YENİ DİNİ HAREKETLER

Süleyman TURAN views41984

Özellikle 2. Dünya Savaşı’ndan sonra dünyanın farklı bölgelerinde ortaya çıkan ve senkretik ve eklektik özellikleriyle dikkati çeken geniş bir yelpazedeki dinsel grupları ifade etmek için kullanılan çerçeve isimlendirmedir.

Sayentoloji, Moonculuk, Sahaja Yoga, Osho, Falun Gong ve Aum Shinrikyo gibi akımlar yanında 19. yüzyılda ortaya çıkan Yehova Şahitleri ve Mormonlar gibi çeşitli hareketler de kavramın kapsamına dahil edilmektedir. Tanım gereği, her ne kadar “yeni” olarak nitelendirilseler de yeni dinî hareketlerin çoğu, aslında Hristiyanlık, Hinduizm, Budizm ve Taoizm gibi geleneksel dinlerden kök almakta ve bu dinlerin birikimlerinden beslenmektedir. 

Yeni dinî hareketler, özellikle geleneksel dinlerin ya da dinî kurumların zayıfladığı, teolojik yenilenmeye ihtiyaç duyulan ve sosyo-politik iklimin dinî özgürlük ve ifadeyi desteklediği toplumlarda ortaya çıkıp gelişme göstermektedir. Bu hareketler, inanç ve pratikleri açısından baskın kültürden ayrılarak yeni oluşturdukları yapıya taraftar kazanmaya çalışan gruplardır. Bu durum başlangıçtan itibaren çoğunlukla heterodoks inançlar olarak görülmelerine ve “yıkıcı kültler”, “zararlı örgütler” ve “kıyamet tarikatları” gibi çeşitli pejoratif isimlerle yaftalanmalarına yol açmıştır. Buna karşın “mezhep” ve “kült” gibi bazı kavramlar etrafındaki tartışmaların sonucunda geliştirilen “yeni dinî hareketler” tabiri, daha nesnel ve kuşatıcı bir nitelik arz ettiği için akademik çevrelerde daha revaç bulmuş ve kullanılmıştır.

Yeni dinî hareketler, genellikle kökenlerindeki ana dinlerin sapkın bir mezhebi veya tarikatı olarak algılandıklarından, bu kanaati bertaraf etmek için kendilerini bilhassa ayrı bir din olarak sunma gayretinde olmuşlardır. Öte yandan Hristiyanlık, Hinduizm, Budizm gibi klasik din mensuplarının söz konusu hareketlere yönelik tutumları incelendiğinde aktif muhalefet ve dışlamacılıktan, kayıtsızlığa ve sınırlı da olsa onaylamaya kadar değişen yaklaşımlar dikkatleri çekmektedir.

Dünya genelinde binlerce yeni dinî hareketin bulunduğu tahmin edilmektedir. Yapıları ve ait oldukları kültürel gelenekler açısından birbirinden farklı özelliklere sahip olmalarına karşın yeni dinî hareketlerin bazı ortak özelliklerinden söz edilebilir. Yeni dinî hareketler, eklektik ya da senkretik yapı arz eden oluşumlardır. Hareketlerin zirvesinde genellikle karizmatik ve bazen olağanüstü güçlere sahip olduğu düşünülen, sınırsız otoriteyle donanmış bir lider bulunur. Hatta birçok hareketin lideri kendini ilahlık makamında görmektedir. Neredeyse bütün yeni dinî hareketlerin, içinde doğdukları ana dinin kutsal kitaplarına eşdeğer, hatta daha üstün saydıkları ayrı kutsal metinleri bulunmaktadır. Genelde kurtuluşun çok zor olduğuna ve ancak kendi kurtuluş reçetesini tatbik eden az sayıda insanın kurtulabileceğine inanırlar. Yeni bir dünya dinî ve yeni bir dünya düzeni kuracakları fikriyle hareket ederler. Çoğunda kıyametin yaklaştığı beklentisi hâkimdir. Hâlihazırda gelmiş olduğu ya da geleceği düşünülen bir Mesih beklentisi söz konusudur; bu doğrultuda üyelerin altın çağ nesli olarak yüceltildiği görülmektedir. Birçoğunun ortak noktası her şeyi yaratan bir Tanrı’nın varlığını inkârdır. Bireyselcilik ve bireysel kutsallığın merkeze alındığı bir anlayış dikkatleri çekmektedir. Üyelerin büyük çoğunluğu din değiştirenlerden oluşmaktadır; bu sebeple hareketlerin gelişimi büyük oranda din propagandası yapan mürtetlere dayanmaktadır. Çoğu zaman kendilerini aile ve diğer geleneksel sosyal kurumların yerine koymakta ve takipçilerinden sadakat ve bağlılık konusunda, bedensel istismardan intiharlara varan büyük taleplerde bulunmaktadırlar. Son olarak birçoğunda ezoterik ve gizemli bir atmosfer dikkatleri çekmektedir.

Yeni dinî hareketler, inanç ve doktrinleriyle olduğu kadar ibadet ve uygulamalarıyla da klasik dinlerden ayrışmaktadır. Bazı hareketler geleneksel dinlerin ritüel ve pratiklerine yer verseler de çoğunda insanların ve medyanın ilgisini harekete yönelten alışılmadık uygulamalara rastlanmaktadır. Bu bağlamda Aum Shinrikyo, Rajneesh ve İlahi Işık Misyonu gibi bazı hareketlerdeki dine giriş ayinleri; Transandantal Meditasyon, Brahma Kumaris ve Ananda Marga’da öne çıkan yoga, meditasyon ve terapi uygulamaları; Branch Davidian, Halkın Tapınağı ve Cennetin Kapısı söz konusu olduğunda ilk planda zihinlere gelen intihar eylemleri ve son olarak Tanrı’nın Çocukları hareketiyle özdeşleşen “Flörtle Balık Avlama” gibi birtakım misyonerlik stratejilerinden söz edilebilir.

Yeni dinî hareketlerin sayısı ve görünürlüğü dikkate alındığında mensuplarının çok fazla olduğu düşünülebilir. Ancak yerleşik dinlerle kıyaslandığında taraftarları oldukça azdır. Hareketlerin çoğunun üye sayısı yüzlü rakamlarla ifade edilmektedir. Bununla birlikte yürüttüğü misyonerlik faaliyetleriyle ön plana çıkan Moonculuk ve Yehova Şahitleri gibi, taraftar sayısı bir hayli fazla olan istisna gruplar da bulunmaktadır.

Süleyman Turan

Kaynakça

Dawson, Lorne L. “New Religious Movements.” The Blackwell Companion to the Study of Religion içinde. Yay. Haz. Robert A. Segal. Oxford: Blackwell Publishing, ٢٠٠٦. ٣٦٩-٣٨٤. 

Kirman, Mehmet Ali. Yeni Dini Hareketler Sosyolojisi. Ankara: Birleşik Yayınevi, 2010. 

Özkan, Ali Rafet, Kıyamet Tarikatları. İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2006. 

Saliba, John. Understanding New Religious Movements. Walnut Creek, CA: AltaMira Press, 2003.

Turan, Süleyman ve Faruk Sancar. Ed. Nedenleri ve Niçinleriyle Yeni Dini Hareketler. İstanbul: Okur Akademi, 2018.

En az 3 karakter girmelisiniz.
En az 3 karakter girmelisiniz.
2022 ©
Sosyal Bilimler Ansiklopedisi