Coğrafyanın; karayolu, havayolu, demiryolu, denizyolu ve boru hatları gibi ulaşım sistemlerinin; tarihsel gelişimlerini, günümüzdeki durum ve potansiyellerini ve gelecekteki muhtemel değişimlerini, mekânsal üniteler ve ekonomik sektörler ile ilişkilerini, neden, sonuç ve dağılış özellikleri çerçevesinde inceleyen bir alt dalıdır.
Tarih boyunca çevresini tanıma ve ondan daha fazla yararlanma çabaları, insanların yakın veya uzak mekânlara erişim konusunda kesintisiz bir çaba içine girmesine yol açmış, bu çabalar Dünya’nın her köşesinin tanınmasıyla sonuçlanan coğrafi keşiflerle meyvelerini vermiştir. Geçmişte Yeryüzünün bilinmesini mümkün kılan ulaşım şartları, günümüzde evrenin keşfi için aynı rolü üstlenmiş görünmektedir.
Talep, ihtiyaç ve beklentiler, her dönem ulaşım konusunda yeni unsur ve araçların devreye girmesine ve yeni ulaşım sistemlerinin sistematikteki yerini almasına yol açmaktadır. Ulaşım alanında sadece yeni bir ulaşım sisteminin gündeme gelmesinde değil, aynı zamanda mevcut sistemlerde de araç, işleyiş ve unsurlar bakımından köklü değişimler karşımıza çıkmaktadır.
Bir ekonomik faaliyet olmasının ötesinde hayatın bütün alanlarını etkileme ve biçimlendirme niteliği, ulaşım faaliyetlerinin coğrafyanın temel ilgi alanlarından biri olmasına zemin hazırlamıştır. Bu kapsamda Ulaşım Coğrafyası, bir yandan ulaşım sistem ve araçlarında meydana gelen değişimleri ve mekâna etkilerini sorgularken, diğer taraftan mevcut durum analizi yaparak, geleceğe yönelik perspektifler ortaya koymayı hedeflemektedir. Bu yönüyle coğrafyanın ulaşım faaliyetleri özelinde, mekânın planlanması ve sürdürülebilir kullanımının tam odak noktasında olduğu söylenebilir. Geçmişte büyük ölçüde ulaşıma ilişkin konuları; neden, sonuç ve dağılış özellikleri çerçevesinde inceleyen coğrafya, günümüzde sorgulayan, analiz eden ve planlamaya yardımcı olacak veriler ortaya koyan bir niteliğe de yönelmiş görünmektedir.
Ulaşım coğrafyasında, ulaşımın şekillenmesinde etkili olan coğrafi faktörler yanında, ulaşımın fizikî çevrede meydana getirdiği değişimler ile hava kirliliğine neden olması, gürültü kaynağı olması ve küresel iklim değişimine etkisi gibi hususlar da incelemeye konu olmaktadır. Oldukça kapsamlı ve karmaşık bir durum arz eden ulaşımın çevreyle etkileşiminde, bir yanda çevresel faktörlerin ulaşım sistem ve araçlarının seçiminde, güzergâhların belirlenmesinde ve inşa tekniklerinin uygulanmasında oynadığı rol, diğer taraftan ulaşım faaliyetinin yürütülebilmesi için mekânsal özelliklerde yapılması zorunlu olan değişimler öne çıkmaktadır.
Her biri için farklı düzeylerde olsa da, ulaşım sistemlerini etkileyen ve biçimlendiren çok sayıda fizikî ve beşerî coğrafya faktörünün söz konusu olması, ulaşım-coğrafya ilişkisini açık olarak ortaya koymaktadır. Bu bakımdan; coğrafi konum, deniz ve karaların yeryüzünde dağılış özellikleri, mesafe, iklim şartları, topografik koşullar ve doğal bitki örtüsü gibi faktörler, coğrafyanın ulaşım konusunda üzerinde durduğu fizikî faktörleri oluştururken, nüfusun sosyal yapısı ile talep ve beklentileri, ulaşım faaliyetlerini organize etmekle görevli olanların politik tercih, yaklaşım ve öncelikleri, ulaşımın gerçekleştirildiği noktalarda ekonominin genel gelişmişlik düzeyi ve potansiyeli gibi faktörler ise ulaşımı etkileyen beşerî faktörleri teşkil etmektedir. Ancak belirtilen coğrafi faktörlerin her birinin ulaşım sistemleri üzerindeki etkisi farklı düzey ve ölçeklerde gerçekleşmektedir. Karayolu ve demiryolu ulaşımı, fizikî mekânı daha fazla kullanırken, denizyolu ulaşımının büyük ölçüde su yüzeylerini kullanması, keza havayolu ulaşımının da mekândan büyük ölçüde bağımsız hareket etmesi onların Coğrafi daha az değişikliğe yol açmasına zemin hazırlamaktadır.
Diğer taraftan ulaşıma ilişkin yeni ihtiyaç ve talepler, ulaşım sistemleri ve bu sistemleri oluşturan unsurların çevre üzerindeki baskısının da giderek artmasına zemin hazırlamaktadır. Geçmişte ulaşım faaliyetlerinin düzeyini büyük ölçüde doğal ortam şartları belirlerken, günümüzde yine doğal ortamın etkileri devam etmekle birlikte, teknolojik imkânların daha fazla öne çıkmasıyla, sıkça ona tezat uygulamalara da rastlanmaktadır. Bu durum beraberinde bazı çevresel sorunların da ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Netice olarak, insanoğlunun binlerce yıldır süren ulaşıma dair beklenti, hedef ve taleplerinin gelecekte de yoğun bir şekilde var olmaya devam edeceği anlaşılmaktadır. Bugünün vazgeçilmez ulaşım araçları bazen şekil değiştirecek, bazen geri planda kalacak ve bazen de tarih sahnesinden silinecek ancak her geçen gün hayatımızı yeni ulaşım araç ve mekanizmaları da girmeye devam edecektir. Böylece beşerî mekânla ilişkisine odaklanan Coğrafya da ulaşım faaliyetlerinin merkezinde yer almaya devam edecektir.
Muzaffer Bakırcı