Yer Bilimleri


İng. Coal

Kömür ağırlık olarak %50, hacim olarak %70’ten daha fazla organik madde içeren (organik karbon), 1 kahverengi ve siyah renklerde tortul bir kayaç, aynı zamanda havadaki oksijenle yanabilen katı bir fosil yakıttır. Kömür belirli bir kimyasal formüle sahip değildir ve organik madde içeriğinden dolayı baskın olarak organik C ve ayrıca değişik oranlarda H, O, N ve S elementlerini içermektedir. Kömürde bulunan inorganik bileşenler, yaygın olarak kuvars, kil, pirit, kalsit minerallerinden oluşmaktadır. Kömürün organik bileşenleri yanan kısmını oluştururken inorganik bileşenleri külü oluşturmaktadır.

Kömür, oluştuğu ortama ve bunun sonucunda ortaya çıkan organik madde tipi farklılığına göre hümik ve sapropelik olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Sapropelik kömürler çok nadir olarak gözlenmektedir. Dünyada üretilen kömürler yaygın olarak hümik kömür grubunda yer almaktadır. Sapropelik kömürler (boghead ve cannel kömürleri) deniz, göl ve lagün gibi havzalarda, anoksik (oksijensiz) taban suyu koşullarında, çok yüksek oranda sucul organizma (yağ oranı yüksek organizmalar) kalıntılarının sedimanlarla çökelmesi sonucu oluşur. Hümik kömürler ise yılın önemli bir bölümünde sığ suyla kaplı ve sulu ortamda yaşayabilen bitki örtüsüne sahip, genellikle düzlük fakat çevresine göre çukurda bulunan sulak alanlar olan bataklık ortamlarında oluşur. Bataklık ortamlarında kömürü oluşturan organik madde, çoğunlukla karasal otsu ve odunsu bitkilerden oluşmaktadır. Jeolojik devirler boyunca oluşan kömürler, yoğun bitki topluluğunun bulunduğu nemli ve sıcak iklimlerdeki bataklıklarda gelişmiştir.

Hümik kömürler; vitrinit yansıma derecesi, uçucu madde, karbon, nem miktarları ve ısıl güç değerleri dikkate alınarak turba, linyit (kahverengi kömür), taşkömürü (bitümlü kömür) ve antrasit olarak sınıflandırılmıştır.2, 3 Bu sınıflama sadece hümik kömürler için geçerlidir, sapropelik kömürleri kapsamamaktadır. Bataklık ortamında biriken ve yaygın olarak bitkisel materyalden oluşan organik madde, öncelikle düşük sıcaklık ve basınç koşulları altında bakteri faaliyetleri etkisiyle ve sonrasında gömülmenin etkisiyle sıcaklık ve basıncın etkili olduğu süreçte jeokimyasal değişime uğrayarak sırasıyla turba, linyit, taşkömürü ve antrasite dönüşerek kömürleşme sürecini tamamlar (Şekil 1). Bu kömürleşme süreci çoğunlukla birkaç yüz milyon yıl ya da birkaç on milyon yıllık uzun jeolojik zaman dilimlerinde gerçekleşir. Kömürleşme süreci, gömülme derinliğine ve devam durumuna bağlı olarak herhangi bir aşamada durabilir ve kömür oluşumu antrasit aşamasına ulaşmadan linyit ya da taşkömürü aşamalarının herhangi biriyle sonuçlanabilir.

Kömürleşme derecesinin artışına bağlı olarak linyitten antrasite doğru nem ve uçucu madde miktarı azalmakta ve C miktarı artmaktadır. Buna bağlı olarak ısıl güç de artmaktadır. Linyitler en düşük ısıl güce sahip, düşük kaliteli kömürü oluştururken antrasitler yüksek ısıl güce sahip, kaliteli kömürlerdir.

Dünyada bulunan ilk kömür oluşumları Devoniyen dönemine aittir fakat Devoniyen yaşlı kömürler çok nadir bulunmaktadır ve ekonomik değerleri çok düşüktür ya da yoktur.4 Kara alanlarında büyük boy bitkiler ilk olarak Devoniyen’de gelişmeye başlamıştır, Devoniyen öncesi dönemlerde karalar üzerinde büyük boy bitkiler yoktur.5 Kömür oluşumu için en uygun koşullar Karbonifer döneminde gerçekleşmiştir ve ana kömür oluşumları Karbonifer boyunca (özellikle Orta Karbonifer sonrası) oluşmaya başlamıştır. Önemli kömür oluşumlarının gerçekleştiği üç farklı jeolojik dönem (Era) söz konusudur. Bunlar; 1- Paleozoyik (Orta Karbonifer ve Permiyen), 2- Mesozoyik (Triyas sonu ve Kretase), 3- Senozoyik (Paleojen ve Neojen) olarak sıralanmaktadır.6

Karbonifer kömür oluşumları esas olarak Kuzey Yarımküre’de bulunmaktadır. Geç Karbonifer’de Kuzey Amerika, Avrupa ve Çin Ekvator bölgesinde yer almaktadır ve iklim bitki gelişimi için çok uygundur. Bu dönemde özellikle ABD ve Avrupa’da çok geniş kıyı ovaları yer almaktadır ve bu ovalar büyük boy ağaçlardan oluşan bataklık ormanlarıyla kaplıdır. Bu bataklık ormanları günümüz paralik (deniz kıyısı bataklık ortamlarında oluşan) antrasit ve taşkömürü oluşumlarını meydana getirmiştir. Geç Karbonifer’de Antarktika’nın da içerisinde yer aldığı Gondwana kıtası buzullarla örtülüdür, bitki yetişmemektedir, dolayısıyla turba oluşumu söz konusu değildir. Permiyen boyunca (290-245 milyon yıl) Antarktika, Gondwana süper kıtasının merkezinde yer almaktadır ve bu dönemde iklim, günümüz koşullarından oldukça farklıdır.7 Bu dönemde bütün dünyada bir iklim değişikliği gerçekleşmiş, Gondwana kıtası üzerinde yer alan buzullar erimiş ve kıta üzerinde soğuk ve yağışlı bir iklim hüküm sürmüştür. Muhtemelen Gondwana’nın sahip olduğu büyük coğrafi alan ve enlemsel yayılım, Güney Kutbu etrafında gelişen rüzgâr ve okyanus akıntılarının gelişimini engellemiş ve bunun sonucu olarak daha ılıman bir iklim ortaya çıkmıştır.8 Böylece soğuk iklimde gelişen bitkilerin yer aldığı bataklık ortamlarında turba oluşumları gerçekleşmiştir (Güney Afrika, Avustralya, Hindistan vb.). Bu dönemde Avrupa ve Kuzey Amerika’nın yer aldığı bölgeler ise çok kurak iklim koşullarına sahip olduğundan herhangi bir bataklık ve buna bağlı turba oluşumu gerçekleşmemiştir.5

Geç Triyas (Mesozoyik) yaşlı kömür yatakları; Çin, Güney Amerika ve Uzak Doğu’da bulunur. Çin ve Güney Amerika, BDT ve Batı Kanada’da Jura ve Kretase (Mesozoyik) kömürleri bulunmaktadır. Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri’nin batısında Geç Kretase kömür yatakları ve Uzak Doğu’da Jura kömür yatakları gelişmiştir. Senozoyik çağda, mevcut koşullar kömür oluşumu için elverişlidir ve bu nedenle, Güney Afrika hariç, yukarıda belirtilen tüm bölgelerde işletilebilir kömür yatakları (esas olarak linyit) bulmak mümkündür.6

Antarktika’da Kömür

Günümüz Antarktika kıtasının %98’i kalıcı kar ve buzla örtülüdür ve kıtaya ait taban kayaçları sadece %2’lik bir bölümde görülebilmektedir. Weddell Denizi’nin güneybatı köşesinden Ross Denizi’nin kuzeybatı köşesine doğru uzanan Transantarktik Dağları, kıtayı Doğu ve Batı Antarktika olmak üzere ikiye bölmektedir (Şekil 2).9 Antarktika’da kömür ilk olarak İngiliz Antarktika Seferi (1907-1909) sırasında keşfedilmiştir.10 Antarktika kıtasındaki kömürlere ilişkin detaylı çalışmalar 20. yüzyılın ikinci yarısında başlamıştır.11

Antarktika kıtasında bulunan kömür yataklarının neredeyse tamamına yakını Transantarktika Dağları’nda, kıtanın Afrika, Asya ve Avustralya’nın güneyinde bulunan bölümünde yer almaktadır (Şekil 2).12, 13 Kömür oluşumları çoğunlukla Permiyen yaşlıdır13, 14 ve çoğunluğu termal metamorfizma tarafından etkilenmiştir, taşkömüründen (düşük uçuculu bitümlü kömür) yarı antrasite kadar değişmektedir.12 Transatlantik Dağları’ndaki kömürlerin antrasit ve doğal kok özelliği taşıdığı10 ve bazı örneklerin grafite yakın olduğu belirlenmiştir.15 Transantarktik Dağları dışında Prens Charles Dağları’nda da kömür yatakları tespit edilmiştir, bu kömürler çoğunlukla termal ayrışmadan etkilenmemiş ve taşkömürü (yüksek uçuculu bitümlü kömür) özelliği taşımaktadır. Kıtadaki kömürler, Transantarktik Dağları’nın kıyı kesimlerindeki ve Prens Charles Dağları’ndaki bazı yataklar dışında esas olarak kıtanın iç kısmında yer almaktadır.12

Permiyen ve Triyas yaşlı en geniş kömür oluşumları, Victoria Toprakları’ndan Horlick Dağları’na kadar 2.500 km boyunca uzanan Transantarktik Dağları’nda bulunmaktadır. Permiyen yaşlı diğer önemli kömür oluşumları Prens Charles Dağları’nda yer almaktadır (Şekil 2). Kömür rezervlerinin, Prens Charles Dağları’nda 10, 8 milyar ton; Transantarktik Dağları’ndaki Kraliçe Alexandra Sıradağları’nda 6 milyar ton ve yine Transantarktik Dağları’nda bulunan Güney Victoria Toprakları’nda 130 milyon ton olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca Weddell Denizi ve Filchner Buz Şelfi çevresindeki nunataklarda (bkz. nunatak) küçük kömür yatakları bulunmaktadır.16 Transantarktik Dağları’ndaki kömür oluşumları taşkömürü, antrasit, meta-antrasit (bazıları grafite yaklaşan) ve intrüzyonlara yakın konumdakiler ise kok özelliği taşımaktadır.14 Kuzey Prens Charles Dağları’nın Beaver Gölü alanında Bainmedart kömür oluşumları yer almakta ve kalınlıkları 10, 5 m’ye ulaşan 80 kömür katmanı içermektedir. Kömür oluşumları yaklaşık 280 km²yi aşan bir alanda mostra vermektedir, bu durum ise Permiyen döneminde çok geniş alanlarda yayılan uzun süreli orman bataklıklarının varlığını göstermektedir.7

Antarktika kıtasında Permiyen, Permiyen-Triyas ve Triyas yaşlı kömür oluşumlarının yanı sıra Doğu Antarktika ve Antarktika Yarımadası’nda olmak üzere küçük Mesozoyik ve Senozoyik yaşlı kömür oluşumları belirlenmiştir.13 Antarktika kıtasında Kretase (Mesozoyik) kömürleri çok nadirdir, sadece birkaç adet ince kömür katmanı tespit edilmiştir.17 Genel olarak Kretase yaşlı kömür oluşumlarının kıtada olmamasını gerektiren bir neden söz konusu değildir. Kretase yaşlı birimlerde tespit edilen kömür oluşumları ve çeşitli bitki fosillerinin varlığı, iyi bir organik madde birikim potansiyelini göstermektedir. Antarktika kıtasında önemli bir Kretase kömür oluşumunun tespit edilememesinin nedeni, üst Mesozoyik sedimanter kayaçlarının sadece Batı Antarktika’nın Antarktik Yarımadasın’da yüzeylenmesi ve bu sedimanter kayaçların sedimantasyon oranının çok yüksek olduğu aktif-kenar havzalarında çökelmesi dolayısıyla organik maddenin seyrelmesi ve kömür oluşturacak yoğunlukta birikim sağlayamamasıdır. Kretase süresince kömürlerin, Doğu Antarktika pasif kenarı boyunca yer alan havzalarda oluşma olasılığı çok daha yüksektir.17 Antarktika kıtasında Senozoyik yaşlı kömür oluşumları nadirdir, bilinen en iyi lokasyonları; Batı Antarktika’da Weddell Denizi’nin batısında Admiralty Koyu, King George Adası ve Seymour Adası’ndadır (Şekil 2). Senozoyik kömürleri, Seymour Adası’nda Paleosen yaşlı, King George Koyu’nda (King George Adası) Orta Eosen yaşlıdır, Admiralty Koyu’nda ise Eosen-Oligosen sınırında yer almaktadır. Kıtadaki Senozoyik kömürleri genel olarak linyit (kahverengi kömür) özelliği taşımaktadır.

Antarktika Antlaşması Çevre Protokolü’nün 7. maddesinde, bilimsel araştırma dışında maden kaynaklarıyla ilgili her türlü faaliyet yasaklanmıştır18 ve kıta üzerinde yer alan kömür oluşumlarına dair herhangi bir üretim yapılması ya da işletme kurulması söz konusu değildir, kömürler yalnızca bilimsel amaçlı araştırılmaktadır. Antarktika kömürlerinin; yeterli bilgiye sahip olunmaması, yüksek başlangıç maliyetleri, çevresel etkiler, uygulamadaki zorluklar ve küresel pazar rekabeti gibi nedenlerle ekonomik olmayan kaynaklar olduğu belirtilmiştir.13 Ayrıca kıtada yer alan kömür oluşumlarının çoğunun konumu, maden işletmesi için büyük bir ulaşım sorunu teşkil etmektedir.12

Arktik’te Kömür

Kuzey Kutbu Dairesi içinde kalan alanda (Arktik) kömür oluşumları çok yaygındır (Şekil 3). Arktik’te kömür oluşumları, Devoniyen’den Senozoyik’e kadar jeolojik devirlerde çökelmiş tortul istifler içinde gözlenmektedir; linyit, taşkömürü ve antrasitten oluşmaktadırlar (Şekil 3). Ayrıca yer yer cannel ve boghead kömürleri (sapropelik kömürler) de gözlenmektedir.

Alaska (ABD)

Alaska kömürünün çoğu, eyaletin kuzey kesiminde yer alan Brooks Sıradağları’nın kuzeyinde, Çukçi ve Beaufort denizlerinin yakınında bulunmaktadır. Alaska kömür kaynaklarının %88’i bu Arktik yataklarda yer almaktadır.21 Alaska kömür kaynaklarının büyük ölçüde üç büyük bölgede yer alan Kretase ve Senozoyik istiflerinde bulunduğu tahmin edilmektedir: 1) Kuzey Alaska Yamacı, 2) Orta Alaska-Nenana ve 3) Güney Alaska-Cook Körfezi. Kuzey Kutbu’nda bulunan “Kuzey Alaska Yamacı” bölgesinde (Arktik Alaska) ağırlıklı olarak Kretase yaşlı taşkömürü (bitümlü kömür) ve linyit oluşumları bulunmaktadır.22

Arktik Alaska’da, Alt Kretase yaşlı birimler içerisinde birkaç cm ile 6, 1 m arasında değişen kalınlıklarda 150 kömür katmanı yer almaktadır (Corwin Bluffs, Cape Beaufort, Kukpowruk Nehri Yamacı ve Koalak Bölgesi). Bu kömürlerin çoğunluğu alt bitümlü ve bitümlü kömür (taşkömürü) özelliğindedir. Bölgede Üst Kretase yaşlı birimler içinde yer alan kömürlü seviyeler Umiat ve Maybe Creek civarında 4 ve 12 m kalınlıklara sahiptir. Üst Kretase kömürlerinin çoğunluğu linyit özelliğindedir.21 Kuzey Alaska Yamacı Kretase kömür oluşumları, linyitten taşkömürüne (yüksek uçuculu bitümlü A) kadar değişen özelliktedir. Arktik Alaska’da Üst Kretase-Paleosen yaşlı birim içinde yer alan birkaç kömür oluşumu oldukça incedir ve ekonomik değildir.22 Paleosen-Pliyosen yaşlı birim içinde kömürler iki farklı seviyede yoğunlaşmıştır, alttaki kömürlü seviye on iki kömür katmanı içermektedir. Üstte yer alan kömürlü seviyede ise yedi kömür katmanı bulunmaktadır. Prudhoe Körfezi yakınlarında ve Aşağı Shaviovik Nehri’nde, Paleosen-Pliyosen kömür oluşumları belirlenmiştir.22 Paleosen-Pliyosen yaşlı kömürler linyit-alt bitümlü B (taşkömürü) aralığında değişmektedir. Kuzey Alaska Yamacı kömür sahasında Kretase yaşlı yarı bitümlü (sert linyit) kömürlerin rezervleri 1, 3 trilyon ton, bitümlü (taşkömürü) kömürlerin ise 1, 9 trilyon ton olarak hesaplanmıştır.23 Senozoyik yaşlı, yarı bitümlü (sert linyit) kömürlerin rezervleri 670 milyon tondur.22

Avrupalı göçmenlerin gelişinden önce, Alaska’da yerli halk kömür kullanmıştır, 24 1826-1827’deki Beechey Seferi ile Alaska’da kömürün varlığı tespit edilmiştir.22 Arktik bölgede yer alan kömür oluşumları, çok yüksek bir enerjiye sahip olmalarına rağmen yataklar çok uzaktır ve buradaki kömür hiçbir zaman büyük ölçekte çıkarılmamıştır. Kuzey Kutbu’ndaki herhangi bir kömür oluşumunun çıkarılması; altyapı eksikliği, ulaşım ve permafrost koşullarında bir kömür madenini geri kazanmanın zorlukları ile mücadele etmeyi gerektirmektedir. Kömür bölgede ilk olarak 1879’da Cape Lisburne’nin doğusundaki Corwin Bluff’ta çıkarılmıştır. 1800’lerin sonlarında küçük ölçekli madenlerin açılmasıyla, gemiler ve yerel topluluklar için kömür sağlanmıştır. 1941’de ABD Savunma Bakanlığı kuzey Alaska’yı kömür geliştirmeye açmış ve bu; Kuk Nehri, Atkasuk (Meade Nehri), Peard Körfezi ve diğer birçok bölgede madenlerin açılmasına neden olmuş fakat hepsi 1950’lerde kapatılmıştır. Arama 1980’lerde yeniden başlamış ve 1990’da bölgeden birkaç yüz ton kömür yakındaki bir dizi test fırınında yakılmıştır. 2006 yılında bir madencilik şirketi kömür arama projesi başlatmış fakat 2009 yılında projenin ekonomik olarak uygun olmadığına karar vererek araştırmalarına son vermiştir. Batı Arktik kömürünü geliştirmede önemli zorluklar söz konusudur. Bölgede yollar, demiryolları veya madenler yoktur ve yakındaki Çukçi Denizi çoğu zaman buzla kaplıdır. Tüm bölgede bulunan permofrost koşulları, kömür madenlerinin ıslahının çok zor olmasına yol açan bir unsurdur. Ek olarak, bu kömürü yakmak, iklim değişikliği yoluyla kutup bölgesini orantısız şekilde etkileme potansiyeline sahiptir.21

Grönland

Kretase kömürleri Batı Grönland’da Nuussuaq Yarımadası ve Disko Adası’nda bol olarak bulunmaktadır. İyi bilinen bu kömür oluşumlarının yanı sıra, Doğu ve kuzey Grönland’da Alt Karbonifer ve Paleojen kömürleri de bilinmektedir ancak bu kömürler ayrıntılı olarak araştırılmamıştır.25 Batı Grönland’da Disko ve Nugssuaq’ta kömür yatakları; Üst Kretase ve Paleojen yaşlı, kumlu ve şeylli istif içinde yer almaktadır.26 Kömür katmanları en yaygın olarak güney merkez Nugssuaq bölgesinde bulunmaktadır.27 Ata, Pautut ve Sarqaqdalen’de çok sayıda kömür katmanı bulunmaktadır; bu kömür katmanları 80 ila 291 cm kalınlıkları ve yanal devamlılık özellikleriyle, işletilebilir durumdadır. Ayrıca Kingigtoq ve Atanikerdluk’ta işletilebilir kömür oluşumları bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda, sahada geniş bir kalite yelpazesine sahip 183 milyon ton kömür kaynağının varlığı ortaya konmuştur.28

Kuzeydoğu Grönland’da Hochstetter Forland ve Kuhn Ø bölgelerinde rezinit/liptinitçe zengin, termal olarak olgunlaşmamış, Orta Jura yaşlı kömürler mostra vermektedir. Yüksek liptinit içeriğine sahip bu kömürler oldukça yüksek petrol türetme potansiyeline sahiptir ancak kömürlerin sınırlı alanlarda bulunması önemini sınırlandırmaktadır.29

Kanada

Araştırmalara göre, Arktik Adaları’ndaki en büyük kömür potansiyeli Sverdrup Havzası’nda yer alan kalın tortul istif içinde yer almaktadır.30, 31, 32 Özellikle Geç Kretase-Senozoyik yaşlı Eureka Sound Birimi, 15 m kalınlığa kadar olan kömür katmanlarını ve birkaç bin milyon tonluk olası kömür kaynaklarını içermektedir.31 Kanada Arktik Takımadaları’ndaki, arktik kıtasal düzlükler hariç tüm jeolojik ortamlar taşkömürü (bitümlü kömür) içermektedir.30, 32

Kanada Arktik Takımadaları’nda Orta ve Üst Devoniyen istifi içinde dünyanın en yaşlı kömürlerinden bazıları yer almaktadır.31, 33 Batı Arktik Adaları’nda, Devoniyen yaşlı istifin yüzeylendiği Hecla Körfezi, Beverley Koyu ve Parry Adaları’nda ve Melville Adası’nda istifin tabanında kömür katmanları yer almaktadır.32 Devoniyen yaşlı kömürler genellikle liptinit maserali bakımından zengindir ve bundan dolayı cannel kömürleri (sapropelik kömür) olarak adlandırılır.33 Ayrıca hümik kömürler ve liptinitçe zengin hümik kömürler de bulunmaktadır. Kömürlerin alt bitümlü C ve yüksek uçucu bitümlü B (taşkömürü) aralığında oldukları belirlenmiştir.32

Kanada Arktik Takımadaları boyunca Geç Paleosen/Erken Eosen yaşlı kömürlü birimler yaygındır ve sayısız mostraları belirlenmiştir.34 Geç Paleosen/Erken Eosen yaşlı istif, Kanada Arktik Takımadaları’ndaki başlıca kömür içeren birimdir ve güneybatıdaki Banks Adası’ndan kuzeydoğudaki Ellesmere Adası’na kadar geniş bir alana yayılmıştır.30 Ellesmere Adası’ndaki Stenkul Fiyort’ta toplam kalınlığı 53 m olan ve yanal devamlılığa sahip olan 64 kömür katmanı mevcuttur. Kömür katmanlarının kalınlığı; yanal devamlılıkları ve düşük kükürt içeriği birlikte değerlendirildiğinde gelecekteki olası kullanımlar için beklentiler iyi yöndedir.34

Rusya

Arktik Rusya Bölgesi, kömür oluşumları bakımından oldukça zengindir. Kömür oluşumlarının yoğun olarak bulunduğu bölgeler; Timan-Pechora Havzası, Taimyr Havzası, Saha Cumhuriyeti’nin Zyryanskii (Zyryanka) Kömür Havzası ve Lena Kömür Havzası’nın kuzey kısmı ve Çukotka Özerk Bölgesi’nde yer alan Chaunsky Bölgesi olarak sıralanabilir. Ayrıca Doğu Rusya Arktik Bölgesi’nde yer alan Yeni Sibirya Adaları da kömür oluşumları içermektedir.

Timan-Pechora Havzası’nda kömürün çoğunluğu Alt Permiyen yaşlı istif içerisinde bulunmaktadır. Ayrıca Üst Permiyen ve Triyas istiflerinde de önemli kömür rezervleri yer almaktadır. Havzanın batısında kömürler sert linyitten (sert kahverengi kömür) Vorkuta’da taşkömürüne (yüksek dereceli bitümlü kömür) değişmektedir. Arktik Urallar’da ve Pay-Khoy’da, kömürleşme derecesi yarı antrasite ve yerel olarak antrasite yükselmektedir.35 Timan-Pechora Havzası’nda kömür 1932’den beri çıkarılmaktadır. Havzada 20.000 milyon ton rezerv belirlenmiş olup saha çalışmaları ve test sondajları ile 303.000 milyon ton ek rezerv belirlenmiştir.35 Vorkuta, Rusya’nın kömür açısından zengin bir bölgesi olan Pechora Kömür Havzası’nda yer almaktadır ve Vorkuta yakınlarındaki Severnaya (“Kuzey”) Madeni’nde, 2015 yılında 2, 9 milyon ton kömür çıkarılmıştır.36

Krasnoyarsk Bölgesi’ndeki Taimyr Yarımadası’nda dünyanın yüksek kaliteli en büyük kömür (antrasit) yataklarından biri olan Taimyr Kömür Havzası bulunmaktadır. Taimyr Havzası’nda Permiyen ve Triyas yaşlı kömürler yüksek rezervlere sahiptir. Bölgede anrasit çıkarmak için madencilik faaliyetleri yapılmaktadır ve Malaya Lemberova Nehri Sahası’nın 600 milyon ton kömür rezervi olduğu tahmin edilmektedir.37 Diskon Kömür Madeni, Rusya’nın Krasnoyarsk Bölgesi’nin Dikson yakınlarındaki Taimyr Kömür Havzası’nda yılda 30 milyon ton üretim yapılması önerilen bir açık ocak kömür madenidir.38

Çukotka Özerk Bölgesi’nde yer alan Dolgozdannoye Kömür Yatağı (Chaunsky Bölgesi) umut vericidir ve genel olarak sahadaki kömür, yüksek kaliteli enerji yakıtı olarak değerlendirilmiştir. Alanın kendi ihtiyaçları için geliştirilmesi planlanmaktadır.39

Saha (Yakutistan) Cumhuriyeti, içerdiği Güney Yakutya, Lena ve Zyryanskii (Zyryanka) kömür havzaları sayesinde Uzak Doğu’nun en büyük linyit ve kömür rezervlerine sahiptir. Bu kömür havzalarından Zyryanskii Havzası ve Lena Havzası’nın önemli bir bölümü arktik sınırlar içinde yer almaktadır. Ayrıca Saha Cumhuriyeti’nin kuzeydoğusunda (Uyandinskoe, Kularskoe) dağınık hâlde ve Tiksi Körfezi, Novosibirskie Adaları’nda da kömür yatakları bulunmaktadır.40

Zyryanka Havzası’nda bulunan kömürlerin yarı-antrasit ve antrasit olduğu belirlenmiştir. Geliştirme çalışmaları sadece havzanın Zyryano-Silyapskii Bölgesi’nde gerçekleştirilmektedir. Sibik-2 ile Kharangarskoe yataklarında sınırlı miktarda olmak üzere ve Buor-Kemyusskoe ve Nadezhdinskoe yataklarında kömür çıkarılmaktadır. Zyryanka Havza’sının kömür rezervi 205, 7 milyon ton olarak belirlenmiştir.40

Lena Havzası Zhigansk Bölgesi kömürleri kahverengi kömürdür (linyit) ve bölgedeki rezervi 26.596 milyon tondur. Olenek bölgesinde düşük küllü, yüksek uçuculu bitümlü kömürler (taşkömürü) yer almaktadır, rezervleri 340 milyon tondur. Olenek bölgesinde bulunan bogheads kömürleri İkinci Dünya Savaşı’nda sıvı yakıt elde etmek için kullanılmıştır. Günümüzde herhangi bir üretim faaliyeti yoktur. Anabar-Khatanga Bölgesi’nde orta küllü, düşük kükürtlü muhtemelen yüksek uçuculu bitümlü kömürler (taşkömürü) yer almaktadır. Bölgede tespit edilen kömür kaynakları 5.047 milyon tondur.40

Kuzeydoğu Yakutya’da (Uyandinskoe ve Kularskoe), Tiksi Körfezi (Soginskoe) ve Novosibirskie Adaları’nda (Balyktakhskoe, Tuor-Yuryakhskoe vb.) dağınık kahverengi kömür (linyit) yatakları bulunmaktadır.40

Doğu Rusya Arktik Bölgesi’nde yer alan Yeni Sibirya Adaları’nda (Kotel’nyi ve Novaya Sibir adaları), Apsiyen/Albiyen (Kretase) yaşlı inertinit bakımından zengin alt bitümlü kömür (taşkömürü) ve linyitler ile Senomaniyen/Turoniyen (Kretase) yaşlı linyit oluşumları yer almaktadır. Kotel’nyi ve Bel’kovsky adalarında Paleosen ve Eosen çökelleri; düşük kömürleşme derecesine sahip, mineral bakımından zengin linyitleri içermektedir. Jura yaşlı istif içerisinde (Stolbovoy Adası) birkaç on cm boyutunda mercek şekilli kömürler bulunmaktadır ve bu kömürler anrasit/meta-antrasit özelliğindedir.41

Cumhuriyetin Arktik bölgelerindeki tüketicilere yakıt tedariki için alternatif seçenekler olarak, Taimylyrskoye (Bulunsky Bölgesi), Krasnorechenskoye (Abyyisky Bölgesi), Buolkalaakhskoye (Anabarsky Bölgesi) gibi küçük kömür yataklarının kalkınmaya dâhil edilmesi düşünülebilir.39

Kuzey Kutbu’ndaki kömür sahaları ticari değerden çok toplumsal değere sahiptir. Yerel kömür madenciliğinin temel hedefi, para kazanmaktan ziyade nüfusun enerji ihtiyacının karşılanmasıdır.42

Svalbard (Norveç)

17. yüzyılın başlarında Svalbard’da kömür bulunduğu, balina avcıları tarafından bilinmekteydi ancak ilk kömür satmak amacıyla 1899’da Svalbard’dan anakaraya getirilmiştir. Isfjord’da çıkarılan kömür Tromsø’ya sevk edilmiş ve böylece Spitsbergen’de ticari madencilik başlamıştır.43

Svalbard’da, bilinen tüm kömürler sert linyit ve taşkömürü (bitümlü kömür) özelliği taşımaktadır. Svalbard, ekonomik değer taşıyan, önemli miktarda kömür rezervine sahiptir ve ayrıca kömürden kaynaklı doğal gaz oluşumları açısından da dikkat çekicidir. Doğal gaz, işlenebilir kalınlıktaki kömür katmanlarından kaynaklandığı gibi, birçok ince katmandan da ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle, madencilik için ekonomik olmasa da bu kömür oluşumları, gaz türetme açısından ekonomik bir öneme sahip olabilir. Svalbard’da madenciliği yapılamayan ancak gaz türetebilen çok daha büyük miktarda kömür oluşumu vardır.44

Svalbard’da bulunan sedimanter istif, yaşları Orta Devoniyen ve Oligosen aralığında yer alan kömür oluşumları bakımından oldukça zengindir.44 Devoniyen kömür oluşumları Svalbard’da Mimerdalen’de bulunmakta olup bu kömürler taşkömürü (bitümlü kömür) özelliği taşımaktadır. Erken Karbonifer kömürleri, Spistbergen’de küçük havzalarda ve mostralarda düzensiz olarak bulunmakta ve genellikle ince katmanlardan oluşmaktadır. Bjørnøya’da (Ayı Adası) ikisinin işletilebilir durumda olduğu çok sayıda Karbonifer yaşlı kömür oluşumu bulunmaktadır. İstifin tabanında yer alan kömür oluşumları için 2 milyon ton kanıtlanmış rezerv belirlenmiştir. Brøggerhalvøya’nın güneybatı kıyısında, Kiærfjellet’in aşağı sahil kesiminde yaklaşık 3 metre kalınlığında ancak kalitesiz Karbonifer kömür oluşumları mevcuttur. Batı Nordenskiöld Karası’nda yer alan Orustdalen’de, Karbonifer yaşlı kömürler bulunmakta olup kömür katmanları çok ince ve düşük kaliteye sahiptir. Kuzeybatı Sørkapp Karası’nda, Lidfjellet, Sergiejevfjellet ve Hohenlohefjellet’de Karbonifer yaşlı birim içinde 0, 95-1 metre kalınlığında kömür katmanı belirlenmiştir.49 Svalbard’da Karbonifer kömürleri Pyramiden’de işletilmiştir. Ayrıca Biinsow Karası’nda ve Ebbadalen Bölgesi’nde oldukça geniş Karbonifer kömür rezervlerinin bulunması muhtemeldir. Kömürler taşkömürü özelliği taşımaktadır, gaz ve metalürjik kok üretimi için uygundur.45

Triyas kömürleri; Wilhelmøya, Barentsøya, Edgeøya’da46, 47 ve Wichebukta çevresinde ve Sassendalen’in yukarı kesimlerinde tanımlamıştır, kömürleşme dereceleri yüksektir. Kömür oluşumları Üst Triyas çökellerinde 0, 1 ila 0, 4 metre kalınlıkta, tek bir bant hâlinde bulunmakta fakat çok geniş alanlarda yanal devamlılık göstermektedir.44

Svalbard’da Kretase yaşlı kömür oluşumları bulunmaktadır, bu kömürler Longyearbyen yakınlarındaki Advent City ve Moskushamn’da kısa bir süre boyunca işletilmiştir.48 Fakat elde edilen olumsuz sonuçlardan dolayı kömürlerin işletilmesinden vazgeçilmiştir. Kretase kömürleri ayrıca Grumantbyen’de de mevcuttur. Spitsbergen’deki Kretase kömür oluşumları için muhtemel rezerv, kömür oluşumlarının yüzeyden en fazla 600 m derinliğe sahip olduğu alanlar ve ortalama 1 metre kömür kalınlığı esas alınarak 1.500 milyon ton olarak hesaplanmıştır.48

Spitsbergen’de Senozoyik istifleri; Kongsfjorden, Merkez, Forlandsundet, Renardodden ve Øyrlandet olmak üzere 5 farklı bölgede incelenebilir. Kongsfjorden Bölgesi’nde işletilmiş ya da işletilebilir 6 kömür katmanı bulunmakta ve kömür seviyelerinin kalınlıkları 3 m’ye kadar ulaşmaktadır. Maden kasabası olan Ny-Alesund’da Senozoyik yaşlı kömür oluşumları farklı zamanlarda işletilmiş ve 1962’deki patlamadan sonra işletmeler kapatılmıştır. Bölgede yer alan kömürler kimyasal olarak cannel kömürüne benzemelerine rağmen hümik kömürdürler ve bu kömürlerden damıtma ile %20 ya da daha fazla oranda petrol üretilebilir.49 Merkez Bölge, takımadalar içerisinde Senozoyik istiflerin en kapsamlı geliştiği yerdir ve Longyearbyen’de ve Barentsburg’da yüksek kükürt içeriğinden dolayı düşük kaliteli kömürler bulunmaktadır. Berzeliusdalen Bölgesi’nde birkaç cm’lik bir kömür katmanı, 50 Barentsburg’da 1 m kalınlığında kömür katmanı yer almaktadır.51 Forlandsundet Bölgesi’nde Senozoyik yaşlı kömür oluşumları Oscar II Karası’nda ve Prens Charles Burnu’nda ince katmanlar hâlindedir.52 Bu grabendeki tek tek kömür oluşumları oldukça önemsiz olsa da mevcut toplam hacim, grabenin kapsamı ve tortuların kalınlığı göz önüne alındığında, özellikle kömürlerden elde edilen doğal gaz açısından önemlidir ve kömür oluşumlarından kaynaklanan bu doğal gaz Sarstangen’de keşfedilmiştir. Renardodden Bölgesi (Kapp Lyell yakınında), Calypsobyen’de Recherchefjorden Ağzı’nın batısındaki burunda yaklaşık 700 m genişliğinde ve yaklaşık 4 km uzunluğunda bir Senozoyik kömür sahası içermektedir. Sahada kömürler çok sayıda ince katmanlar hâlinde bulunmaktadır.53 Senozoyik istiflerinin yer aldığı diğer bir bölge olan Øyrlandet’de kömür oluşumu olup olmadığı bilinmemektedir.44

Svalbard’da ticari madencilik 1899’da başlamış ve Spitsbergen’deki günümüz yerleşimlerinin tümü, kömür madenciliği yerleşimleri olarak ortaya çıkmıştır. Bugün bile bir dereceye kadar bu özelliğini korumaktadır. Longyearbyen (Longyear City) 1906’da kurulmuş ve Longyearbyen’deki kömür madenciliği, kalan bir maden dışında büyük ölçüde sona erdirilmiştir. Kongsfjorden’deki kömür yataklarında, madencilik ancak 20. yüzyılın başlarında Ny-Ålesund’da başlamış ve kömür madenciliği 1962’de ölümlü bir dizi kazadan sonra terk edilmiştir. Van Mijenfjord’daki Sveagruva’da madencilik 2015 yılına kadar büyük ölçekte yapılmıştır. Svea Nord, Spitsbergen’in madencilik tarihinde şimdiye kadarki en verimli madendir. 2013’te Sveagruva’nın kuzeyindeki Lunckefjellet’te yeni bir maden açılmış ancak bu maden hiçbir zaman üretim aşamasına geçememiştir. Kömür fiyatları, madenciliği mümkün kılmayacak seviyelere düşmüş ve Lunckefjellet madeni beklemeye alınmıştır. 2015 yılında, Norveç Hükümeti, Svea Nord ve Lunckefjellet dâhil olmak üzere Sveagruva’daki madenciliği tamamen bırakmaya karar vermiştir.43


Kaynakça

1 Schopf, J. M., 1956. A definition of coal. Economic Geology 51, 521-527. https://doi.org/10.2113/gsecongeo.51.6.521

2 ASTM, 1986.American Society for Testing and Materials. Annual Book of ASTM Standards. Volume 05.05, Philadelphia, 1986.

3 Stach, E., Mackowski, M.-Th., Teich-müller, M., Taylor, G.H., Chandra, D. ve Teichmüller, R., 1982. Stach’s Textbook of Coal Petrology. Gebrüder Borntraeger, 535 s., Berlin. ISBN 978-3-443-01018-8

4 Walker, S., 2000. Major coalfields of the world, International Energy Agency, Coal Research, 131 s. https://doi.org/10.1016/S0166-5162(00)00042-2

5 Ünalan, G., 2010. Kömür Jeolojisi. MTA Genel Müdürlüğü, Eğitim Serisi 41, Ankara, 556 s. ISBN 978-605-4075-72-0.

6 Suárez-Ruiz, I., Diez, M. A., Rubiera, F., 2018. Coal. In: Suárez-Ruiz, I., Diez, M.A., Rubiera, F. (Eds.) New Trends in Coal Conversion: Combustion, Gasification, Emissions, and Coking, Woodhead Publishing, s. 1-30. ISBN:9780081022016 eBook ISBN:9780081022023

7 Weaver, L., McLoughlin, S., Drinnan, N., 1997. Fossil woods from the Upper Permian Bainmedart Coal Measures, northern Prince Charles Mountains, East Antarctica.AGSO Journal of Australian Geology and Geophysics, Cilt 16, no.5, s. 655-676.

8 Parrish, J.T. 1990. Gondwana paleogeography and paleoclimatology. In Taylor, T.N. & Taylor, E.L. (editörler) Antarcticpaleobiology: its role in the reconstruction of Gondwana. New York: Springer-Verlag, 15-26. https://doi.org/10.1007/978-1-4612-3238-4_2

9 https://www.antarctica.gov.au/about-antarctica/geography-and-geology/geology/

10 Schopf, J.M., Long, W.E., 1966. Coal metamorphism and igneous associations in Antarctica. In: Gould, R.F. (Editör) Coal Science, American Chemical Society, Advances in Chemistry Series55, 156-195.

11 Merrill, M.D., 2016, GIS representation of coal-bearing areas in Antarctica: U.S. Geological Survey Open-File Report 2016?1031, 3 s. http://dx.doi.org/10.3133/ofr20161031. ISSN: 2331-1258.

12S plettstoesser, J.F., 1979. Coal in Atarctica. Meeting abstract, March 1979, AAPG 63/3, s. 532.

13 Rose, G., ve McElroy, C.T., 1987. Coal potential of Antarctica: [Australia] Department of Resources and Energy, Bureau of Mineral Resources, Geology and Geophysics, Resource Report 2, 19 s.

14 Sanders, M.M., Rimmer, S.M., 2020. Revisiting the thermally metamorphosed coals of the Transantarctic Mountains, Antarctica.International Journal of Coal Geology228, 103550. https://doi.org/10.1016/j.coal.2020.103550

15 Schapiro, N., Gray, R.J., 1966. Physical variations in highly metamorphosed Antarctic coals.In:Gould, R.F. (Editör) Coal Science. American Chemical Society, Advances in Chemistry Series55, 196-210.

16 G.I. Kameneva, G.I., Mikhal’skiy, Ye.V., 1985. Major features of the distribution of coal bearing deposits in Antarctica.Polar Geography and Geology, 9:2, 132-145.https://doi.org/10.1080/10889378509377245

17 Macdonald, D.I.M. ve Francis, J.E., 1992. The potential for Cretaceous coal in Antarctica. In: McCabe, P.J., Parrish, J.T. (editörler) Controls on the Distribution and Quality of Cretaceous Coals, Geological Society America Special Paper 267, 385-395.

18 Secretariat of the Antarctic Treaty, 1991.https://www.ats.aq/e/protocol.html

19 https://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:Arktik_T%C3%BCrk%C3%A7e_haritas%C4%B1.svg

20 http://arctic.ru/resources/

21 McKittrick, E., Coil, D., Higman, B., 2014. Arctic Coal. http://www.groundtruthtrekking.org/Issues/AlaskaCoal/WesternArcticCoalDeposits.html

22 Flores, R. M., Stricker, G. D., Scott, A., 2004. Kinney Alaska Coal Geology, Resources, and Coalbed Methane Potential. U.S. Geological Survey, Denver, Colorado 80225.

23 Stricker, G.D., 1991, Economic Alaskan coal deposits. In: Gluskoter, H.J., Rice, D.D., Taylor, R.B., (Editörler), Economic geology, U.S.: Boulder, Colorado, Geological Society of America, The geology of North America, Cilt 2, s. 591-602.

24 Chapman, R.M., ve Sable, E.G., 1960. Geology of the Utukok-Corwin region, northwestern Alaska: U.S. Geological Survey Professional Paper 303-C, 47-167.

25 Petersen, H. I., 2004. Coal facies studies in Denmark and Greenland. International Journal of Coal Geology 58, 53-59.

26 Henderson, G., Rosenkrantz, A., Schiener, E. J. 1976: Cretaceous-Tertiary sedimentary rocks of West Greenland. In Escher, A., Watt, W. S. (Editörler) Geology of Greenland, 340-362. Copenhagen: Geol. Surv. Greenland.

27 Frandsen, N., Shekhar, S. C., 1979. Coal in West Greenland. Report of Activities, 1979, Geological Survey of Denmark and Greenland.https://doi.org/10.34194/rapggu.v100.7695

28 Shekhar, S C, Frandsen, N, ve Thomsen, E., 1982.Coal on Nugssuaq, West Greenland.Denmark.https://www.osti.gov/etdeweb/biblio/8133458

29 Petersen, H.I., Øverland, J.A., Solbakk, T., Bojesen-Koefoed, J.A., Bjerager, M., 2013. Unusual resinite-rich coals found in northeastern Greenland and along the Norwegian coast: Petrographic and geochemical composition. International Journal of Coal Geology, 109?110, 58-76.https://doi.org/10.1016/j.coal.2013.02.001

30 Bustin, R. M., 1980. Tertiary Coal Resources, Eastern Arctic Archipelago. Arctic, 33, 38-49. https://www.jstor.org/stable/40509274

31 Ricketts, B.D., Embry, A.F., 1984. Summary of geology and resource potential of coal deposits in the Canadian Arctic Archipelago. Bull. Can. Petrol. Geol. 32, 359?371.

32 Goodarzi, F., Gentzis, T., 2018. Elemental concentration and organic petrology of unique liptinite-rich humic coal, canneloid shale, and cannel coal of Devonian age from Arctic Canada. Chemical Geology 485, 44-55. https://doi.org/10.1016/j.chemgeo.2018.03.035

33 Fowler, M. G., Goodarzi, F., Gentzis, T., Brooks, P. W., 1991. Hydrocarbon potential of Middle and Upper Devonian coals from Melville Island, Arctic Canada.Organic Geochemistry17, 681-694.https://doi.org/10.1016/0146-6380(91)90012-9

34 Kalkreuth, W.D., Riediger, C.L., McIntyre, D.J.,, Fowler, M.G., Marchioni, D., 1996. Petrological, palynological and geochemical characteristics of Eureka Sound Group coals (Stenkul Fiord, southern Ellesmere Island, Arctic Canada).International Journal of Coal Geology, 1996, 151-182.https://doi.org/10.1016/0166-5162(96)00005-5

35 Meyerhoff, A., 1983. Energy resources of Soviet arctic and subarctic regions. Cold Regions Science and Technology, 7, 89-166. https://doi.org/10.1016/0165-232X(83)90063-0

36 https://en.wikipedia.org/wiki/Vorkuta_mine_disaster

37 https://arctic.ru/resources/20160629/383649.html

38https://www.gem.wiki/VostokCoal_-_Dikson_coal_mine

39 Tabachkova, X., Prosekov, S, Sokolinskaya, N., 2020.Energy System Structure in Russian Arctic: Coal Production Forecast. InternationalJournal of Energy Economics and Policy, 10, 476-481. https://doi.org/10.32479/ijeep.9000

40 Golovin, G.S., Bychev, M.I., Moskalenko, T.V., Petrova, G.I., Mikheev, V.A., 2007. Coal Reserves of Republic of Sakha (Yakutia) and Principal Lines of Their Use. Solid Fuel Chemistry, 41, 65-70. https://doi.org/10.3103/S0361521907020012

41 Kus, J., Tolmacheva, T., Dolezych, M., Gaedicke, C., Franke, D., Brandes, C., Blumenberg, M., Piepjohn, K., Pletsch, T., 2015. Organic matter type, origin and thermal maturity of Paleozoic, Mesozoic and Cenozoic successions of the New Siberian Islands, eastern Russian Arctic. International Journal of Coal Geology, 152, 125-146.https://doi.org/10.1016/j.coal.2015.11.003

42 Batugina, N. S., Gavrilov, V.L., Tkach, S.M., 2021. Validation of local coal supply effectiveness in the hard-toreach Arctic zones in Yakutia. IOP Conf. Series: Earth and Environmental Science 773, 012065. doi:10.1088/1755-1315/773/1/012065

43 https://www.spitsbergen-svalbard.com/spitsbergen-information/history/mining.html

44 Harland, W. B., Pickton, C. A. G., Wriht, N. J. R., 1976. Some coal-bearing strata of Svalbard. In: Wright, N. J. R., Croxton, C. A., Smith, D. G., Cutbill, J. L., Henderson, W. S. (Editörler) Some coal-bearing strata of Svalbard.Norsk Polarinst Skr. 164, s. 7-23.http://hdl.handle.net/11250/174002

45 Cutbill, J. L., Henderson, W. G., Wright, N. J. R., 1976. The Billefjorden Group (Early Carboniferous) of Central Spitsbergen. In: Wright, N. J. R., Croxton, C. A., Smith, D. G., Cutbill, J. L., Henderson, W. S. (Editörler) Some coal-bearing strata of Svalbard.Norsk Polarinst Skr. 164, s. 57-87.http://hdl.handle.net/11250/174002

46 Klubov, B. A., 1964. Triassic rocks and oil prospects of Edgeøya (Spitsbergen Archipelago). Conference on Geol. Of Spitsbergen, Leningrad. Summary of Contributions (Editör: Sokolov, V. N.). 10-11 (In Russian).

47 Klubov, B.A., 1965. Basic features of the geological structure of Barentsøya. In: Sokolov, V. N. (Editör) Materials on the Geology of Spitsbergen, Inst. for Geology of the Arctic, Leningrad, s. 83-92 (Translated from the Russian and published by National Lending Library, Boston Spa, Yorks., 1970).

48 Hoel, A., 1929: The coal deposits and coal mining of Svalbard (Spitsbergen and Bear Island). Paper No. 6 (92 s.) in Skr. om Svalbard og Ishavet Nr. 1.

49 Horn, G., Orvin, A.K., 1928. Geology of Bear Island. Skr. Svalb. og Ishavet Nr. 15, 152 s.

50Croxton, C. A., Pickton, C. A. G, 1976. The Van Mijenfjorden Group (Tertiary) of South-West Nordenskiold Land, Spitsbergen. In: Wright, N. J. R., Croxton, C. A., Smith, D. G., Cutbill, J. L., Henderson, W. S. (Editörler) Some coal-bearing strata of Svalbard.Norsk Polarinst Skr. 164, s. 29-46.http://hdl.handle.net/11250/174002

51 Livshits, Yu. Ya., 1965. Palaeogene deposits of Nordenskiold Land, Vestspitsbergen. In: Sokolov, V. N. (Editör) Materials on the Geology of Spitsbergen, Inst. for Geology of the Arctic, Leningrad, s. 185-208. (Translated from the Russian and published by National Lending Library, Boston Spa, Yorks., 1970).

52 Livshits, Yu. Ya., 1974. Palaeogene deposits and the Platform structure of Svalbard. Norsk Polarinstitutt Skrifter Nr. 159.

53 Livshits, Yu. Ya., 1967. Tertiary deposits in the western part of the Spitsbergen archipelago, In: Sokolov, V. N. (Ed.) Materials on the Stratigraphy of Spitsbergen, Inst. For GeoI. Of Arctic, Leningrad. S. 185-204 (In Russian).

Görsel Kaynaklar

Şekil 1. http://dx.doi.org/10.3133/ofr20161031. ISSN: 2331-1258

Şekil 3. https://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:Arktik_T%C3%­BCrk%C3%A7e_haritas%C4%B1.svg

http://arctic.ru/resources/


Yazarlar