İng. Arctic Ocean Currents
Arktik Okyanusu’nun küresel okyanus sirkülasyonunda iki önemli rolü vardır. Bunların ilki, Pasifik ve Atlantik Okyanusları arasında bir bağlantı sağlar. İkincisi ise Atlantik suyunu alır, tuzluluk oranı ve sıcaklığını değiştirip tekrar Atlantik’e bırakır.
Kuzey Buz Denizi’nde yüzey sirkülasyonu temel olarak iki farklı yöndedir. Nordik Denizleri ve Avrasya Baseni’nde, kıta sahanlığı kırılmasını takip eden, saat yönünün tersine (siklonik) bir sirkülasyon vardır. Kanada Baseni’nde ise saat yönünde (antisiklonik) Beaufort Gyre isimli bir akıntı döngüsü vardır. Kutup-üzeri akıntısı ise Arktik’i çapraz kesen ve yukarıda belirtilen ana iki sirkülasyonun arasında kalan akıntıdır (Şekil 1).
Arktik Okyanusu’na dışarıdan su girişi iki farklı bölgeden olur. Bunlar Norveç Kıyı akıntısı ile Atlantik suyu ve Bering Boğazı üzerinden Pasifik suyudur. Bunların yanı sıra nehirlerden gelen önemli bir miktarda taze su da Arktik Okyanusu’na akar. Bering Boğazı’ndan Arktik Okyanusu’na net olarak 0,8 Sva su girişi vardır.1 Barents Denizi açıklığından 2 Sv net su Arktik Okyanusu’na girer.2 Davis Boğazı ve Kanada takımadaları üzerinden ise -1,6 Sv su çıkışı gerçekleşir.3 Fram Boğazı’nda her iki yönlü bir taşınım olduğundan diğer geçitlere göre farklılık gösterir. Yaklaşık 3-5 Sv Atlantik Suyu girerken 5-7 Sv arası Kutup yüzey suyu çıkar; bu da net olarak -2±2,7 Sv su çıktısına denk gelir.4 Nehir girdilerinin toplamı ise ortalama olarak 0,1 Sv’dur.5
Arktik Okyanusu, küresel iklimi etkileyen sıcaklık-tuzluluk (thermohalin) sirkülasyonunun önemli bir parçası olan Kuzey Atlantik Derin Suyunun en yoğun katmanlarının oluştuğu yerdir. Arktik’te oluşan bu sular, Nordik denizlerinin çıkışı olan Danimarka Boğazı ve Faroe Adaları Kanalı’ndan topografyayı takip ederek derinden Atlantik Okyanusu’na girer.6 Bu yüzden Kuzey Buz Denizi iklim açısından önemli bir yere sahiptir. Ayrıca, Kuzey Kutup Bölgesi’nde kışın oluşan deniz buzunun yüksek albedosu, küresel iklim için son derece önemlidir.