Para, mal ve hizmet alımlarında değişim aracı olma işlevini yerine getiren değer tespitlerinde kullanılan ve değer saklama (tasarruf) aracı olma gibi farklı fonksiyonları yerine getiren ekonomik bir birimdir. Paranın geçmişte ilkel toplumlardan günümüzde modern toplum hayatında oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Paranın sosyal statü belirlemede önemli bir rolü üstlendiği herkes tarafından bilinir. Para bir güç unsuru olarak kabul edilmesi onun üstlenmiş olduğu rol ile alakalıdır. Paranın ne olduğu hususu literatürde ortak bir görüş etrafında ele alınamamıştır. Ancak parayı tanımlarken ifade edilen farklı fonksiyonları dikkate alındığında para, toplumun değişim aracı olarak kullandığı ve kıymet belirlemede bir değer olarak kabul edilmektedir. Toplum tarafından kabul gören herhangi bir nesnenin para niteliği taşıyabilmesi için bazı özellikleri taşıması gerekir; 1-Büyük ve küçük işlem hacimlerinin finansmanı için bölünebilir olmalı, 2- Para olarak kabul edilen nesne taklit edilememeli, 3- Paranın bir standardı olmalı, 4- Para çabuk bozulmamalı ve yıpranmamalı, 5-Para farklı mekânlarda ticari işlemlerde kullanılabilmesi için taşınabilir olmalı. 

Paranın en önemli işlevi mübadele (değişim) aracı olmasıdır. Takas ekonomisinin geçerli olduğu mal para döneminde bugünkü manada herhangi bir nesnel paradan söz edilmemektedir. Bu dönemde malın kendisi para niyetine kullanılmakta ve bir başka mal ile değişim gerçekleşmektedir. Buna göre, günümüzde para bir malın başka bir mala dönüştürülmesinde aracı rolü üstlenmektedir. Bir paranın itibarlı bir değişim aracı olabilmesi için değişim işlemlerini karşılayacak miktarda olmasına özen gösterilmelidir. Eğer iktisadî faaliyette değişim işlemini gerçekleştirecek miktarda paranın piyasada bulunmaması ya da gereğinden fazla paranın piyasada bulunması sırasıyla resesyon ve enflasyon gibi iktisadî sorunların yaşanmasına sebep olur.

Paranın önemli İşlevlerinden birisi de bir hesap birimi olma fonksiyonunu yerine getirmesidir. iktisadî faaliyetlerin değeri halk tarafından kabul gören ortak bir birim üzerinden tespit edilir. Bir mal ya da hizmete biçilen değer bir para birimi ile belirlenir. Takas ekonomilerinin olduğu dönemlerdeki gibi bir malın fiyatı başka bir mal cinsinden tespit edilme durumu söz konusu olursa piyasada takibi yapılamayacak düzeyde çeşitli fiyatlama türleri ortaya çıkacaktır. Örneğin 20 farklı malın olduğu bir takas ekonomisinde piyasada olası toplam fiyat sayısı
n.(n-1)/2’den 190 fiyat türü bulunacaktır.

Ayrıca iktisadî faaliyetler sonucu borç alacak ilişkisi yine bir para birimi üzerinden yürütülür. Ayrıca bir işletmenin muhasebe kayıtları ve kar/zarar hesapları yine bir para birimi üzerinden kayıt altına alınır. Para bu fonksiyonu üstlenmekle önemli bir değer kargaşasını ortadan kaldırmış olur. Paranın bir hesap birimi olarak iktisadî faaliyetlerde kullanılması onun ne kadar değerini (satın alma gücünü koruma) koruduğu ile alakalıdır.

Paranın bir başka işlevi kıymet biriktirme (değer saklama/tasarruf) aracı olasıdır. iktisadî faaliyet alanı içinde para her ne kadar değişim işlevi için türetildiği düşünülse de zaman içinde bir servet türü olarak paranın elde tutulması (likidite hâlinde tutulması) onun kıymet biriktirme işlevini de ortaya çıkarmıştır. Servet denilince ilk akla tahvil ve hisse senedi gibi finansal varlıklar, bunun yanında, bina, arsa gibi finansal olmayan varlıklar gelse de paranın elde nakit (likit) tutulması da bir servet türü olarak kabul edilmekte ve para bir değer saklama aracı olarak kullanılmaktadır. iktisadî birimler servetlerini oluştururken servet olarak tutmuş olduğu finansal ya da finansal olmayan varlığın getirisine ve hızla likiditeye (nakite) dönüşümüne göre belirler. Para bu manada en likit servet türüdür. Paranın sayılan tüm bu fonksiyonları yerine getirmesi ancak kullanıldığı toplumda paraya karşı güvenirliğin ve devamlılığın sağlanması koşullarına bağlıdır. Paraya olan güven ve istikrarın sağlanmasını devlet otoritesi gerçekleştirmektedir. Ancak tek başına devlet otoritesi paranın kullanımını ve güvenini tesis etmesi beklenemez. Paranın güçlü bir figür olması ancak toplum nezdindeki itibarına bağlı olmaktadır.

Geçmişten günümüze birçok değişik türde para sistemleri geliştirilmiştir. Bunlar tarihî gelişim sürecine göre; mal para sistemi, madeni para sistemi ve kâğıt para sistemi olmak üzere üçe ayrılmaktadır.

Mal para sistemi, takas ekonomisinin geçerli olduğu dönemlerde kullanılan ve malın malla değişimini öngören bir sistemdir. İlkel toplumların üretim güdüleri sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamak üzerine gelişmiş iken, zamanla insanların bir arada yaşamaları sonrasında ortaya çıkan iş bölümü ve uzmanlaşmanın sonucunda üretim sadece kendileri için değil başka insanların ihtiyaçları için de gerçekleşmeye başlamıştır. Bu durumda malların kendi aralarında belirli oranlarda takas edildiği trampa ekonomisi ortaya çıkmıştır. Bu sistemde değişim ölçüsü olarak tuz, kurutulmuş balık, deri gibi ürünler kullanılmıştır.

Madeni para sistemi, iktisadî faaliyetin gelişimine bağlı olarak mal paranın ticari hacmi karşılamada yetersiz kalması sonucunda malın malla değişim zorunluluğunu ortadan kaldıran ve para üretiminin (miktarının) para olarak kabul edilen madenin miktarı ile sınırlı tutan bir sistemdir. Madeni para sistemi yer yer tek maden sistemi (altın ya da gümüş gibi tek madenin para olarak kullanılması) yer yer de çift maden (altın ve gümüşün aynı anda kullanıldığı para sistemi) sistemi olarak işlem görmüştür. Madeni para sisteminde çift metal sisteminin uygulanması tek metal durumunda maden üretimine bağlı olarak artan ya da azalan para arzının fiyatlar genel düzeyi üzerinde oluşturacağı istenmeyen dalgalanmaları diğer madenden üretilen para ile önlenmesine bağlanmıştır. Bu etki fiyat dalgalanmalarını kontrol edici özelliğinden dolayı paraşütün fonksiyonu ile ilişkilendirilmiş ve adına Paraşüt Teorisi denilmiştir.

Madeni para sisteminde önemli bir sorunun madenden yapılan ve sikke olarak basılan paranın maden miktarına karşılık gelen değeri ile üzerinde yazılı olan ve satın alma gücünü temsil eden değerin (para olarak kullanılan değerin) birbirinden farklı olmasıdır. Bu durum literatürde iyi para ve kötü para nitelemesinin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Parada; iyi para, kötü para ayrışması paraların mal ve hizmet alımında değişim aracı olarak kullanılıp kullanılmayacağını da belirlemiştir. Buna göre; eğer madenden yapılan bir paranın maden olarak değeri üzerinde yazılı olan ve satın alma gücünü gösteren değerinden daha fazla ise bu para iyi para olarak değerlendirilir ve iktisadî faaliyette bu özelliğe sahip olan para maden olarak pazarlanacağı için değişim aracı olma işlevini yerine getiremez. Aksine paranın maden olarak değeri üzerinde yazılı olan değerden daha düşük ise bu para kötü para olarak değerlendirilir ve bu özellikteki paraların maden olarak pazarlanması para olarak kullanılmasına göre daha avantajlı olmayacağı için iktisadî faaliyette bir değişim işlevini yerine getirebilir. Çift metal para sisteminde her iki metal ilk uygulamada kötü para niteliğinde iken madenlerden birisinin diğerine göre üretiminin artması ya da azalması durumunda maden fiyatının değişmesi (artırma ya da azaltma) sonucunu doğuracaktır. Bu durumda kötü para iyi para konumuna ya da iyi para kötü para konuma gelebilir. Bu gelişme çift metal para sisteminde kötü özelliğe sahip olan paranın iyi özelliğe sahip olan parayı piyasadan kovması olarak değerlendirilir ve çift metal para sistemi tekrar tek metal para sistemine dönüşmüş olur. Bu durum literatüre Gresham Kanunu olarak geçmiştir ve topal aksak yürüyen bir sistem olarak eleştirilmiştir.

Kâğıt para sistemi ise üç farklı evreden geçmiştir. Bunlardan ilki madeni para sisteminde para olarak kullanılan altın ya da gümüş paranın yerine geçerli olan, yüzde yüz altın ya da gümüş olarak karşılığı mevcut olan ve yüzde yüz altına ve gümüşe çevrilebilen altın ve gümüş sertifikalarıdır. İkinci olarak; altın ve gümüş sertifikaları uygulamalarındakinin aksine yüzde yüz karşılığı bulunmayan, resmî ya da özel kuruluşlar tarafından piyasaya çıkarılan ve adına banknot denilen kâğıt paralardır. Banknotlar altın para uygulamasında altın miktarının ekonominin ihtiyacı olan para miktarını karşılayacak düzeyde olmamasına bağlı olarak türetilmiştir. Bankalar altın karşılığı yüzde yüz altına dönüşebilir ancak yüzde yüz altın olarak karşılığı olmayan belgeler çıkarmış ve halkın bu belgelere ilgi göstermesiyle banknotlar kâğıt para işlevi görmüştür.

Son olarak kâğıt para sistemi içinde kullanılan para çeşidi günümüzde geçerli olan kâğıt paralardır. Bu para günümüz modern ekonomilerinde kullanılan para olma özelliğini göstermektedir. Bu paralar ülkelerin siyasi bağımsızlık simgesi olarak görülmekte, sınırsız bir ödeme gücüne sahip olmakta ve gücünü kanunlardan almaktadır. Ülkelerin yetkili organları ülkenin para birimini temsil edecek olan para birimine karar verir ve bu paralar para basma yetkisine sahip olan kurul ya da kurumlar tarafından tedavüle çıkarılır.

İlhan Eroğlu

Kaynakça

Aren, Sadun. 100 Soruda Para ve Para Politikası. İstanbul: İmge Kitabevi, 2007.

Mishkin, Frederic S. The Economics of Money, Banking, and Financial Markets. Pearson Education, 2007.

Özatay, Fatih. Parasal İktisat: Kuram ve Politika. Ankara: Efil Yayınevi, 2011.

Parasız, İlker ve Nazım Ekren. Parasal Ekonomi, Teori ve Politika. Bursa: Ekin Yayınevi, 2017.

Parasız, M. İlker. Modern Para Teorisi. Bursa: Ezgi kitabevi, 1998.

Paya, M. Merih. Para Teorisi ve Para Politikası. 6. Baskı. İstanbul: Türkmen Kitabevi, 2013.

Seyidoğlu, Halil. Ekonomi Sözlüğü. İstanbul: Güzem Can Yayınları, ٢٠٠٢.

En az 3 karakter girmelisiniz.
En az 3 karakter girmelisiniz.
2022 ©
Sosyal Bilimler Ansiklopedisi