SOSYAL DARWİNİZM

Alper BİLGİLİ views3438

19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren önem kazanan, evrim yasalarının sadece bitkiler ve hayvanlar âlemi için değil, insan toplulukları için de geçerli olduğunu veya olması gerektiğini iddia eden görüştür. Bu görüşün temsilcileri, Darwinist yasaların toplumsal ve toplumlar arası hayata tatbik edilmesi durumunda insan türünün refahının artacağını iddia etmektedirler. Her ne kadar ismini Charles Darwin’in (ö. 1882) evrim teorisinden almış olsa da Sosyal Darwinizm’in kökenlerini daha gerilere götürmek mümkündür. Örneğin Sosyal Darwinizm’in en büyük teorisyenlerinden sayılan İngiliz sosyolog Herbert Spencer (ö. 1903), Darwin’in evrim teorisi ortaya konulmadan önce de toplumla ilgili benzer görüşlere sahipti. Spencer o dönemde toplumsal hayat ve devlet-birey ilişkisi ile ilgili görüşlerini Jean-Baptiste Lamarck’ın (ö. 1829) evrim teorisi ile temellendirmeye çalışıyordu. Darwin’in teorisinin yarattığı ilgi ve bilim dünyasında kazandığı prestij Spencer gibi isimleri eski görüşlerini biraz revize ederek Darwin’e dayandırmaya itti.

Farklı ideolojiler ve siyasî kamplar tarafından savunulan Sosyal Darwinizm’in tek bir yorumu yoktur. Her ne kadar Sosyal Darwinistler, Darwin’in Türlerin Kökeni ve İnsanın Türeyişi isimli eserlerinde yer alan “varlık için mücadele” ve “en uygun olanın hayatta kalması” gibi kavramlara atıfta bulunsalar da bu kavramları birbirlerinden çok farklı ideolojileri savunmak için kullanmışlardır. Bazı Sosyal Darwinistler bu kavramlardan hareketle minimum devlet müdahalesini savunmuş ve devletin yoksul veya dezavantajlı bireylere yardım etmesinin hatalı olduğunu iddia etmiş; bazıları ırkların “ıslah”ı için öjeniye başvurmayı önermiş, bazıları ise sömürgeciliğin zayıf ırkların elenmesini sağlayarak medeniyet için faydalı olacağını iddia etmiştir. Darwin ise teorisinin sosyal yansımaları olabileceğini kabul etmekle beraber köleciliği ve sömürgeciliği savunan yorumlara karşı çıkmıştır. 

Sosyal Darwinistlerin savundukları görüşler ve bu görüşlerin sosyal hayata tatbik edilmesi veya tatbik edildiği izlenimi, Darwinizm tartışmalarında yeni bir cephe açmıştır. Amerikalı siyasetçi William Jennings Bryan (ö. 1925) ve Osmanlı son dönem aydınlarından İsmail Fennî Ertuğrul (ö. 1946) gibi isimler, Darwin’in teorisinin insan ile hayvanlar arasındaki sınırı belirsizleştirdiğini ve toplumsal hayat için yıkıcı etkide olduğunu iddia etmişler; 1. Dünya Savaşı’ndan hem Sosyal Darwinizm’i hem de ondan ayrılmayacağını düşündükleri Darwinizm’i sorumlu tutmuşlardır. Her ne kadar Sosyal Darwinizm, dünya savaşlarından sonra eski popülerliğini yitirmiş olsa da daha yumuşak yorumları ile uzun süre varlığını sürdürmüştür. Örneğin Sosyal Darwinizm’in bir uzantısı olarak kabul edilen ve sıhhatli olmadığı düşünülen bireylerin çocuk sahibi olmalarını engellemeyi amaçlayan öjeni yasaları İskandinav ülkelerinde 1970’lere kadar yürürlükte kalmıştır. 2000’li yıllarda ise Sosyal Darwinizm’le ilgili tartışmaların transhümanizm ile beraber yeniden önem kazandığı söylenebilir.

Alper Bilgili

Kaynakça

Bilgili, Alper. “Beating the Turkish Hollow in the Struggle for Existence: Darwin, Social Darwinism and the Turks.” Studies in History and Philosophy of Biological and Biomedical Sciences LXV içinde. Amsterdam: Elsevier, 2017. 19-25. 

Ertuğrul, İ. Fenni. Maddiyyûn Mezhebinin İzmihlâli. İstanbul: 1928: 113-114.

Paul, Diane B. “Darwin, Social Darwinism and Eugenics.” Cambridge Companion to Darwin içinde. Ed. J. Hodge ve G. Radick. Cambridge, ٢٠٠٩. ٢١٩-٢٤٥.

Peters, Ted. “Theologians Testing Transhumanism.” Theology and Science XIII, Sayı: 2 (2015): 130-149.

En az 3 karakter girmelisiniz.
En az 3 karakter girmelisiniz.
2022 ©
Sosyal Bilimler Ansiklopedisi