İRTİDAT

İrfan İNCE views1737

Kelime anlamı “dönmek, geri çevirmek” anlamındaki “redd” kökünden gelen irtidat, terim olarak bir Müslüman’ın İslâm dininden çıkması demektir. Kur’ân-ı Kerim’de birçok ayette iman ettikten sonra dinden ayrılanların doğru yoldan sapmış oldukları, dünyada ve ahirette elem verici bir azaba çarptırılacakları belirtilir ancak irtidadın dünyadaki cezai yaptırımının ne olduğu açıkça ifade edilmez (Bakara 2/108, 217; Âl-i İmrân 3/86-91). Klasik fıkıh öğretisinde, fâilin erkek olması durumunda cezaî yaptırımın ölüm olduğu üzerinde görüş birliği bulunduğu vurgulanır. Bu hükmün temel dayanakları olarak zikredilen delillerin başında genel ifadeli “Dinini değiştireni öldürün” mealindeki hadis gelir (Buhârî, “İstitâbetü’l-mürteddîn”, 2). Cezanın temellendirilmesi bağlamında zikredilen diğer bir kısım hadislerde ise eylem “dinini terk edip cemaatten ayrılan” ve “Allah ve resulüne savaş açan” şeklinde nitelenir; eylemin niteliğine yönelik dikkat çeken bu unsurların cezaî yaptırıma bağlanan irtidat eyleminin hukukî tanımında büyük oranda göz ardı edildiği görülür. Bunun önemli bir istisnası, failin kadın olması durumunda ölüm cezası yerine tövbe edene dek hapis cezasının uygulanacağı görüşünde olan Hanefî ve Ca’ferî mezheplerinin yaklaşımında görülebilir.

Hanefî mezhebinin, anılan görüşü temellendirirken irtidat cezasını savaş hukukuyla ilişkilendirmesi dikkat çekicidir: Din açısından kişilerin eylemlerinin karşılığını alacağı yer ahiret âlemidir; bir eylemin dünyada cezalandırılmasının öngörülmesi ise dinin toplum olarak insanlara dönen bir faydayı gerçekleştirme amacına işaret eder. Bu amacı korumak hedefiyle din değiştirmenin cezalandırılması yoluyla sağlanacak olan fayda, mücerret din değiştirmenin cezalandırılması ile değil, irtidat eylemiyle toplum güvenliğine yönelik açık bir tehdidin cezaî yaptırıma bağlanmasında söz konusudur. Dolayısıyla, kadınlar savaşa fiilen katılmamaları sebebiyle savaşta öldürülmediği gibi, irtidat etmeleri durumunda da öldürülmezler. 

Hz. Peygamber’in sağlığında İslâm’dan ayrıldığını ilân edip Müslümanların canlarına, mallarına, siyasî birliklerine ve toplum olarak varlıklarına büyük zararlar verenler ağır bir şekilde cezalandırılmış olmakla birlikte sadece dinden döndüğü için bir insanın cezalandırıldığına dair örnek bulunmamaktadır. Hz. Ebû Bekir döneminde İslâm’dan ayrılıp eski dinine dönme veya namaz kılıp oruç tutmakla birlikte malî bir yük getiren zekâtı vermeme şeklinde kendini gösteren “ridde olaylarında” Hz. Ebû Bekir’in her iki grupla savaşması, temelde devlet otoritesine karşı başlatılan isyan hareketlerinin bastırılması amacına yöneliktir.

İrtidat cezası özellikle 19. yüzyılın sonlarından itibaren yadsınamaz bir şekilde değişen sosyal-siyasî ve kültürel şartların etkisi altında, İslâm dünyasında bir kısım ulema ve aydın tarafından farklı şekilde değerlendirilmiştir ve hâlen tartışılan bir konudur. Klasik görüşü savunan geniş kesimlerin yanında, fıkıh öğretisi ilkeleri dikkate alındığında yaptırımın değişmez nitelikte (hadd) bir ceza değil, siyasî otoritenin takdir yetkisine bırakılmış bir tasarruf (ta’zîr) şeklinde değerlendirilmesi gerektiğini, bu cezanın Müslümanların içinde olduğu farklı siyasi ve kültürel oluşumlar, dönemin toplumsal yapısı ve uluslararası ilişkilerini belirleyen şart ve kabullerin etkisinde gündeme geldiğini, söz konusu bağlam ve şartların günümüzde ortadan kalktığını ifade eden görüşler de bulunmaktadır. “Dinde zorlama yoktur” (Bakara 2/256) ilkesinin temel ilke olup irtidadın cezaî yaptırıma bağlanmasının bu ilkeyle bağdaşmayacağını, fıkıh öğretisinde atıfta bulunulan rivayetlerin öngörülen mahiyette bir hükmün temellendirilmesi için yeterli kesinlik derecesinde olmadıklarını veya farklı yorumlara açık olduğunu da savunan bu görüş sahiplerine göre irtidat cezası günümüz için geçerli ya da bağlayıcı değildir.

İrfan İnce

Kaynakça

Avvâ, M. Selîm. Fî usûli’n-nizâmi’l-cinâiyyi’l-İslâmî. Kahire,1983.

Alwani Taha Jabir. Apostasy in Islam: A Historical and Scriptural Analysis. London; Washington: International Institute of Islamic Thought, 2011. 

Bardakoğlu, Ali. “İrtidat.” İslamda İnanç, İbadet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi II içinde. Yay. Haz. İbrahim Kâfi Dönmez. İstanbul 2006. 949-951.

Beroje, Sahib. Farklı Bakış Açılarıyla İrtidat Suçu ve Cezası. Ankara: Fecr Yayınları, 2017.

İnce, İrfan. “Ridde.” Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi XXXV içinde. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2008. 88-91.

Kamali, Mohammad Hashim. Crime and Punishment in Islamic Law: A Fresh Interpretation. New York: Oxford University Press, 2019.

Kâsânî, Alaeddin. Bedâi’ü’s-sanâi’ fî tertibi’ş-şerai’, Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1997.

Rahman, A. Punishment of Apostasy in Islam. Lahore, 1978.

Serahsî, Şemsüleimme. el-Mebsû. İstanbul: Çağrı Yayınları, 1982-83.

En az 3 karakter girmelisiniz.
En az 3 karakter girmelisiniz.
2022 ©
Sosyal Bilimler Ansiklopedisi