Dinlerde tapınmak için özel olarak yapılan kutsal binalar ya da benzeri yapılar; tapınılan yerler, tapınaklardır. 

Gelenekten geleneğe mabetlere mescit, cami, kilise, beth (bet), sinagog, vihara, pagoda, darı mihr, mandi ve benzeri çeşitli isimler verilir. Mabetler çeşitli dinsel geleneklerde tapınmak için inşa edilmiş olan özel yapılardır. Bununla birlikte tapınmak amacıyla kullanılan kutsal mekânlar da mabet kapsamındadır. Çeşitli dini geleneklerde bu bağlamda kullanılan ve kutsiyetine inanılan mezarlıklar, mağaralar, tepelikler, koruluklar ve benzeri mekânlar mabet hüviyeti taşımaktadır. Bu mekânlarda başta kurban olmak üzere çeşitli ibadetlerin icra edildiği görülür. 

Mabetlerin temel işlevi inanan bireylerin bu mekânlarda icra ettikleri ibadetler aracılığıyla kutsalla irtibat kurmalarıdır. Bu bağlamda mabetlerde kurban sunusu, dua, meditasyon, teemmül ve istiğrak gibi birçok ibadet çeşidine rastlanılır. Mabetlerin bir diğer işlevi dinî konularda inananların aydınlatılması ve eğitilmesidir. Bu bağlamda din görevlileri mabetlerde vaaz, hutbe, dinî metinlerin tetkik edilip yorumlanması gibi görevler icra ederler; mabetlerde bu konuda yetişmek isteyenlere yönelik özel eğitimler verirler. Mabetlerin bir diğer işlevi bu mekânların manevi arınma ve temizlenme mekânları olarak görülmesidir. Özellikle monastik yaşama yer veren Hristiyanlık ve Budizm gibi dinî geleneklerde manastırlar bu amaçla yaşamlarının tamamını ya da bir kısmını bu kutsal mekânlarda geçirmeye adayan kişilerin bir araya geldikleri mekânlardır. Bu kutsal mekânlarda bekâret, fakirlik ya da dünya mal ve mülkünden uzak durmak ve manastır kurallarına harfiyen riayet etmek suretiyle kendilerini manevi arınma ve olgunlaşma yoluna adarlar. Mabetlerin bir diğer fonksiyonu da tanrısal alemle ve kutsal varlıklar temas kurmak ve tanrısal varlıkların yeryüzüne ve insanlara yönelik iradelerini öğrenmek amacıyla bu mekânlarda çeşitli ritüellerin icra edilmesine yöneliktir. Sümerlerin Ziggurat olarak adlandırdıkları mabet örneğinde görüldüğü gibi bu mekânlar bu bağlamda ilahî alemle özdeşleştiren gökyüzünün ve göz cisimlerinin gözlemlenmesinde önemli bir işlev görmüştür.

Mabetlerin yapısı ve biçimi gelenekten geleneğe farklılık gösterir. Genelde mabetler ibadet amacıyla özel olarak inşa edilmiş yapılar olmakla birlikte tarihsel süreçte İbrani geleneğinde örneklerine rastlandığı gibi bazı dinlerde göçebe yaşam tarzına paralel olarak çadır ya da çardak şeklinde kurulan geçici mabetlerin varlığı da bilinmektedir. Yine Hititlerde olduğu gibi bazı geleneklerde açık hava mabetlerine de rastlanmaktadır. 

Dinlerin genelinde mabetler tanrının ya da tanrıların evi olarak tanımlanmaktadır. Birçok dinde bu isimlendirme yalnızca metaforik anlamda kullanılırken bazı geleneklerde ise bizatihi tanrıların bu kutsal mekânlarda ikamet ettiklerine inanılmaktadır. Bazı dinlerde dinin yapısına göre mabedin müştemilatı içinde çeşitli unsurlar bulunur. Çok tanrıcı geleneklerde mabetlerde tazimde bulunulan tanrısal varlıkları tasvir eden heykeller, figürler, resimler ya da kabartmalar dikkat çekici bir yer tutar. Bunların huzurunda dua etmek, secde ya da rükû etmek, kanlı ya da kansız kurban sunusunda bulunmak ibadetin önemli bir parçasıdır. Hristiyanlığın özellikle Ortodoks mezhebinde görüldüğü gibi bazı geleneklerde de azizleri ve azizeleri temsil eden ikonaların bulunduğu mekân mabedin önemli bir parçasıdır. İslâm ve Yahudilik gibi dinlerde ise dinin akaidine aykırı olması nedeniyle mabetlerde bu tarz resim, figür, heykel ya da kabartmalara yer verilmez. Yine dinden dine farklılık olmakla birlikte mabetlerin müştemilatı arasında kurban sunularının yapıldığı bir altar ya da mezbah, ibadetleri yöneten din adamlarının ibadetleri yönetirken ya da toplu ibadetlerde cemaate önderlik ederken kullandığı özel bir mekân, cemaatin dinî konularda aydınlatılmasında ve ibadetlerde din adamları tarafından kullanılan özel bölümler, kutsal bazı objelerin muhafaza edildiği, sergilendiği bölmeler, din önderlerinin ve bazı önemli şahsiyetlerin defnedildiği mezarları kapsayan alanlar ve ibadete çağrı için kullanılan kule gibi mekânlar da yer alır. Örneğin İslâm’da Müslümanların bir araya geldikleri ve içinde topluca ibadet ettikleri mabedi, cuma namazlarının kılındığı mekânı ifade eden camilerde namaz kılınan ana mekândan başka, mihrab, minber, kürsi ve minare gibi unsurlar bulunur. Bundan başka bazı camiler; gasilhane, yemekhane, şifahane, medrese, hazire gibi yapı ve alanlarla bir külliye görüntüsü verir.

İslâm, Yahudilik ve Hristiyanlık başta olmak üzere bazı dinlerin mabetlerinde mabedin inşasında dikkate alınması gereken bir yön vardır. Kıble olarak adlandırılan bu kutsal yön, dinin tarihinde ya da inancında kutsiyetine inanılan bir mekânla, mabetle ya da cennet gibi metafizik bir alemle ilişkilidir. Örneğin İslâm’da mabedin yönünün Beytullah olarak adlandırılan Kâbe’ye doğru olması gerekir. Yahudilikte mabedin yönü Bet Amikdaş’ın bulunduğu mekâna, Hristiyanlarda doğuya, Sabiilikte ise ilahi alemin yönü olarak kabul edilen kuzeye doğru olmalıdır.

Şinasi Gündüz

Kaynakça

Eliade, Mircae. Patterns in Comparative Religion. London: Sheed and Ward, 1958.

Eliade, Mircae. The Sacred and the Profane: The Nature of Religion. Çev. W.R. Trask. New York: Harcourt, Brace and World, 1959. 

Hamblin, William J. ve David R. Seely. Solomon’s Temple Myth and History. London: Thames and Hudson, 2007.

Smart, Ninian. The Religious Experience of Mankind. New York: Collins, 1969.

Güç, Ahmet. Dinlerde Mabet ve İbadet. İstanbul: Ensar, 2005.

En az 3 karakter girmelisiniz.
En az 3 karakter girmelisiniz.
2022 ©
Sosyal Bilimler Ansiklopedisi