İng. Finland’s Arctic Strategy
Finlandiya’nın Arktik stratejisi, Finlandiya’nın Arktik bölgedeki stratejik hedeflerini ve politikalarını belirlemek amacıyla geliştirdiği bir dizi önlemleri içeren kapsamlı bir inisiyatiftir. Bu strateji, Finlandiya’nın Arktik coğrafyasında etkili bir şekilde yer almayı, bölgedeki potansiyel fırsatları değerlendirmeyi ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmeyi hedeflemektedir. Finlandiya’nın Arktik Stratejisi, iklim değişikliği, enerji kaynakları, denizcilik, bilimsel araştırmalar ve yerli halkların korunması gibi çeşitli alanlarda öncelikli amaçlar ve stratejik eylemler içermektedir. Konum olarak diğer Avrupa ülkeleri ile Rusya arasında bulunması nedeniyle, jeopolitik olarak önemli bir konuma sahiptir bu sebeple Finlandiya jeopolitik konumu sebebiyle Arktikte komşu olduğu ülkelerle, kültür, çevre, ekonomi, siyaset ve güvenlik gibi konularda ve bölgede ortak çıkarların korunması hususunda önemli bir rol oynamaktadır
Bir Kuzey Avrupa ülkesi olan Finlandiya, İskandinav Yarımadası’nda bulunur. Avrupa Kıtası’nın en kuzeyindeki ülkedir. Baltık Denizi, Finlandiya Körfezi, Botni Körfezi ile çevrili ve Norveç, Rusya ve İsveç ile sınır komşusudur. Arktik Okyanusu’na kıyısı olmayan Finlandiya, bulunduğu enlemler nedeniyle dünyanın en soğuk ülkelerinden biridir. Arktik Çemberi üzerinde toprakları olan Finlandiya’nın büyük kısmında yarı Arktik iklim hüküm sürmektedir ve yüzölçümünün yarısından fazlası yoğun ormanlarla kaplıdır.
Finlandiya, 1991 yılında Amerika Birleşik Devletleri, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, Danimarka, Kanada, Norveç, İsveç, İzlanda tarafından da imzalanan Arktik Çevre Koruma Stratejisi’nin (Rovaniemi Bildirgesi)1 yürürlüğe girmesiyle ilk kez bir Arktik devleti olarak anılmıştır. Sonrasında, 1996’da Ottawa Deklarasyonu2 ile kurulan Arktik Konseyi ile de bir Arktik devleti olarak kabul edilmiştir.
Finlandiya Hükümeti, bölgede sürekli değişen siyasi dengeler ve iklim değişikliği nedeniyle bugüne kadar üç Arktik Bölge Stratejisi (2010, 2013 ve 2021 yıllarında) yayımlamıştır. Her bir strateji belgesi, değişen koşullar nedeniyle yenilenmiş ve Finlandiya Arktiği’ne farklı açılardan bakılmıştır. Temmuz 2010’da Mari Kiviniemi hükümeti tarafından yayınlanan ilk strateji belgesi,3 “Bir kutup ülkesi olarak Finlandiya, kutup bölgesinde doğal bir aktördür”4 ifadesi ile başlar. Bu belgede Arktik bölgenin güvenliği, çevre, ekonomi, altyapı, ulaşım, yerli halklar, bölgesel ve uluslararası örgütlerin varlığının desteklenmesi, Avrupa Birliği’nin ve Arktik Konseyi’nin bölgede etkisinin güçlendirilmesi konuları ele alınmıştır.
Aynı belgede ayrıca Soğuk Savaş sonrası Arktik bölgenin artan önemine dikkat çekilmiş ve Finlandiya’nın NATO ve Rusya arasındaki konumundan bahsedilmiştir. Bölgede bulunan doğal kaynaklar ve bunların yakın gelecekte sağlaması muhtemel avantajlarından da bahsedilmiş, bölgenin Avrupa için yeni bir enerjiye ulaşım kanalı hâline gelebileceğine de dikkat çekilmiştir. 2010 tarihli birinci strateji belgesinde ağırlıklı olarak Arktik politikasında dış ilişkiler üzerinde durulmuştur. 2013 strateji belgesi ise 2010 belgesinin devamı ve güncellemesi niteliğindedir.
2013 yılında yayınlanan strateji belgesinde5 “Finlandiya’nın Arktik Bölgesi Stratejisinin gözden geçirilmesinin temelinde, bölgenin artan önemi ve Finlandiya’nın tamamının bir Arktik ülkesi olarak algılanmaya başlaması yatmaktadır”6 ifadesi yer almaktadır. Ayrıca Finlandiya’nın Arktik bölgeyi ilgilendiren konulardaki tecrübesi belirtilmiş, bölgeye ilişkin konumunun güçlendirilmesi, yeni iş fırsatlarının yaratılması, bölgesel istikrar ve güvenliğin yanı sıra uluslararası iş birliğinin öneminden bahsedilmiştir. Yeni stratejideki temel yaklaşım, Hükümet tarafından ana hatları çizilen dört politikaya dayanmaktadır: Arktik ülkesi, Arktik uzmanlığı, sürdürülebilir kalkınma ile çevre konuları ve uluslararası iş birliği. Bu unsurlar Finlandiya’nın Arktik bölgedeki rolünü tanımlar. Finlandiya’nın amacı, çevresine gereken saygıyı göstererek bölgedeki rekabet gücünü artırmak için büyümeyi ve eylemleri teşvik etmektir.7 Strateji’nin devamında ise özellikle Finlandiya’nın bir Arktik ülkesi olarak konumunu güçlendirme ve uluslararası Arktik iş birliğini destekleme hedefinden bahsedilmiş, yeni iş birliklerinin gerekliliğine dikkat çekilmiştir. Kendi hedeflerine ulaşmak ve küresel tehditleri önlemek için de küresel ve bölgesel düzeyde çok taraflı iş birliklerinin önemine değinilmiştir.
2021 yılında yayınlanan ve hâlen yürürlükte olan son strateji8 ise Başbakan Sanna Marin Hükümeti tarafından hazırlanmış ve Sami dilleri de dâhil olmak üzere 6 dilde yayınlanmıştır. Bölgede hızla eriyen buzullar sebebiyle ortaya çıkan şartlara paralel olarak iklim ve bölgenin geleceği ile ilgili konulara özellikle yer verilmiştir. Stratejide yer alan önemli konular ise; İklim değişikliğinin hafifletilmesi ve uyum, bölge sakinlerinin (yerli bir halk olarak Sami halkının) refahının ve haklarının teşviki, Arktik uzmanlığı (geçim kaynakları ve öncü araştırma), altyapı ve lojistik, Finlandiya’nın Arktik meseleleri için birincil forum olarak Arktik Konseyi’nin rolünü vurgulaması ve Konsey’in kurumsal rolünün güçlendirilmesini desteklemesidir.9 İklim değişikliği ve küresel ısınmanın Arktik bölgede beklenenden daha hızlı bir şekilde buzul erimesine sebep olmasından hareketle Finlandiya, hazırlamış olduğu yeni stratejisiyle uluslararası iş birliği ve diyaloğu teşvik ederken bölgedeki muhtemel risklere de dikkat çekmiştir.
Finlandiya’nın 2021 Arktik stratejisinde, bölgedeki tüm Finlandiya faaliyetlerinin her şeyden önce Arktik doğasına saygılı olmasına, ikliminin korunmasına ve sürdürülebilir kalkınma ilkelerinin desteklemesi gerekliliğine vurgu yapılmaktadır. Açılan yeni deniz ticaret yolları ve değişen coğrafi koşullar sebebiyle Arktik bölgede değişen siyasi dengeler ve güvenlik meselelerinde Avrupa Birliği, NATO, Arktik Konseyi gibi kuruluşların bölge güvenliğinde ve barışın sağlanması bağlamında gerekliliklerine yer verilmiştir. Rusya’nın Arktik bölgesinde önemli bir güç olmasından dolayı Ukrayna ile arasında yaşanan gerginliklerin bölge güvenliğini ve siyasetini etkilediği bilinmektedir. NATO bağlantılı askeri tatbikatların yapılması, bölgedeki ABD askeri varlığının genişletilmesiyle ilişkili olarak Arktik güvenliği konusunda yeni gündemlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır.
2021 strateji belgesine ek olarak özellikle Rusya-Ukrayna çekişmesi sebebiyle ortaya çıkan durumun değerlendirilmesi amacıyla yeni bir değerlendirme raporu hazırlanmıştır. 2022 yılında yayınlanan raporda,10 Rusya savaşı karşısında Arktik ’in yeni durumu ele alınmaktadır.
Bu raporla savaşın Arktik bölgedeki uluslararası iş birliği ve bir bütün olarak sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılması üzerindeki potansiyel etkisinin ana hatlarının çizilmesi hedeflenmektedir. Raporda, uluslararası ve ulusal Arktik politikalarının yeni bağlamdaki durumu ele alınmaktadır.11 Ayrıca raporun devamında Finlandiya’nın NATO’ya katılım isteği, bölgede Rusya sebebiyle ortaya çıkabilecek sorunlar, iş birlikleri ve uluslararası antlaşmaların durumu ile ilgili bilgilere de yer verilmiştir. Raporda Rusya’nın durumunun ilerleyen yıllarda ne yönde değişeceğinin tahmininin zor olduğu ve Finlandiya’nın değişken ve ani durumlara hazır olması gerektiği de bildirilmiştir.