“Engellenme, incinme, kısıtlanma ya da haksızlık karşısında gösterilen kızgınlık, şiddet, saldırganlık” anlamına gelmektedir. Öfke muhtemel tehdit ve saldırılara karşı hayatın devamı için tüm canlılarda var olan koruyucu doğal bir duygu olmakla birlikte, istenmeyen sonuçlara, karşılanmayan beklentilere, doyurulmamış isteklere karşı verilen oldukça tahripkâr ve saldırgan olabilen, duygusal genellikle ani gelişen bir tepkidir.

Öfke kavramı kişilik özelliği olup devamlı var olan “sürekli öfke” ve belli bir hedefe gitmesi engellendiğinde anlık oluşan “durumluk öfke” olmak üzere iki başlıkta incelenmektedir. Öfke biçimleri, öfkenin içe veya dışa yönelmesi ve öfke kontrolü şeklinde sınıflandırılmıştır. Öfkeyi doğru bir şekilde yıkıcı olmadan, aşırı kızgınlık ifadelerinin azaltılmasıyla ifade etme becerisine “öfke kontrolü veya yönetimi” denilmektedir. Eğer kişi öfkeyle baş edebilmek için uygun yöntemler geliştirmezse kontrolsüz ve yıkıcı davranışlar ortaya çıkmaktadır.

Öfke insanın yaratılışından gelen fakat kontrolü imkan dâhilinde olan bir özelliktir. İnsandaki akıl gücü öfkeden kuvvetli ve baskın olduğundan öfkenin akıl sayesinde dizginlenmesi mümkündür. Aklın öfkeyi kontrol edebilme özelliğine yani insanın öfkelendiğinde kendisini kaybetmeyip aklı başında kalabilme kabiliyetine “hilm” adı verilir. Aklın yanı sıra sabır, affedicilik, hoşgörü ve tahammül gibi erdemler de hilm kapsamında bulunan erdemlerdir.

Kur’ân ve hadislerde öfkeye yakın anlam ifade etmek üzere gazap ve gay kelimelerinin kullanıldığı görülür. Dini anlamda öfke, insanın doğasında bulunan asli bir öğe olarak görülmüş, övülen ve yerilen olmak üzere iki kısımda ele alınmıştır. İnsanın iyiyi, güzeli, doğruyu savunması, kendi dini değerleri, ırz, can ve mal güvenliğini tehdit eden bir durumda öfkelenmesi şecaatten (cesaretten) sayılmış, teşvik ve takdir edilmiştir. Bunun dışında kişisel ve nefsani olarak görülen öfke yasaklanmıştır. Hz. Peygamber’in hadislerinde öfke anında sağlıklı düşünmenin mümkün olmadığı dikkate alınarak karar ve hüküm verilmemesi gerektiği üzerinde önemle durulur. Ayrıca böyle bir durumdayken kişinin Allah’a sığınması, hesap gününü hatırlaması, sınırı aşıp haksızlığa düşme korkusunu anması tavsiye edilmiş, öfkenin bir intikam aracına dönüştürülmek suretiyle birey ve toplum adına olumsuz bir hüviyete bürünmesinin önüne geçilmek için öfkeyi yutmanın yollarına işaret edilerek affedici olmanın değerine vurgu yapılmıştır (Buhârî, “Edeb”, 44). Ayrıca öfkeyi yatıştırabilmek için abdest almak ve ayakta duruluyorsa oturmak gibi pratik tedbirlere başvurması da önerilmiştir (Buhârî, “Îmân”, 71).

Gülüşan Göcen

Kaynakça

Budak, Selçuk. Psikoloji Sözlüğü. Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları, 2000.

Çağrıcı, Mustafa. “Gazap.” Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi XIII içinde. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 1996. 436-437.

Gazzâlî, Ebu Hâmid Muhammed. İʾü ʿulûmi’d-dîn. Beyrut: Dâru’l-Ma’rife, 1982-83.

Kassinove, Howard ve Raymond C. Tafrate. Anger management: The Complete Treatment Guidebook for Practitioners. California: Impact Publishers, 2002.

Özmen, Ahmet. “Öfke: Kuramsal Yaklaşımlar ve Bireylerde Öfkenin Ortaya Çıkmasına Neden Olan Etmenler.” Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi 39, Sayı: 1 (2006): 39–56.

En az 3 karakter girmelisiniz.
En az 3 karakter girmelisiniz.
2022 ©
Sosyal Bilimler Ansiklopedisi