, içki, av ve damga resminden oluşan altı gelir kaynağı tahsis edilir. Anlaşma gereğince Maliye Nezaretine bağlı olarak kurulan Rüsûm-ı Sitte İdaresi bu gelirleri devlet hesabına toplayarak alacaklılara dağıtacaktır. İç borçlanmaya karşı getirilen bu çözüm, dış borç alacaklıları tarafından büyük bir tepkiyle karşılanır. Fransız, İngiliz, Avusturyalı, Alman ve diğer alacaklıların temsilcileriyle yapılan görüşmeler 20 Aralık 1881 tarihli “Muharrem Kararnamesi” ile neticelenir. Kararname ile dış borçların ödeme şartları yeniden düzenlenir ve devletin gelirlerinin bir kısmı borçlara karşılık olarak gösterilir. Daha önce kurulmuş olan Rüsûm-ı Sitte İdaresi feshedilir yerine Düyûn-ı Umûmiye-i Osmaniye Vâridat-ı Muhassasa İdaresi kurulur. Düyûn-ı Umûmiye İdaresi’ne tuz, ipek, tütün, içki, av ve damga vergisinin dışında, Bulgaristan vergisi, Kıbrıs adasının gelir fazlası, Şarkî Rumeli vergisi, gümrük gelirleri, temettü ve tömbeki vergisi tahsis edilmiştir.

Düyûn-ı Umûmiye yönetiminin en yüksek organı olan idare meclisi, alacaklıları temsil eden yedi üyeden oluşmaktaydı. Meclisin başkanlığı Fransız ve İngiliz temsilcilerine aitti. Bu üyeler her beş yılda bir nöbetleşe başkanlığı yürütmekteydi. Osmanlı hükûmetinin bir komiser ve müfettişler aracılığıyla meclisin çalışmalarını denetleme yetkisi olmasına rağmen Düyûn-ı Umûmiye yönetiminin icraatlarına doğrudan müdahale veya yaptırım gücüne sahip değildi. Hükûmet ve idare arasında meydana gelen anlaşmazlıklar taraflar arasında belirlenen dört kişilik bir hakem heyeti tarafından çözüme bağlanmaktaydı. Düyun-ı Umûmiye, gelir-gider ve taksitler için hazırladığı bütçeyi her malî yılın başından iki ay önce Maliye Nezâreti’ne sunmaktaydı. Düyûn-ı Umûmiye kendi denetimine bırakılan vergileri toplamak amacıyla imparatorluğun farklı şehirlerinde kurduğu şubeleriyle çalışmalarını yürütmüştür. Balkan Savaşı’ndan önce Adana, Halep, Edirne, Ankara, Bağdat, Beyrut, Bursa, Draç, Erzurum, Midilli, Manastır, Musul, Selanik, Sivas, İzmir ve Trabzon gibi şehirlerde Düyûn-ı Umûmiye Başmüdürlükleri bulunmaktaydı. Bunun yanı sıra farklı yerlerde de 692 müdürlüğü vardı. Geniş bir teşkilat ağına sahip olan Düyûn-ı Umûmiye’de çalışan memur sayısı da fazlaydı. 1912 yılında 8931 memur çalışmakta ve bunların 5682’si daimî 3253’ü ise geçici statüdeydi.

Düyûn-ı Umûmiye kurulduktan sonra ilk çalışmalarına İstanbul’da, Bahçekapı’da bulunan Köprülü Han’daki kiralık dairelerde başladı. Sonra Cağaloğlu’nda, Çiftesaray denilen mevkide yeni binası inşa edildi. Binanın mülkiyeti devlete aitti, idare kiracı durumundaydı. Düyûn-ı Umûmiye binası ihtişamlı bir yapı olarak 1895 yılının sonunda tamamlandı. Resmî açılışı 31 Ocak 1896 tarihinde yapılan bina bugün İstanbul Erkek Lisesi’nin kullanımındadır.

Osmanlı borçlarının belirli bir plan dâhilinde ödenmesi için kurulan Düyûn-ı Umûmiye’nin varlığı, Avrupalı devletlerin hem siyasi hem de malî müdahalelerine kapı aralamıştır. Borçların düzenli olarak ödenmeye başlamasıyla birlikte, Osmanlı Devleti 1875 Moratoryumu ile kaybettiği malî itibarını yeniden toparlama imkânı bulmuştur. Düyûn-ı Umûmiye kurulduktan sonra da Avrupa finans çevrelerinden borç alınmaya devam edilmiştir. Alınan yeni borçlar Düyûn-ı Umûmiye’nin kurduğu sıkı denetim ve yapılan düzenli ödemeler sayesinde daha uygun koşullarda olmuştur. Borçlarının ödenmesine Cumhuriyet Türkiyesi’nde de devam edilmiş ve borçların son taksiti 1954 yılında ödenerek Osmanlı Devleti’nin borçları kapatılmıştır.

Fatmagül Demirel

Kaynakça

Blaisdell, Donald. Osmanlı İmparatorluğunda Avrupa Malî Denetimi: Düyunuumumiye. Çev. Ali İhsan Dalgıç. İstanbul: Doğu-Batı, 1979.

Demirel, Fatmagül. Sultan II. Abdülhamid’in Mirası: İstanbul’da Kamu Binaları. İstanbul: İstanbul Ticaret Odası Yayınları, 2011.

Küçük, Cevdet ve Tevfik Ertüzün. “Düyûn-ı Umûmiye.” Türkiye Diyanet Vafı İslâm Ansiklopedisi 10 içinde. İstanbul: TDV Yayınları, 1994. 58-62.

Önsoy, Rifat. Mali Tutsaklığa Giden Yol: Osmanlı Borçları 1854-1914. Ankara: Turhan Kitabevi, 1999.

Pamuk, Şevket. Osmanlı Ekonomisinde Bağımlılık ve Büyüme (1820-1913). İstanbul: İş Bankası Yayınları, 2020.

Parvus Efendi. Türkiye’nin Mali Tutsaklığı. Çev. Muammer Sencer. İstanbul: May Yayınları, 1977.

Toprak, Zafer. “Düyûn-ı Umûmiye-i Osmaniye.” Düyûn-ı Umûmiye’den İstanbul (Erkek) Lisesi’ne içinde. İstanbul: İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı Yayını, 2006. 19-22.

En az 3 karakter girmelisiniz.
En az 3 karakter girmelisiniz.
2022 ©
Sosyal Bilimler Ansiklopedisi