MELEK

Kamil GÜNEŞ views5981

Sözlükte temel anlamı haber getiren elçi, dirayetli, güçlü ve kuvvetli varlık gibi anlamlara gelen “melek” kelimesi İslâmî literatürde “Allah’ın emirlerine tam olarak itaat eden farklı suretlere girebilen ve duyularla algılanamayan nuranî varlıklar” şeklinde tanımlanmıştır. 

Meleklere benzer birtakım ruhanî varlıkların mevcudiyeti inancı bütün dinlerde vardır. Yahudilik, Hristiyanlık ve İslâm gibi vahye dayanan dinlerde Tanrı ile insan arasındaki mesafe vurgulanarak taraflar arasında ilişki kurma fonksiyonu meleklere yüklenmiştir. 

Meleklerin varlığına iman, Kur’ân’ın açık ifadesiyle İslâm inanç esaslarından biri olup (Bakara 2/177, 285) onları inkar etmek dinden çıkmak anlamına gelir (Nisa 4/136). Melekler hakkındaki tek bilgi kaynağı âyetler ve sahih hadislerdir. Meleklerin duyu organlarıyla algılanamaz varlıklar oluşu, inkâr edilmeleri için bir gerekçe olamaz. Çünkü melekler, gözlem ve deneye dayanan pozitif bilimlerin ilgi alanı dışında kalan fizik ötesi varlıklardır. 

Melekleri diğer varlıklardan ayıran özellikleri şu şekilde sıralamak mümkündür: Onlar nûrdan yaratılmış; yemek, içmek, erkeklik, dişilik, uyumak, yorulmak, usanmak, gençlik, ihtiyarlık gibi fiillerden ve özelliklerden arınmış nûrânî ve ruhanî varlıklardır. Allah’a isyan etmezler. Son derece süratli, güçlü ve kuvvetlidirler. Melekler Allah’ın emri ve izniyle çeşitli şekil ve kılıklara bürünebilirler. İnsan gözü melekleri görebilecek kapasitede yaratılmadığı için melekler gözle görülmezler. Melekler gaybı bilemezler.

Âyet ve hadislerde sayıları hakkında herhangi bir bilgi bulunmayan melekler görevleri açısından şu gruplarda incelenebilirler: Cebrâil, meleklerin şeref ve değeri en yüksek, Allahu Teâlâ’nın emir ve yasaklarını kullarına bildiren, haberler getiren bir vahiy elçisidir. Mikâil, dört büyük melekten biri olup, kâinattaki tabii olayları ve yaratıkların rızıklarını idare etmekle görevlidir. İsrâfîl, sûra üflemekle görevli melektir. Azrâil ise görevi ölüm sırasında canlıların ruhunu almak olduğu için “ölüm meleği” adıyla anılmıştır. Allah’ın muazzam mülk ve otoritesini ifade eden “arş”ını taşıyan ve sürekli Allah’ı tesbih eden melekler vardır. Kirâmen Kâtibîn, insanın sağında ve solunda bulunan iki meleğin adıdır. Sağdaki melek iyi iş ve davranışları, soldaki ise kötü iş ve davranışları tespit etmekle görevlidir. Münker ve Nekir, ölümden sonra kabirde sorgu ile görevli iki melektir. 

Melek inancı varlığın sadece maddi ve görünen nesnelerden ibaret olmayıp manevi âlemlerin de varlığına işaret etmektedir. Meleklerin varlığına iman eden mümin onların mevcudiyetinden manevi destek alır, hayır işleme, sevap kazanma duygusunu canlı tutar. Yaptıklarının kaydedildiği şuuruyla günah işlemekten utanır ve sakınır. İnsana iyi düşünceler aşılayan meleklerin yanı sıra ona vesveseler telkin eden şeytanın varlığı da ontolojik bir gerçek olmakla beraber, Kur’ân şeytana değil, meleklere imanı öne çıkarmaktadır.

Kamil Güneş

Kaynakça

Cevherî, İsmail b. Hammad. es-Sıhâh Tâcü’l-luga. Beyrut: Dâru’l-İlm li’l-Melâyîn, 1990.

Erbaş, Ali. “Melek.” Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi XXIX içinde. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2004. 37-39.

İbn Âşûr, Muhammed Tâhir. Tefsîru’t-Tahrîr ve’t-tenvîr. Tunus: ed-Dâru’t-Tûnisiyye, 1984.

Îcî, Adududdin Abdurrahman b. Ahmed. el-Mevâkıf fî ilmi’l-kelâm. Beyrut: Âlemü’l-Kütüb, ts.

Özervarlı, Sait. “Melek.” Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi XXIX içinde. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2004. 40-42.

Râzî, Fahruddin. Mefâtîhu’l-gayb. Beyrut: Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî, 1420.

Teftâzânî, Sadeddin. Şerhu’l-makâsıd. Beyrut: Âlemü’l-Kütüb, 1998.

En az 3 karakter girmelisiniz.
En az 3 karakter girmelisiniz.
2022 ©
Sosyal Bilimler Ansiklopedisi