Yaşam Bilimleri

Kutup Ayısı


Lat. Ursus maritimus

İng. Polar Bear

Kuzey Kutup Bölgesi ile özdeşleşmiş bir tür olan kutup ayısı, en büyük ayı türüdür ve Kuzey Kutup ekosisteminin besin zincirinin en üstünde yer alan en büyük yırtıcıdır. Yaşamının büyük kısmını okyanus kıyılarında, suda veya deniz buzları sayesinde çoğunlukla okyanusun üzerinde geçiren bu türe Latince Ursus maritimus yani “deniz ayısı” adı verilmiştir.

Kutup ayısı uzun mesafeler kat etmek, avlanmak ve eş aramak için deniz buzlarına bağlı bir hayat sürer. Bu nedenle iklim değişikliği ve küresel ısınma, bunların doğrudan ve izlenebilir bir sonucu olarak deniz buzlarının erimesi, kutup ayısını doğrudan etkilemektedir. Kutup ayısı iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarının sembol türlerinden biri olmuştur.

Yetişkin erkek kutup ayısının ağırlığı 350 kg ile 700 kg arasında değişir. Boyu, arka ayakları üzerinde durduğunda 2,4 m ile 3 m arasıdır. Ortalama ağırlığı yaşadığı bölgelere göre farklılaşır. Örneğin, Beaufort Denizi civarında yaşayan bir erkek birey için ortalama ağırlık 450 kg olarak tespit edilmiştir.1 Yetişkin bir dişinin ağırlığı 150 kg ile 250 kg arasında değişir yani erkek bireyin yaklaşık yarısı kadardırlar. Ancak gebelik dönemindeki ağırlığı 500 kg’a kadar çıkabilmektedir. Kayıt altına alınmış en büyük kutup ayısının ağırlığı, Guinness Rekorlar Kitabı’na göre 1002 kg’dır.

En yakın akrabası boz ayıya kıyasla kutup ayısının daha uzun bir vücut yapısı ve daha uzun kafatası ve daha uzun burnu vardır. Büyük ayakları, ince buzda ve kar tabakasında yürürken ağırlığı dağıtarak denge, yüzerken de güçlü bir itme sağlar. Yetişkin bir kutup ayısında ayak uzunluğu 30 cm’ye kadar ulaşabilir. Kutup ayısının kürkü 10 cm’ye varan yağ dokusu ile soğuk havalara karşı etkili bir yalıtım sağlar. Derisi aslında tamamen siyahtır. Tüyleri, yoğun bir alt tabakadan ve şeffaf olduğu için beyaz görünümü veren koruyucu bir dış tabakadan oluşur. Diğer beyaz kürklü kutup hayvanlarının aksine (örneğin bkz. Arktik tilkisi) tüyleri yazları kamuflaj işlevi ile koyulaşmaz fakat yaşlandıkça tüylerinin beyazlığı sarıya çalmaya başlar. Erkek bireyin ön ayaklarında, 14 yaşına kadar, diğer tüylerine göre daha çok uzayan tüyler vardır. Bu tüylerin tıpkı aslanların yeleleri gibi dişileri cezbetmek için önemli bir işlev gördüğü düşünülmektedir.2

Koku alma duyusunun yetenekli bir avcı olmasında büyük payı vardır. 1,6 km kadar uzaktaki ve karın 1 metre derinliğindeki fokların kokusunu alabilir. Kutup ayısı yetenekli yüzücüdür. Günlerce suda kalarak hiç durmadan çok uzun mesafeler kat edebilir. 2008 yılında yapılan bir çalışmada, yetişkin bir dişi kutup ayısı verici ile uydu vasıtasıyla izlenmiştir. Bu kutup ayısı, Bering Denizi’nde 9 gün boyunca aralıksız yüzerek 700 km uzaktaki deniz buzuna ulaşmış, sonra aralıklarla yüzerek 1800 km daha mesafe kat etmiştir. Kutup ayısının bu yolculuk sırasında toplam vücut ağırlığının %22’sini kaybettiği saptanmıştır.3 Kutup ayısı iklim değişikliği sonucunda azalan deniz buzları arasında artan mesafeleri kat etme yeteneğine sahip olsa da bu yolculuklar çok fazla enerji harcamasına yol açmaktadır. Yine aynı çalışmada, annesine eşlik eden 1 yaşındaki bir yavru kutup ayısının uzun ve enerji gerektiren böyle bir yolculuğu tamamlayamadığı gözlemlenmiştir.3 Yüksek miktarda yağ içeren vücudu ile kolayca su üzerinde kalabilen kutup ayısı, büyük ön pençeleri ile köpekleme tarzında yüzer ve hızı saatte 10 km’ye kadar çıkabilir. Hantal bir yürüyüşü vardır; bu şekilde ortalama 5,6 km/saat hızla hareket eder. Ancak av peşinde koşarken hızı saatte 40 km’ye ulaşabilir.

Kutup ayısı, boz ayı gibi bölge korumacı bir tür değildir. Güçlü yırtıcı olması nedeniyle saldırgan bir tür olarak düşünülse de genellikle temkinlidir ve saldırmak yerine kaçmayı seçer. İnsanlarla etkileşimleri son derece sınırlı olduğundan insanlara karşı davranışları tahmin edilemezdir ve istisnai olsa da saldırdıkları, öldürdükleri ve yedikleri raporlanmıştır.

Yetişkin bir kutup ayısı genel olarak yalnız yaşar. Fakat kutup ayılarının kendi aralarında saatlerce, birbirlerine zarar vermeden oynadıkları da bilinmektedir. Kutup ayıları kendi aralarında çeşitli sesler çıkararak iletişim kurar. Dişi, yavrularıyla iletişim kurarken, yardım çağrısı gönderirken, gergin ve stresli olduğunda çeşitli iniltiler, hırıltılar ve mırıldanmalar şeklinde sesler çıkarır; yavrunun da annesini emerken mırıldanma benzeri sesleri kaydedilmiştir.4 Çıkardıkları sesler dışında başka bir iletişim yolları da bıraktıkları kokular aracılığıyla sağlanan kimyasal iletişimdir. Yolculuğunda ayaklarından salgıladığı güçlü koku ile diğer kutup ayılarına izlediği yolu bildirir; bu şekilde uçsuz bucaksız Arktik doğasında hem olası tür içi çatışmalardan kaçmaya hem de çiftleşme için karşı cinse yerini bildirmeye çalışır.5

Hayatta kalmak için bol miktarda yiyeceğe ve yağa ihtiyaç duyan kutup ayısı zamanının %50’sinden fazlasını yiyecek aramak için harcar. Ayı ailesinin en etçil üyesi olan bu canlının diyetinin büyük bir kısmını halkalı foklar (Pusa hispida) ve sakallı foklar (Erignathus barbatus) oluşturur. Fokların su altındayken hava solumak için buz tabakalarında delikler açması ve bu deliklere belirli aralıklarla yanaşmaları gerekir. Bu soluk alma delikleri, kutup ayısının fok avlamak için en çok pusuya yattığı yerdir. Keskin koku alma duyusu ile fok deliklerini tespit ettikten sonra yakınlarda pusuya yatıp avını bekler. Bu bekleyiş saatlerce sürebilir. Bir fok, soluk almak için deliğe yaklaştığında uzun ve güçlü ön kolları ile atılıp foku buz üzerine sürüklerler. Diğer fok avlama tekniği ise buz üzerinde dinlenen foklara sinsice yaklaşmaktır. Buz üzerindeki foka 90 metreye kadar yaklaşıp fark edilmezse kalan mesafeyi sürünerek kat eder. Mesafe 9 ile 12 metreye düştüğünde saldırıya geçer. Sık kullandığı başka bir yöntem ise dişi fokların kar tabakasında oluşturdukları doğum inlerine baskındır. En çok avladığı iki fok türü dışında kimi zaman Grönland foku (Pagophilus groenlandicus), liman foku (Phoca vitulina) ve balonlu fok (Cystophora cristata) gibi türlerle de beslenir. Avlarının boyutları, cinsiyetlerine ve yaş gruplarına göre değişir. Yetişkin bir erkek her zaman daha büyük avlara yönelir. Nadir de olsa kendi ağırlığının iki katından fazla ağırlıktaki morslara bile saldırdığı görülmüştür.6

Arktik ekosisteminin en ücra bölgelerine kadar yayılan yaşam alanı ve sürüler hâlinde yaşamıyor olması nedeniyle kutup ayısının popülasyonunu tahmin etmek zordur. Ayrıca kutup ayısının izlendiği saha çalışmaları da bölge şartları nedeniyle araştırmacıların güvenliğini zorlaştırmaktadır. Tüm bu zorluklara rağmen Uluslararası Doğa Koruma Birliği, 2015 yılında, küresel kutup ayısı popülasyonunun 22.000 ile 31.000 arasında olduğunu bildirmiştir. Yaşam alanlarının gittikçe daralması ve kirlenmesi sebebiyle Uluslararası Doğa Koruma Birliği’nin Kırmızı Listesinde “hassas” türler arasında sınıflandırılmıştır. Deniz buzlarına bağlı yaşamı düşünüldüğünde kutup ayısı için en büyük tehlike küresel iklim değişikliğidir. Ayrıca zehirli kirleticilerin doğal yaşam alanlarına ulaşması, Arktik bölgede artması beklenen gemi taşımacılığı, yer altı kaynakları arama ve çıkarma faaliyetleri ve kutup ayılarını izleme temalı turizm faaliyetleri de bu canlılar için risk oluşturmaktadır.


Kaynakça

1 Derocher, A. E. ve Ø. Wiig. (2002). Postnatal growth in body length and mass of polar bears (Ursus maritimus) at Svalbard. Journal of Zoology, 256(3), 343-349.

2 Derocher, A. E., Andersen, M. ve Ø.Wiig. (2005). Sexual dimorphism of polar bears. Journal of Mammalogy, 86(5), 895-901.

3 Durner, G. M., Whiteman, J. P., Harlow, H. J., Amstrup, S. C., Regehr, E. V. ve M. Ben-David. (2011). Consequences of long-distance swimming and travel over deep-water pack ice for a female polar bear during a year of extreme sea ice retreat. Polar Biology, 34(7), 975-984.

4 Derocher, A. E., Van Parijs, S. M. ve Ø. Wiig. (2010). Nursing vocalization of a polar bear cub. Ursus, 21(2), 189-191.

5 Owen, M. A., Swaisgood, R. R., Slocomb, C., Amstrup, S. C., Durner, G. M., Simac, K. ve A. P. Pessier. (2015). An experimental investigation of chemical communication in the polar bear. Journal of Zoology, 295(1), 36-43.

6 Derocher, A. E., Wiig, Ø. ve M. Andersen. (2002). Diet composition of polar bears in Svalbard and the western Barents Sea. Polar Biology, 25(6), 448-452.


Yazarlar