PAGANİZM

Cengiz BATUK views44254

Başta çoktanrıcı dinler olmak üzere çeşitli geleneklerde görülen puta tapıcılık, putperestliktir.

Paganizm, Latince köylü, taşralı, kırsal anlamlarına gelen “paganus” teriminden türetilmiştir. Bu terim, 4. yüzyıldan itibaren Hristiyanlar tarafından Roma İmparatorluğundaki çok tanrılı inançlara ait pratikleri yerine getiren insanları ifade etmek için kullanılmıştır. Helen, gentile, putperest ve dinsiz (heathen) terimleriyle birlikte Hristiyan olmayanları ifade etmek için, 18. yüzyıldan itibaren de politeist dinlerdeki putperestliği ifade etmek için kullanılmıştır. 

Türkçede putperestliğin karşılığı olarak kullanılmaktadır. Putperest kelimesinin ise tam karşılığı “idolatry”dir. Yunanca eidolon (put, idol) ve latreia (tapınma) kelimelerinden türetilen idolatry, Tanrı’nın yerini tutan, fiziksel bir imgeye sahip olan anıt vb. suret/put (idol) ya da kült imgesi önünde ibadet etme, tazimde bulunma ve onlara değer verme olarak tanımlanır. 

Paganizm, sözcüğü özü itibarıyla aşağılayıcı ve küçültücü bir sözcük olarak Hristiyan olmayanları ve biraz da köylülüğü ve yerelliği ifade etmek için kullanılmış olsa da genel olarak putperestlik, monoteist dinlerin kesin bir dille karşı çıktıkları bir inanma biçimini ifade etmektedir. Tevrat’a göre Hz. Musa’ya verilen on emirde: “Benden başka tanrın olmayacak, kendine yukarıda gökyüzünde ya da yer altındaki sularda yaşayan herhangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın. Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın ...” (Çıkış 20/3-5) ifadesiyle putperestlik kesin olarak yasaklanır. İslâmî kaynaklar, putperestliği çoğunlukla Hz. Nuh dönemiyle başlatırlar. Kur’an-ı Kerim’de putperestlikle mücadele eden en önemli isimlerden birisi olarak Hz. İbrahim sunulmaktadır. Kavmiyle ve babasıyla yaptığı tartışmalarda putlara tapınmanın anlamsızlığını göstermeye çalışmıştır. (En’âm 6/74, 80-81; Meryem 19/42-44; Enbiyâ 21/51-73; Şuarâ 26/70-89).

On emrin açık hükmüne rağmen Yahudi tarihinde zaman zaman putperestlik tartışmaları canlanmıştır. Yahudi topluluğunun farklı zaman dilimlerinde bazen başka toplulukların tanrılarına bazen de kendi tarihlerindeki birtakım unsurlara tapınmışlardır. Tanah’da bunun onlarca örneği yer almaktadır. Hristiyan dünyada ise başta İsa olmak üzere kutsal kişileri ve olayları tasvir etmek için kullanılan ikonalar önemli bir tartışma konusu olmuştur. İznik Konsili’nde (787) ikonalara tazim, meşru kabul edilirken ikonaklazm (put kırıcılık) döneminde bu davranış putperestlik olarak kabul edilmiş ve kiliselerdeki ikonalar parçalanmış ve yakılmıştır. Bunu benimsemeyen Doğu Kilisesi ise putperest olduğu gerekçesiyle aforoz edilmiştir (1054). 

Paganizm, tanrısal varlıkları sembolize eden somut nesnelere tapınmayı ve tazimi içermekte olup, atalar kültü, natüralizm/doğa tapıcılığı, animizm vb. ile ilişkilidir. Eski Kuzey Avrupa, İskandinav inançlarından, Yunan, Roma, Mezopotamya ve İran dinleri de paganizmle ilişkilendirilerek tanımlanmıştır. Çok tanrıcı dinlerin yanı sıra kabile inançları da paganizmle ifade edilmektedir. 

Günümüzde paganizm klasik ve neo-paganizm şeklinde iki grupta tanımlanmaktadır. Klasik ya da geleneksel paganizm ile kadim çok tanrıcı dinsel gelenekler kastedilmektedir. Klasik paganizmde görülen en bariz özellik doğa unsurlarına tazimdir. Su, orman, kaya, dağ vb. tabiat varlıklarının kutsallaştırılmasının yanı sıra yıldız ve gezegenlere de tanrısallık izafe edildiği ve insan kaderi üzerinde tasarruf yetkisi verildiği görülür. Yine tanrısallığının eril ve dişil olmak üzere iki ya da daha fazla unsurdan oluştuğunun kabulü, tanrıçalara özel yer verilmesi, atalara tazim ya da putlaştırılan ataya tapınma, kadın erkek ilişkilerinde serbest davranışlar gözlemlenmektedir. Büyü ve büyüsel uygulamaların yaygınlığı da dikkat çekmektedir. Pagan geleneklere göre doğada çeşitlilik ve farklılık hâkimdir. Bunun da nedeni tanrıların çokluğudur. Ancak yine de paganizmin çoktanrıcılığı tartışma konusudur. Evreni tek bir tanrı olarak kabul eden panteist yaklaşımlardan bütün tanrı ve tanrıçaların daha büyük bir tek bir tanrısal gücün yansıması olduğu şeklinde farklı anlayışlar söz konusudur. 

Modern/Neo-Paganizm ise günümüzde daha çok sistematik ve kurumsal dinlere ve aynı zamanda modern dünyanın inançsızlığına karşı gelişen yeni bir akımdır. Hristiyanlık öncesi (özellikle Avrupa’daki) dinsel inanç ve ritüelleri ihya etmelerinin yanı sıra doğayla uyumu gözeten, bireysel özgürlükleri ve farklılıkları öne çıkaran, her tür dini kurumsallaşmanın karşısında duran tavırlarıyla dikkat çekmektedirler. Pagan teriminin çoktanrıcılığa uygulanmasının kökeni tartışılmakla birlikte 19. yüzyılda paganizm, antik dünyadan esinlenen çeşitli sanatsal grupların üyeleri tarafından bir öz tanımlama olarak kabul edildi. Modern pagan gelenekleri çoğunlukla doğa ibadeti gibi inançları veya uygulamaları içerir. Çoğulculuk, kadın erkek eşitliği, kutsallığın dişil boyutuna ve özgürlük konusuna yaptıkları vurguyla dikkat çekerler. Monoteist geleneklerin hegomonik olduğunu oysa paganizmin kendilerine özgür bir alan sunduğunu iddia ederler.

Cengiz Batuk

Kaynakça

Gündüz, Şinasi. Anadolu’da Paganizm. Ankara: Ankara Okulu Yayınları, 2005. 

Halbertal, Moshe Avishai Margalit ve Naomi Goldblum. Idolatry. Harvard University Press, 1992.

Johnston, Mark. Saving God Religion After Idolatry. Princeton: Princeton University Press, 2009.

MacMullen, Ramsay. Christianity and Paganism in the Fourth to Eighth Centuies. New Heaven & London: Yale University Press, 1997. 

Pizza, Murphy ve James R. Lewis. Handbook of Contemporary Paganism. Leiden & Boston: Brill, 2009. 

York, Michael. Pagan Ethics Paganism as a World Religion. London: Springer, 2016.

En az 3 karakter girmelisiniz.
En az 3 karakter girmelisiniz.
2022 ©
Sosyal Bilimler Ansiklopedisi