Sosyal ve Beşerî Bilimler

Danimarka’nın Arktik Stratejisi 


İng. Denmark’s Arctic Strategy

Grönland, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Danimarka’nın Arktik stratejisinin önemli bir yönünü oluşturmaktadır. Danimarka’nın 1940 yılındaki Alman işgalinden sonra ülkenin Washington Büyükelçisi, Dışişleri Bakanı Cordell Hull ile Grönland’da Amerikan askeri varlığına izin veren bir anlaşma imzalamıştır. Soğuk Savaş yıllarında ise Grönland, bulunduğu coğrafi konumu nedeniyle Danimarka ve ABD için önem teşkil eden stratejik bir konuma sahipti. Danimarka hükümeti, ABD’nin Thule’ya nükleer silah yerleştirilmesini kabul eden gizli bir anlaşma imzalamıştır.1 Bu anlaşma Danimarka hükümetinin ülkenin topraklarında nükleer silah bulundurulmamasına yönelik politikalarına aykırı olsa da 1943 yılında açılan Thule hava üssü ve çevresindeki radar tesisleri, ABD’nin nükleer caydırıcılık sisteminin önemli bir parçası hâline gelmiştir.2

Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte Grönland, stratejik öneminin azalmasına rağmen, Danimarka’nın gündeminde önemli bir yer tutmaya devam etmiştir. Mayıs 2008’de Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Möller, diğer dört Arktik kıyı devletlerin bakanlarını Ilulissat’ta bir toplantıya davet etmiştir. Toplantının hemen ardından 2008 yılında Danimarka Dışişleri Bakanlığı ve Grönland hükümetinin onayıyla birlikte Arktik stratejisi “Değişim Çağında Arktik: Arktik Bölgesinin Faaliyet Stratejisi” yayınlanmıştır.3 Danimarka’nın Arktik politikasının temeli, sürdürülebilir kalkınma ve savunmasız konumda olan bölgenin korunması üzerine kurulmuştur. Belge esas olarak bölgede yaşayan yerlilerin haklarına, ABD ile ilişkilere, Grönland’ın doğal kaynaklarına ve öz yönetime odaklanmıştır.

Ardından Haziran 2011’de Danimarka ve Grönland tarafından “2011-2020 yılları ara sındaki Arktik Stratejisi” adı altında yeni bir belge yayınlanmıştır.4 Danimarka’nın Arktik stratejisinin merkezinde, Grönland’ın ekonomik büyümesini sağlamak, yerli halkın kültürünün korunmasını ve gelişmesini teşvik etmek ve ekolojiyi korumak yer almaktadır. Stratejinin hedeflerinden biri, Arktik bölgesinde dış politika ve güvenlik konularında ortak hedefler formüle etmek ve hükümet ile Grönland Krallığı ve Faroe Adaları’nın kendi kendini yöneten kısımları arasındaki eylemlerin koordinasyonunu sağlamaktır. Danimarka’nın Arktik stratejisinin ana yönleri, bölgenin güvenliği ve sürdürülebilir kalkınması için uluslararası hukukun öncelikli kullanımı, Danimarka’nın Arktik bölgesinin sosyo-ekonomik gelişimi, çevre dostu teknolojilerin kullanımının teşvik edilmesi, Arktik bölgeyi etkileyen küresel sorunları çözmek ve ulusal çıkarları güvence altına almak amacıyla uluslararası iş birliğinin sağlanması olarak ifade edilebilir. Stratejide belirlenen hedefler doğrultusunda Danimarka, uluslararası örgütlerde (BM, Avrupa Birliği, Arktik Konseyi, Uluslararası Denizcilik Örgütü, İskandinav Bakanlar Konseyi vb.) konumlarını aktif olarak ilerletmenin yanı sıra ABD, Kanada, Norveç, İzlanda ve Rusya Federasyonu ile ikili ilişkiler bağlamında iş birliklerini güçlendirmektedir.5

Danimarka’nın kıta sahanlığı iddiaları, bazı alanlarda diğer ülkelerin kıta sahanlığı iddialarıyla örtüşmektedir. 200 deniz milinin ötesinde henüz çözümlenmemiş sınır uyuşmazlıklarını çözmek için Arktik Okyanusu’ndaki diğer kıyı devletleriyle yakın iş birliği bulunmaktadır. Danimarka, Ilulissat Beyannamesi’nde vurgulandığı üzere Arktik bölgesindeki henüz çözümlenmemiş sınır uyuşmazlıklarının uluslararası hukuka uygun olarak çözülmesi taraftarıdır. 15 Aralık 2014’te Danimarka, kıta sahanlığının sınırlarının artırılması için BM Kıta Sahanlığı Sınırları Komisyonu’na başvuruda bulunmuştur.6 Başvuru tamamen onaylanırsa, devletin toprakları 20 kat büyüyecek ve Rusya Federasyonu’nun 200 deniz millik bölgesine yaklaşacaktır.

Kanada ve Danimarka arasında, deniz sınırı sorunlarının yanı sıra, Hans Adası’nın egemenliğiyle ilgili çözülmemiş bir sorun bulunmaktaydı. Anlaşmazlık, yaklaşık 50 yıl önce Kanada ve Danimarka’nın, şu anda Kanada’nın Nunavut bölgesi olan Ellesmere Adası ile Danimarka’nın yarı özerk ülkesi Grönland (Kalaalit Nunaat) arasındaki deniz sınırını sınırlamak için bir anlaşma imzalamasıyla başladı. 1973 Antlaşması, iki ülke arasında ortada kalan küçük, ıssız Hans Adası sınırını kasıtlı olarak tanımsız bırakmıştır. Her iki ülke de Hans Adası üzerinde hak iddia etmiştir. Kanada, 1880’de adanın Hudson Körfezi topraklarının Kanada’nın bir parçası olduğunu iddia etmiştir. Danimarka ise adanın Grönland’ın ayrılmaz bir parçası olduğunu ve Grönland Inuitleri tarafından avlanma amacıyla kullanıldığını iddia etmiştir. Nihayetinde 14 Haziran 2022 tarihli anlaşma ile sorun oldukça adil bir şekilde çözülmüştür. Anlaşmaya göre, Hans Adası doğal bir sırt boyunca bölünecek ve alanın yaklaşık %60’ı Danimarka’ya ve geri kalanı Kanada’ya tahsis edilecektir. Bu anlaşmayla birlikte, Lincoln ve Labrador denizlerinde kalan deniz sınırının sınırlandırılmasıyla, Kanada ve Danimarka dünyanın en uzun deniz sınırına sahip olmuştur. Törensel bir içki şişesi değişimi, iki ülke arasında uzun süredir devam eden “Viski Savaşı”nın sona erdiğinin sinyalini vermiştir.

Grönland’ın yabancı yatırımlarla ilgilenmesi ve Çin’in bölgeye olan ilgisiyle birlikte, Çinli şirketler uzun zamandır adadaki önemli dış yatırımcılardan biri olmuştur. Çin’in bölgedeki varlığı ABD’yi rahatsız etmektir. Bu sebeple, Çin’in Arktik bölgede artan çıkarlarına karşılık, ABD adada 1953’ten bu yana bulunmayan konsolosluğu açmaya karar vermiştir. 10 Haziran 2020’de Grönland’ın Nuuk kentinde konsolosluk açılmış ve ada ülkesine 12 milyon dolarlık bir yatırım teklifinde bulunulmuştur.7 ABD’nin bölge ile ne kadar ilgili olduğu, 2019’da eski Devlet Başkanı Donald Trump’ın ABD’nin Grönland’ı satın almayı önermesiyle gündeme gelmiştir. Söz konusu öneri Danimarka tarafından hemen reddedilmiş ve Dışişleri Bakanlığı sözcüsü yardım paketinin böyle bir satın almanın önünü açmak için tasarlanmadığını dile getirmiştir.

2021 yılının Nisan ayı başlarında, Grönland’da küresel ısınmayı yakından ilgilendiren genel seçimler, bölgenin zengin yeraltı kaynaklarını kullandırmama sözü veren solcu Inuit Ataqatigiit (IA) Partisi’nin kazanmasıyla sonuçlanmıştı. Başbakan Egede yönetiminin petrol politikası önceki hükümetin politikasından tamamen farklıdır. Eski Başbakan Alec Hammond, hükümetin eğilimlerinde bağımsızlığı savunduğunu ve hammadde gelişimini Grönland’ın ekonomik özerkliğine ulaşmanın anahtarı olarak gördüğünü vurgulamaktaydı. Bu durum, örneğin 2014 Arktik Zirvesi’nde Başbakan Hammond’un “sınırda bir maden ve petrol ülkesi olduğu” vurgusu yapmasından ve bu sektöre yabancı yatırımın artırılması çağrısında bulunmasından anlaşılabilmektedir.8

Inuit Ataqatigiit Partisi Grönland’da petrol ve gaz endüstrisinin kurulmasıyla ilgili mevcut altyapı eksikliği ve çevresel koşullar gibi pratik engellerin farkında olarak hareket etmektedir. Bu zorluklar ve yatırımcıların yatırımlarında uzun yıllar boyunca bir getiri görmemelerinden ötürü, büyük ölçekli petrol ve gaz gelişiminin büyük ölçüde kârsız bir girişim olduğuna dair görüşü savunmaktadır.9 Egede hükümeti, Grönland hükümetinin çevresel yetkilerinin daha da iyileştirilmesi olarak görülen bir adım olarak ülkenin sürdürülebilir enerji alternatifleri geliştirmek için çalışması gerektiğini savunmuş, gelecekteki petrol aramalarını süresiz olarak askıya alma çalışmalarına başlamıştır. Bu, son zamanlarda giderek daha fazla gelişen ve temiz bir enerji kaynağı olarak görülen hidroelektrik enerjiye odaklanılacağının bir göstergesidir.10,11


Kaynakça

1 Foreign relations of the United States diplomatic papers, 1941, Europe, Cilt II. s. 62. Office of the Historian.; https://history.state.gov/historicaldocuments/frus1941v02/pg_62, 12.10.2021.

2 Clemmensen J.R. Denmark in the Arctic. Atlantisch Perspectief. 2011. Cilt 35. No. 3. s. 9-14; https://www.jstor.org/stable/pdf/48580871.pdf?refreqid=excelsior%3A7d87c360c6cd27642c988fb6665329b6, 12.10.2021.

3 Arktis i en brydningstid Forslag til strategi for aktiviteter i det arktiske område. 2008. 42 s.; https://uaf.edu/caps/resources/policy-documents/denmark-arktis-i-en-brydningstid-2008.pdf, 12.10.2021

4 Kingdom of Denmark Strategy for the Arctic 2011-2020. Ministry of Foreign Affairs. 2011.: https://um.dk/en/foreign-policy/the-arctic/

5 Arktika Ansiklopedisi: 2 ciltlik - «Kuzey Ansiklopedisi»nin artırılmış ve revize edilmiş baskısı. M.: Yayınevi «Paulsen». 2017. Cilt 2. s. 165. (Rusça: Arkticheskaya enciklopediya_ v 2_h tomah - dopolnennoe i pererabotannoe izdanie «Severnoi enciklopedii». M._ Izdatelstvo «Paulsen»_ 2017 - T. 2 - s. 1)

6 Commission on the Limits of the Continental Shelf (CLCS) Outer limits of the continental shelf beyond 200 nautical miles from the baselines: Submissions to the Commission: Partial Submission by the Kingdom of Denmark: https://www.un.org/depts/los/clcs_new/submissions_files/submission_dnk_76_2014.html

7 U.S. Aid To Greenland Looks To Counter Russian, Chinese Influence In Arctic. 2020.; https://www.rferl.org/a/us-aid-looks-to-counter-russian-chines-influence-in-arctic/30573145.html, 12.10.2021.

8 The Arctic Summit Speech by Premier Aleqa Hammond Open for business - developing the Arctic’s economic potential London.2014.: https://naalakkersuisut.gl/~/media/Nanoq/Files/Attached%20Files/Taler/ENG/AH%20Arctic%20Summit%20speech%20140304.pdf

9 The Greenland freeze: why has Greenland stopped oil and gas exploration?// Offshore Technology. 2021. https://www.offshore-technology.com/features/the-greenland-freeze-why-has-greenland-stopped-oil-and-gas-exploration/, 02.09.2021

10 Lanteigne M. Cruel Summer: Arctic Climate Change Reaches an Uncertain New Phase. 2021.: https://overthecircle.com, 09.09.2021

11 Grönland, enerji ihtiyacının %75’ini fosil yakıtlardan karşılamaktadır, hükümet 2030 yılına kadar devlet enerji şirketi tarafından toplam elektrik ve enerji üretimi dengesi için %100 yenilenebilir enerji kullanmayı planlamaktadır: Greenland pulls plug on new oil and gas exploration. 2021.: https://ihsmarkit.com/research-analysis/greenland-pulls-plug-on-new-hydrocarbon-exploration-.html


Yazarlar