İng. Polar Silk Road
Arktik bölgesi 21. yüzyılda stratejik, jeopolitik ve ekonomik açıdan büyük önem kazanmıştır. Zengin biyoçeşitliliği, Arktik ülkeleri dışında Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti gibi büyük güçlerin bu bölgeye ilgisini artırmıştır. Bununla birlikte Arktik, artan sıcaklık nedeniyle buzulların erimesi, suların ısınması, artan deniz seviyeleri ve permafrostun çözülmesinden kaynaklı olarak daha fazla gündeme gelmeye başlamıştır.
Tüm bu faktörler, Arktik Beşlisi devletlerinin (Norveç, Rusya Federasyonu, Kanada, Danimarka ve ABD) yanı sıra Kuzey Kutup Dairesi’ne yakın üç devletin de (İzlanda, Finlandiya ve İsveç) orada yeni deniz yollarının ortaya çıkışına dair olası senaryolar üzerinde düşünmelerine neden olmuştur. Ayrıca, bu bölgede kullanılmayan kaynakların keşfedilmesi ve kullanılması, bölgeyi bu ülkeler için çekici, ekonomik ve jeopolitik nedenlerle önemli hâle getirmiştir.1 Ortaya çıkan jeopolitik senaryoda, büyük güç statüsü elde etmek ve jeostratejik önem kazanmak amacıyla, ulusların Arktik bölgesindeki askeri yeteneklerin yanı sıra ulusal stratejiler üzerinde düşünmeleri gerekmektedir. Stratejik hususlara gelince; ekonomik ilerleme, jeopolitik çıkarlar ve sınırlar arası sosyokültürel iş birliği öne çıkan parametrelerdir.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin Arktik bölgesinde önde gelen oyunculardan biri olarak ortaya çıkmasıyla birlikte politikalarıyla ilgili tartışmalar ve müzakerelerin önemi artmıştır. Son yıllarda küresel ısınma ile yeni ekonomik ve stratejik fırsatların ortaya çıkması, Arktik bölgesinin yalnızca Çin Halk Cumhuriyeti’nin politika yapımında değil, aynı zamanda ABD ve Rusya Federasyonu gibi diğer büyük oyuncuların politika oluşturma sürecinde önemini artırmıştır.
İklim değişikliği Arktik bölgesinde yeni fırsatlar yaratırken, Çin Hükümeti yatırımlarını deniz taşımacılığı, enerji ve bilimsel araştırmayı odağa alarak yapmaktadır. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine yönelik önlemler alınmadığı takdirde ve küresel sıcaklıkların mevcut eğilimler doğrultusunda yükselmeye devam ettiği durumda Arktik Okyanusu’nda 2030 yılına kadar deniz buzlarının yaz aylarında tamamen erimiş olacağı öngörülmektedir. Bahsi geçen senaryonun gerçekleşmesi durumunda deniz taşımacılığı için bir dizi yeni rotanın açılması mümkün hâle gelecektir. Çin Halk Cumhuriyeti de deniz ticaret yolları ile ilgili bir dizi projeyi hayata geçirmek için bu fırsatı değerlendirmeye çalışmaktadır.3
Arktik bölgesindeki denizcilik faaliyetleri temel olarak dört kategori altında incelenir: 1) transit, 2) destinasyon trafiği, 3) ithalat/ihracat taşımacılığı, 4) Arktik içi kabotaj. Arktik Okyanusu’nda Kuzeybatı Geçidi (NWP), Kuzeydoğu Geçidi (NEP) ve Trans Polar Geçidi (TPP) olmak üzere temelde üç deniz yolu ve bağlantıları olmasına rağmen, NWP ve TPP'nin zorlu koşulları ve erişilebilirliğinin düşük olması nedeniyle bahsi geçen deniz ticaret yollarının ticari kullanımları açısından önemli bir fark bulunmaktadır. NEP, seyir koşulları açısından erişilebilirliğin en fazla olduğu Arktik denizcilik yolu olarak kabul edilmektedir. Buna ek olarak NEP, ticari taşımacılık trafiğinin yoğun olması nedeniyle bazen NEP ile birbirinin yerine kullanılan Kuzey Deniz Yolu (NSR)’nu da içermektedir. Çin Halk Cumhuriyeti için bu rotalar, Hint Okyanusu ve Süveyş Kanalı üzerinden Avrupa’daki büyük pazarlara ulaşan mevcut nakliye yollarına göre daha kısa ve daha ucuz bir alternatif sunmaktadır.1 Haziran 2017’de Kuşak ve Yol Girişimi’nin (Belt and Road Initiative- BRI) bir odak noktası olarak tanımlanan Çin Halk Cumhuriyeti’nin Arktik rotalarına olan ilgisi, ticari malların taşınmasının ötesine geçmektedir. Eriyen deniz buzları, Arktik’teki bol petrol ve gaz rezervlerine erişmeyi daha uygun hâ le getirmektedir. Buna ek olarak üç Arktik rotasından, Rusya Federasyonu’nun kıyı şeridini takip eden kuzeydoğu geçidi boyunca uzanan buzullar şu an için en hızlı eriyen buzullardır.2
Bu güzergahın bir “Kutup İpek Yolu”na dönüştürülmesi için Rusya Federasyonu ile birlikte çalışma fikri ilk olarak Çin Halk Cumhuriyeti tarafından Temmuz 2017’de ortaya atılmıştır. Bahsi geçen ekonomik iş birliğinin bel kemiğini oluşturacak projelerin çoğunun odak noktası denizcilik ve enerjidir. Bununla birlikte bilimsel araştırmalar için de yatırımlar yapılmaktadır. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ocak 2018’de yayımlanan Arktik politikasında altını çizdiği üzere bölgenin değişen ortamını anlamak ve bu kapsamda stratejiler üretmek önemli bir husustur. Bunun sebebi ise deniz buzunun erimesine dayalı yeni fırsatlar ortaya çıkarken ekonomik fırsatlar aynı zamanda çevreye yönelik tehditler de oluşturmaktadır. Çin hükümeti, Arktik politikasında “mevcut ve uzun vadeli çıkarların dengelenmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesi suretiyle hem mevcut durumu koruma hem de kalkınmanın dikkate alınması gerektiğini” belirterek bu sorunlarla ilgili ortak endişesini ifade etme konusunda etkin rol oynamaktadır.4
İpek Yolu Projesi kapsamında planlanan Çin-Rusya Yamal LNG, dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) projesidir. Bu proje, Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu’nun ilk ortak Kutup İpek Yolu girişimidir. Projedeki ortaklar arasında Rusya Federasyonu’nun Novatek, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ulusal Petrol Şirketi (CNPC), Fransız firması Total ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin İpek Yolu Fonu yer almaktadır. CNPC ve İpek Yolu Fonu %30 hisseye sahiptir. Proje Aralık 2017’de faaliyete girmiştir. Temmuz 2018’de, operasyonların başlamasından yedi ay sonra, Yamal’dan gelen ilk LNG sevkiyatı, Jiangsu eyaletinin Nantong kentine ulaşmıştır. Yamal’ın doğusundaki Gydan Yarımadası’nda inşa edilen projenin ikinci etabının ise 2023’te faaliyete geçmesi planlanmıştır.
Diğer bir proje ise Payakha petrol sahasıdır. Haziran 2019’da Çin Ulusal Kimya Mühendisliği Grubu ve Rus firması Neftegazholding, Payakha petrol sahasının geliştirilmesi için dört yıl içinde 5 milyar ABD doları yatırım sözü veren bir anlaşma imzalamıştır. Bu proje, Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin, Yamal’dan sonra ikinci Kutup İpek Yolu enerji projesidir. Payakha, Krasnoyarsk bölgesindeki Taymyr Yarımadası’nda yer almaktadır. Raporlara göre proje; altı ham petrol işleme tesisi, yılda 50 milyon ton elleçleme kapasitesine sahip bir ham petrol limanı, 410 kilometre basınçlı petrol boru hattı, 750 megavatlık bir elektrik santrali ve bir petrol depolama tesisi inşaatından oluşmaktadır.3
Zarubino Limanı projesi ise yine Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu ortaklığında anlaşması imzalanan bir liman projesidir. Vladivostok’un güneybatısında ve Çin sınırına yakın bir konumda bulunan Zarubino Limanı yıl boyunca buzsuzdur. 2014 yılında Jilin eyaleti hükümeti, China Merchants Group ve Rusya Federasyonu’nun en büyük liman işletmecisi, Zarubino’yu yılda 60 milyon ton mal elleçleme kapasitesine sahip, 18 yıl boyunca Kuzeydoğu Asya’nın en büyük limanı hâ line getirmek için bir çerçeve anlaşması imzalamıştır. Limanı Çin Halk Cumhuriyeti’nin iç bölgelerine bağlayan demiryollarının da inşa edilmesi planlanmaktadır. Eylül 2018’de, bu projenin ilk aşaması olarak, Jilin’deki Tumen nehri üzerindeki Hunchun’dan Zarubino’ya ve ardından Zhejiang eyaletindeki Zhoushan’a uzanan bir nakliye rotası inşasına başlanmıştır. Yeni Zarubino limanının Kuzeydoğu Çin ile dünyanın geri kalanı arasındaki bağlantıları güçlendirmesi ve Rusya Federasyonu’nun uzak doğusundaki kalkınmaya yardımcı olması proje amaçları arasındadır. Aynı zamanda proje, Avrupa’ya giden kuzeydoğu geçiş ticaret rotasında da önemli bir bağlantı olacaktır.4
Arkhangelsk derin su limanı projesi Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu ortaklığında yapılan bir başka projedir. Arkhangelsk, Rusya Federasyonu’nun kuzey kıyısında, ülkenin Avrupa yakasında Finlandiya’ya yakın en büyük şehridir. Yeni derin su limanının yapımı on yılı aşkın bir süredir planlanmaktadır. Mevcut liman altyapısına yakın Dvina nehri deltasında yer alan Mud’yug adasındaki Arkhangelsk’e 55 kilometre uzaklıkta olacaktır. Rusya Federasyonu’nun demiryolu ağıyla bağlantı kuran liman, birleşik bir deniz-kara ulaşım sisteminin geliştirilmesine ve Sibirya ile bağlantıların iyileştirilmesine katkı sağlayacaktır. Yerel yönetim, yeni limanın ve ilgili demiryollarının bölgede 40.000 kişiye istihdam sağlayacağını tahmin etmektedir.5
İpek Yolu Projesi kapsamında planlanan bir başka proje de Çin-Finlandiya Arktika İzleme ve Araştırma Merkezi’dir. Çin Halk Cumhuriyeti ve Finlandiya ortaklığında yapılması planlanan proje kapsamında Nisan 2018’de Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uzaktan Algılama ve Dijital Dünya Enstitüsü, Finlandiya’nın Arktika Uzay Merkezi ile Arktik bölgesi için yeni bir izleme ve araştırma merkezi kurmak amacıyla bir anlaşma imzalanmıştır. Ekim 2018’de faaliyete geçen, Kuzey Finlandiya’daki Sodankylä’da bulunan tesisin kuruluş amacı, uydu verilerinin toplanarak, işlenip, paylaşılması, iklim araştırmalarını, çevresel izlemeyi ve Arktik navigasyonunu desteklemek amacıyla bir uluslararası platform sağlanmasıdır. Bu araştırma merkezinin bir diğer amacı, BRI kapsamındaki bölgeler için bir mekânsal bilgi sistemi oluşturmayı amaçlayan Çin Halk Cumhuriyeti’nin “Dijital İpek Yolu” planına katkı sunmaktır. Ayrıca bu tesisin, Çin Bilimler Akademisi’nin küresel iklim değişikliğinin önemini kavramayı amaçlayan “Küresel Üç Kutuplu Çevre” projesini de teşvik etmesi beklenmektedir.