Kişilerin ticarî faaliyetlerin gerektirdiği sermayeyi sağlayabilmek, ticarî hayatın risklerini paylaşabilmek ve borçlarından doğan sorumluluğu sınırlandırabilmek amacıyla oluşturdukları hukukî örgütlenme şeklidir. Klasik şirketler hukuku öğretisinde, “ortak bir ekonomik amaca ulaşmak için sermayelerin (emek veya malların) bir araya getirildiği sözleşmeye dayalı kişi birliği” olarak tanımlanan şirketin; kişi, sözleşme, sermaye, ortak amaç ve aktif iş birliği unsurlarını içerdiği kabul edilmektedir. Bu ortak unsurları taşıyan şirketler tek tip değildir, hukuk sistemi şirketlerin çeşitli özellikleri itibarıyla (tüzel kişiliğe sahip olup olmama, kişi ve sermaye unsurunun ağırlığı vb.) birbirinden farklılaşmasını mümkün kılmaktadır. Ancak birden fazla kişinin birlikteliği temeline dayalı olan şirketin tanımı, sözleşme ve ortak amaç unsurları tek kişilik şirket yapısıyla uyumlu değildir. Tek kişilik şirketlerde tek kişinin irade beyanına dayalı organizasyon işlemi ön plana çıkar. Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) anonim ve limited şirketler açısından öngörülen bu yapılanma, tek başına ticarî faaliyet yapan kişinin sorumluluğunun sınırlandırılmasına olanak sağlar.

Türk Ticaret Kanunu’nda “şirket” ve “ortaklık” kavramları eş anlamda kanuni terimlerdir. Şirketi oluşturan -gerçek veya tüzel- kişilere “ortak”, anonim şirketlerde “pay sahibi” denir. Asgari ortak sayısı şirketin türüne göre farklılaşır. Örneğin adi şirketler ve kolektif şirketler en az iki, anonim ve limited şirketler ise bir kişiyle kurulabilir. Şirketin temelini oluşturan hukukî işlem “şirket sözleşmesi”, anonim şirketlerde “esas sözleşme”, kooperatiflerde ise “anasözleşme” olarak adlandırılır. Her ortak şirkete belli bir sermaye koyarak katılır, şirkette malî (kâr payı vb.) ve yönetimsel haklara (oy hakkı vb.) sahip olur. 

Küçük çaplı ve geçici ticarî ilişkilerden holdinglere ve finans kuruluşlarına kadar uzanan geniş bir yelpazeye yayılmış olan şirket yapılanmasına ilişkin yasal düzenlemeler çeşitlidir. Kuruluş kolaylığı, farklı boyuttaki faaliyetlere uygun olması vb. nedenlerle en esnek şirket türü olan “adi şirketler” Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) düzenlenmiştir. Tüzel kişiliği olmayan adi şirketler, “ortak girişim”, “konsorsiyum” gibi ticarî iş birlikleri açısından önem taşır. “Ticaret Şirketleri” ise Türk Ticaret Kanunu’nun aynı adı taşıyan İkinci Kitabında düzenlenmiştir. Ticaret şirketleri kolektif, komandit (adi komandit ve paylı komandit), limited, anonim ve kooperatif şirketlerdir. Kooperatifler özel olarak Kooperatifler Kanunu’nda düzenlenmiştir. Ticaret şirketlerinin tümü ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır. Tüzel kişilik ile ortaklardan ayrı ve bağımsız bir hukukî kişilik ortaya çıktığından, yürütülen ticarî faaliyetlerde devamlılık ve kurumsallaşma sağlanmış olur. Şirketin ayrı mal varlığı vardır, haklardan yararlanır, borç altına girebilir, dava açabilir, kendisine karşı dava açılabilir. Ticaret şirketlerinin tümü; tüzel kişi tacirdir, iflasa tâbidir; ticaret unvanı kullanmak, ticarî defter tutmak zorundadır. 

Ticaret şirketlerinden kollektif ve komandit şirketler şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler sermaye şirketidir. Şahıs şirketlerinde ortaklar arası güven önemlidir, sermaye ve şirketin mal varlığı ikinci plandadır; zira şirketin borçlarından dolayı ortaklar sorumlu tutulmuşlardır. Her ortağın yönetim ve temsil yetkisi vardır (özden organ ilkesi), şirket kararlarının alınmasında her ortak eşittir. Sermaye şirketlerinde ise sermaye unsuru baskındır, şirketin mal varlığı şirket alacaklılarının güvencesi durumundadır. Kuruluş için asgari sermaye miktarı aranır, sermayenin belirliliği ve korunması esastır, kişisel emek sermaye olarak getirilemez. Şirketin ayrı bir yönetim/temsil organı (limited şirkette müdürler, anonim şirkette yönetim kurulu) vardır. Haklardan esas itibarıyla sermayeye katılım oranında yararlanılır; genel kurulda kararlar sermayeye dayalı çoğunluğa göre alınır, oybirliği istisnadır. Paylar kural olarak kolay el değiştirdiğinden şirkete giriş ve çıkış şahıs şirketlerine göre daha kolaydır. 

Tipik sermaye şirketi olan anonim şirketler; bankacılık, sigortacılık vb. faaliyetleri nedeniyle ülke ekonomisinde özel öneme sahiptir. Bu gibi anonim şirketler hakkında özel kanunlar bulunmaktadır. Anonim şirket paylarının dolaşımının en üst seviyeye ulaştığı halka açık anonim şirketler [payları halka arz edilen veya borsada işlem görmesi ya da pay sahibi sayısının 500’ü aşması nedeniyle halka arz edilmiş sayılan] ise sermaye piyasası mevzuatına da tâbidir. Tasarrufların yatırımlara aktarılmasını, sermayenin tabana yayılmasını sağlayan halka açık şirketlere özgü kurallar, sermaye piyasasının güvenilir ve şeffaf işlemesini sağlayacak şekilde, özellikle yatırımcının korunması perspektifinden düzenlenmiştir. 

Ticarî hayatın değişen şartlarına ve ekonomik beklentilere dayalı olarak şirketlerin çeşitli yapısal değişikliklere giderek hukukî kimliklerini değiştirmeleri, örneğin birbiriyle birleşerek yeni bir şirket kurmaları, tür değiştirmeleri ya da bölünmeleri mümkündür. Hukukî yapılarını ve bağımsızlıklarını koruyan şirketlerin, hâkimiyet ilişkisi çerçevesinde ortak bir iradeyle yönetilerek oluşturdukları ekonomik bütünlüğe ise “Şirketler Topluluğu” adı verilir. Gerek şirketlerin yapısal değişiklikleri gerekse hâkimiyete dayalı ekonomik bütünleşmeler, ortaklar ve şirket alacaklıları gibi menfaat grupları açısından taşıdıkları önem nedeniyle TTK’da özel olarak düzenlenmiştir.

Feyzan Hayal Şehirali Çelik

Kaynakça

Kırca, İsmail; Şehirali Çelik, Feyzan Hayal ve Manavgat, Çağlar. “Anonim Şirketler Hukuku.” Temel Kavram ve İlkeler, Kuruluş, Yönetim Kurulu 1 içinde. Ankara: Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, 2013.

Poroy, Reha, Ünal Tekinalp ve Ersin Çamoğlu. Ortaklıklar Hukuku I. Güncellenmiş ve Yeniden Yazılmış 14. Basım. İstanbul: Vedat Kitapçılık, 2019.

En az 3 karakter girmelisiniz.
En az 3 karakter girmelisiniz.
2022 ©
Sosyal Bilimler Ansiklopedisi