İng. Adaptive Governance
Adaptif yönetişim, çevresel değişimin belirsizliğini ve karmaşıklığını ele alma sürecinde kaynak yönetimini koordine etmek için geliştirilmiş nispeten yeni bir çevresel yönetişim biçimidir.1 Adaptif yönetişim, geçmişte uygulanan yönetim rejimlerinin, ekolojik sürdürülebilirliği sağlama ve belirsizlik koşulları altında topluluk kapasitesi oluşturma bakımından etkin bir yönetişim yapısı geliştirmedeki başarısızlığından yola çıkarak ekosistemin korunmasına yönelik doğrusal yönetim biçimlerine dar bir bakış açısıyla odaklanmayı açıkça reddeder.2
Küresel çevresel değişimin neden olduğu belirsizlikler ve iklim değişikliğine bağlı riskler nedeniyle çevresel yönetişim sistemleri de söz konusu belirsizlik ve risklere uyum sağlamak zorunda kalmıştır. Bu minvalde artan sayıda çalışmada çevresel dirençliliğin etkin ve verimli bir adaptif yönetişim uygulamasıyla güçlendirilmesinin mümkün olduğu savunulmaktadır.3, 4 Bu süreçte sera gazı emisyonlarıyla mücadele sürecinde zorunlu hedefler ve takvimlerin uygulanmasına yönelik farklı yaklaşımlar olsa da tüm yaklaşımlar, adaptif sistemlerin önemini kabul etmektedir.
Adaptif yönetişim alanyazını temel olarak dirençlilik, çevresel yönetişim ve sosyo-ekolojik sistemlere odaklanmaktadır.5 Bu nedenle adaptif yönetişim, çevreyle ilgili riskleri ele almak, iklim değişikliğinin kaçınılmaz etkileriyle başa çıkmak için politikalar geliştirmek ve hafifletme süreçlerine yardımcı olmak için esnek bir çerçeve sunar.6 Deniz buzu üzerindeki olumsuz etkilerinden dolayı iklim değişikliğinin en önemli stres etkeni olduğu Yüksek Kuzey’de, bu durumun bölgedeki hem doğal yaşam hem de insan nüfusu bakımından önemli sonuçlara yol açtığı vurgulanmaktadır.7 İklim değişikliğine ek olarak diğer önemli stres faktörleri kirlilik, petrol ve doğal gaz, denizcilik, turizm ve ticari balıkçılık gibi artan sayıdaki ekonomik faaliyetler olarak belirtilmiştir.8
Adaptif yönetişim, kurumları ve aktörleri (bireyler, ajanslar ve kuruluşlar) birden fazla örgütsel düzeyde birbirine bağladığından, başta taşımacılık ve güvenlik sektörleri olmak üzere Yüksek Kuzey’deki ekonomik faaliyetlerin, başarılı bir sürdürülebilir kalkınma süreciyle yönetilmesi bakımından tavsiye edilmektedir.9 Bu yönetişim modelinde kilit aktörler liderliği üstlenerek bir vizyon geliştirir ve güven oluşturur. Belirlenen vizyon temel alınarak politikaların ve çeşitli bilgi sistemlerinin ortak bir şekilde anlaşılması ve geliştirilmesi ile ilgili deneyimlerden yararlanıldığı bir öğrenme ortamına doğru dönüşüm başlatılır. Böylelikle adaptif yönetişim modeli, sadece yukarıdan aşağı bir yönetimin ötesinde tüm aktörleri kapsayıcı bir şekilde sosyal ağları organize eder.10