Sosyal ve Beşerî Bilimler

Amerika Birleşik Devletleri’nin Arktik Stratejisi


İng. The United States Arctic Strategy

Amerika Birleşik Devletleri, Arktik bölgeye yönelik politikasını ilk kez Ocak 2009’da yayınlamıştır. Politikanın öncelikleri arasında ulusal güvenliğin sağlanması, çevrenin ve biyolojik kaynakların korunması, bölgedeki doğal kaynakların yönetimi, ekonomik kalkınmanın sağlanması ve Arktik devletleri arasındaki iş birliğinin sağlanması vardır. Yerel, bölgesel ve küresel çevre sorunları ile ilgili araştırma merkezlerinin oluşturulmasına özel önem verilmektedir. Yönerge, ABD’nin Arktik kıta sahanlığı da dâhil olmak üzere petrol ve gaz gibi doğal kaynaklar üzerindeki egemenlik haklarının enerji güvenliği açısından tanımlanmasının önemini vurgulamıştır. Belgede ayrıca ABD’nin kıta sahanlığını genişletmek için en etkili yolun, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne taraf devletlere sunulan prosedür olduğu belirtilmiştir.1 ABD’nin henüz BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne taraf olmadığı ve bu nedenle bir ülkenin kendi münhasır ekonomik bölgesi dışındaki kıta sahanlığı üzerinde genişletilmiş yargı yetkisi ile ilgilenen 76. Madde’yi kullanamayacağı göz önüne alındığında, ABD’nin Komisyona yasal olarak tanınan bir devlet dışı beyan sunması şu an için mümkün değildir.

2013 yılında Arktik bölge için Ulusal Strateji hazırlanmış ve bu strateji, 2009 Arktik Politikası direktifinde belirtilen ilkelerle uyumlu hâle getirilerek uygulanmaya devam edilmiştir: ABD’nin ulusal çıkarlarının korunması ve ulusal güvenliğin güçlendirilmesi, sorumlu yönetişimin ve uluslararası iş birliğinin teşvik edilmesi. Belgede belirtildiği gibi, Arktik bölgenin enerji kaynakları, ABD’nin enerji güvenliği için önemlidir; bu da Amerikan ulusal güvenlik stratejisinin temel bir bileşenidir. Bölge, öncelikle ABD’nin enerji ihtiyaçlarını karşılamaya uygun, kanıtlanmış, potansiyel petrol ve gaz kaynaklarına sahiptir. Aynı zamanda belgeye göre ülkenin yetkilileri, Arktik petrol ve gaz kaynaklarının geliştirilmesinden ve petrol ve gaz dâhil olmak üzere yeni enerji kaynaklarının sürekli aranmasından sorumludur. Bunun, üretimi genişletmeye, ülkenin enerji güvenliğini geliştirmeye ve güçlendirmeye, ayrıca petrol ithalatına olan bağımlılığı azaltmaya ve enerji verimliliğini artırmaya yardımcı olabileceği belirtilmiştir.2

21 Ocak 2015’te eski ABD Başkanı Barack Obama, “Arktik Bölgesi Ulusal Faaliyetlerin Koordinasyonunu Güçlendirme” Kararnamesi yayınlamıştır. Kararnamede, ABD’nin Arktik bölgesinin kalkınmasının uzun vadeli stratejik planlamasında egemen haklar ve yükümlülükler gibi alanlarda ulusal çıkarları korumanın önemi üzerinde durulmuştur (denizlerde güvenlik, enerji ve ekonomik çıkarlar, çevre koruma, bilim ve araştırma-geliştirme vb.). Bu kritik bölgenin artan stratejik önemini ve erişilebilirliğini ele almak için sayıları gitgide çoğalan federal çalışma grupları oluşturulmuştur. Arktik bölgedeki yürütme departmanlarına ve ajanslarına liderlik sağlamak ve federal politikanın koordinasyonunu güçlendirmek için bir Arktik Yürütme Yönlendirme Komitesi kurulmuştur.3

2019, 2020 ve 2021 yıllarında sırasıyla Sav unma Bakanlığı, Hava Kuvvetleri ve ABD Ordusu birimlerinin yayınladığı Arktik bölgedeki askeri varlığa ilişkin belgelerde görüldüğü gibi, savunma politikalarına önem verilmektedir. 2016 yılında ABD Savunma Bakanlığı, ABD Arktik kuvvetlerinin yeteneklerindeki gelişmeyi vurgulayan bir rapor yayınlamıştır. Belgede özellikle, bölge güvenliğinin ülkenin savunması için hayati önem taşıdığı belirtilmiştir. Bu hedefe ulaşmanın başlıca araçlarından biri, müttefiklerle birlikte çalışma olarak adlandırılmaktadır. Buna ek olarak, rapor balıkçılığı, ticaret, kaynak çıkarma ve uluslararası su yollarına erişimin potansiyel ekonomik faydası vurgulanmaktadır.4

2019’da ABD Savunma Bakanlığı, Çin’in ve Rusya Federasyonu’nun bölgede güvenlik tehdidi oluşturduğunu yineleyerek Arktik stratejisini güncellemiştir.5 Pekin’in Arktik yönetimini etkilemeye çalışmak için ekonomik güç kullanabileceğine dair endişeler belirtilmiştir. Belgede, ABD’nin bölgeye yönelik güvenlik önlemlerini arttırması gerektiği yinelenmiştir.6

ABD Donanması tarafından 5 Ocak 2021’de yayınlanan “Arktik için Stratejik Plan”7 önemlidir. Bu plan, donanma ve deniz piyadelerinin özel yeteneklerini entegre ederek ve modernizasyon, eğitim, istihdam ve modern kavramların tanıtılması yoluyla Arktik devletlerinin en yetenekli Arktik deniz kuvvetleriyle iş birliğine dayalı ortaklıkları güçlendirerek deniz varlığını güçlendirme ihtiyacı vurgulamaktadır.8 Yeni planda Arktik bölgeden, Maine’den Alaska’ya uzanan üç okyanusu kapsayan sınırdan (frontier) ziyade bir Amerikan vatanı (homeland) olarak bahsedilmektedir. Arktik, erişilemeyen donmuş bir bölgeden ziyade, gezilebilir bir mavi okyanus olarak tasvir edilmektedir.

2019 yılındaki ABD’nin Arktik bölgesi tanımı, Kuzey Kutup Dairesi’nin kuzeyindeki Alaska’daki, Bering Boğazı boyunca ve Aleut Adaları’ndaki toprakları ve suları kapsayan 1984 Arktik Araştırma ve Politika Yasası’nda9 belirtilen tanıma uygun olarak ifade edilmiştir. Buna karşılık, 2021 yılı Arktik için Stratejik Plan’da, Atlantik’ten Arktik bölgeye ve Pasifik’e kadar üç okyanusu aşan daha geniş bir tanımlamaya sahiptir. Belge, ABD’nin Arktik çıkarlarını kapsayan alanı, Kuzey Atlantik’teki Maine’den Arktik Okyanusu boyunca Bering Boğazı ve Kuzey Pasifik’teki Alaska üzerinden Aleut Adaları silsilesinin güney ucuna kadar uzanan devasa bir kara ve deniz bölgesi olarak tanımlamaktadır. Bu coğrafi olarak daha geniş tanımlamaya rağmen, Donanma, 1984 mevzuatında belirtilen “Arktik” teriminin tanımını kabul etmektedir.

ABD Ordusu Arktik Stratejisi, aşırı soğuk havalarda ve yüksek irtifa koşullarında savaşmak, kazanmak ve hayatta kalmak için eğitimli, donanımlı ve dayanıklı kuvvetler oluşturabilen ve tasarlayabilen bir ordu oluşturarak Arktik hâkimiyetini güçlendirmeyi amaçlamaktadır.10 Strateji, Arktik bölgesinde operasyonlar yürütmek için bölgenin hava koşullarına uygun birimlerin kurulması ihtiyacının yanı sıra bölgede faaliyet gösterecek kuvvetlerin bireysel ve toplu eğitimini iyileştirme ihtiyacına dikkat çekmektedir.

Sekiz Arktik devletinden beşinin taraf olduğu, ABD, Kanada, Danimarka, İzlanda ve Norveç’i içeren Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), bölgenin savunmasında rol oynamaktadır. Büyük güçler arasındaki rekabetin yeniden başlamasıyla NATO, bölgedeki varlığını her gün arttırmayı planlamaktadır. Sonuç olarak NATO bölgede, özellikle Norveç’te ve çevresindeki deniz alanlarında, belirgin bir varlığa sahiptir. Örneğin NATO, Ekim 2018’de Soğuk Savaş’tan bu yana Arktik bölgedeki en büyük askeri tatbikatını gerçekleştirmiştir. “Trident Juncture” olarak adlandırılan tatbikata 31 ülkeden 50.000’den fazla asker katılmıştır.11

Buna ek olarak ABD Sahil Güvenlik tarafından yayınlanan stratejik belgede,12 özellikle Arktik devleti olmayan Çin’in hâlihazırda altı Arktik keşif gezisi düzenlemesinden bu yana, Çin’in bölgeye artan ilgisi ele alınmaktadır. ABD, Çin’in nüfuzunu genişletme girişimlerinden endişe duymaktadır. ABD’yi endişelendiren bir diğer konu, Kuzey Denizi Yolu boyunca artan trafik ve özellikle Çin’in yeni potansiyel rotaya olan ilgisidir. Belgede ayrıca yeni buzkıranlara ve bölgedeki Rus askeri üslerinin sayısındaki artışa dikkat çekilmiştir. Rus hükümeti, buzkıran filosunu daha da genişletmenin yanı sıra hava üsleri, limanlar, silah sistemleri, asker konuşlandırmaları, saha iletişimi, arama ve kurtarma kaynakları, ticari merkezler ve hizmet dışı bırakılmış nükleer santraller dâhil olmak üzere diğer Arktik yeteneklerini ve altyapısını yeniden inşa etmeye ve genişletmeye devam etmektedir. Rusya Federasyonu’nu stratejik bir rakip olarak gören ABD, Rusya Federasyonu’nun eylemlerine ve yeteneklerinin potansiyel ikili kullanımına dikkat etmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bölgede ABD’li politika yapıcılarını endişelendiren bir diğer konu, Rusya Federasyonu’nun Arktik kıyıları boyunca Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayan bir Arktik deniz yolu olan Kuzey Denizi Yolu’nun potansiyelidir. Rusya Federasyonu, Kuzey Deniz Yolu’nun bazı kısımlarını Rusya Federasyonu’nun iç suları olarak görmekte ve bu sulardan geçiş hakkının Rusya Federasyonu’na ait olduğunu ilan etmesine karşı, bu suları uluslararası sular olarak gören ABD ile bir gerginlik kaynağı yaratmaktadır.13 Benzer durum ABD ve Kanada arasında Kuzey Batı Geçidi’nde yaşanmaktadır.

ABD’de Sahil Güvenlik ve Rusya Federasyonu Federal Güvenlik Servisi Sınır Muhafıza Servisi iş birliği geçmişine sahiptir ve bu iş birliğinin uluslararası kurallara ve ulusal egemenliğe karşılıklı saygı çerçevesinde sürdürülmesi için çaba gösterilmesi gerektiğine inanılmaktadır. ABD, Kanada ve Kuzey devletleri, Arktik Konseyi’nin Mayıs 2011 Arktik SAR anlaşması kapsamında arama ve kurtarma dâhil olmak üzere bir dizi Arktik sorunu ile ilgili Rusya Federasyonu ile çalışmaya devam etmektedir. Daha yakın zamanda, 2018’de ABD ve Rusya, Bering Boğazı ve Bering Denizi üzerinden ikili taşımacılık için yönetim planı oluşturmak adına iş birliği yapmış14 ve Şubat 2021’de ABD Sahil Güvenlik ve Rus Deniz Kurtarma Servisi, 1989’u güncelleyen bir anlaşma imzalamıştır. Sınıraşan deniz kirliliğini içeren olaylara müdahale etmek için acil durumlarla başa çıkmak üzere ikili ortak plan oluşturulmuştur.15 Bu gibi anlaşmalar bazı uzmanlarca ABD, Kanada ve İskandinav devletleriyle Rusya Federasyonu’nun bölgede iş birlikleri potansiyeli olduğu şeklinde yorumlanmaktadır. Ancak son yıllarda hem Rus tarafı hem de ABD, Kanada ve İskandinav devletleri, NATO ile birlikte bölgedeki askeri çalışmaları arttırmışlardır. Bu durum, gerçekten sakin görünen bir bölgenin giderek artan bir endişe ile askeri gerginlik alanı hâline gelme olasılığını artırmaktadır.16


Kaynakça

1 National Security Presidential Directive. The White House Office of the Press Secretary. 12.01.2009.: https://www.nsf.gov/geo/opp/opp_advisory/briefings/may2009/nspd66_hspd25.pdf.

2 National Strategy for the Arctic Region. Seal of the President of the United States. 10 Mayıs 2013.: https://obamawhitehouse.archives.gov/sites/default/files/docs/nat_arctic_strategy.pdf

3 Executive Order -Enhancing Coordination of National Efforts in the Arctic. The White House Office of the Press Secretary. - 2015. - s. 264-267

4 Department of Defense Report to Congress on Resourcing the Arctic Strategy. 2016. 24 s.: https://dod.defense.gov/Portals/1/Documents/pubs/Report_to_Congress_on_Resourcing_the_Arctic_Strategy.pdf

5 Report to Congress Department of Defense Arctic Strategy. - 2019. - 18 s.

6 Stojkovic D. The Race for the Arctic: A Neorealist Case Study of Russia and the United States // E-International Relations. - 2021.- 20 s.

7 A Blue Arctic: A Strategic Blueprint for the Arctic// U.S. Department of the Navy. 2021. 26 s.

8 Strategic Approach for Arctic Homeland Security//U.S. Department of Homeland Security. 2021.: https://www.dhs.gov/sites/default/files/publications/21_0113_plcy_ dhs-arctic-strategy_0.pdf (06.04.2021).

9 Arctic Research and Policy Act of 1984 (amended 1990).: https://www.nsf.gov/geo/opp/arctic/iarpc/arc_res_pol_act.jsp

10 Army announces release of Arctic Strategy// U.S. Army Public Affairs.- 2021.: https://www.army.mil/article/244261/army_announces_release_of_arctic_strategy

11 Trident Juncture 2018. Official site «NATO». - 2020.: https://www.nato.int/cps/en/natohq/157833.htm

12 United States Coast Guard. Arctic Strategic Outlook. 2019. Washington, D.C. 46 s.

13 Kolpakov A., Semiryaga V. Rusya’nın Kuzey Kutbu ve ulusal çıkarlarının gelişimi. 2020; http://army.ric.mil.ru/Stati/item/286437/ 09/04/2021. (Rusça: Kolpakov A._ Semiryaga V. Razvitie Arktiki i nacionalnie interesi Rossii. 2020.)

14 Yereth Rosen, “With Marine Traffic Growing, International Shipping Agency Approves US-Russia Plan for Bering Strait Shipping Lanes,” // Arctic Today. 26 Mayıs 2018

15 Melody Schreiber, “U.S. and Russia Sign New Maritime Pollution Agreement, Conduct Joint Bering Sea Patrol,” // Arctic Today, 10 Şubat 2021.

16 Changes in the Arctic: Background and Issues for Congress // Congressional Research Service. 2021. s. 26.


Yazarlar