Hayriye ELBİ
İng. Psychological Benefits
Alışılmadık fiziksel ve sosyal çevre, iletişim sınırlılıkları, zaman baskısı altında çalışma, kutup bölgesinde çalışmayı farklı kılar ve ziyaretçilerini değiştirebilir. Kutuplara giden ekiplerle ilgili psikolojik, psikiyatrik çalışmaların çoğu olumsuz ve zorlayıcı deneyimlerden söz etse de polar bölgelere giden araştırmacılar genellikle dönüş sonrası olumlu etkilerden söz eder. Antonovsky 1979’da salutogenez (salutogenesis) kavramını ruhsal olgunlaşma, yaşamın anlamını kavramada gelişme algısı olarak tanımlamıştır. Bu olumlu etkiyi Palinkas ve Suedfeld iki ana grupta; doğanın hayranlık uyandıran özellikleri ve zorlukların üstesinden gelebilme, görevi başarıyla tamamlamanın gururu olarak anlatmışlardır.1 Kutup bölgelerine giden katılımcıların çoğu yeniden kutuplara gitmek istemiştir. Katılımcılar, kişisel gelişim ve yaşamı kavramada bu deneyimin etkisi ile bir ruhsal olgunlaşma, gelişme tanımlamıştır.2
Kutup seferleri katılımcılarının kişilik özellikleri oldukça ilgi çekmiştir. Kutup seferlerine katılan araştırmacıların birçoğunda hedefine çok bağlı olma, adanmışlık ve düşük stresli olma özellikleri tanımlanmıştır. Özellikle hedefe kilitlenme ve yaptığı işe odaklanma üzerinde durulmuştur. Katılımcı günlüklerinde, doğa güzelliği ve yapılan işe odaklanmanın etkisi ile yorgunluk, fiziksel rahatsızlık, ağrı gibi olumsuzlukları fark edememe, etrafın bir parçası gibi hissetme anlatılmıştır.3
Kutup ziyaretçilerinde hangi ruhsal özelliklerin sefer sonrası ruhsal olgunlaşma ve gelişme ile sonuçlandığı bu alanda çalışan ekiplerce araştırılmıştır. Kişilerin günlük yaşamlarındaki sosyal uyumları, aile ilişkileri, yaşam kalitelerini nasıl algıladıkları dönüş sonrası olumlu duygularla paralel bulunmuştur. Sefer öncesi alınan eğitimler ve yapılan hazırlıklar, olumlu duyguların gelişmesini arttırmıştır. Araştırmacıların kutupta bulunduğu süre içerisinde birey çatışmalarının yaşanma riskine karşı sefer öncesinde; deneyimi normalleştirme yeterli ön hazırlık, baş etme stratejileri geliştirme, grup üyelerine kişilere özelleştirilmiş eğitim verme, pozitivizm geliştirmede destek sağlama gibi çalışmalar yararlı bulunmuştur.
Kutup bölgelerine giden katılımcı ve görevlilerin değerlendirmelerinde yeni deneyime açıklık, strese dayanıklılık, kendi hedefine odaklanma dikkati çekerken Antarktika’da çalışan teknik ekipte kendi ilgi alanına odaklanma, sade, duygusal ilişkilerin az olduğu yaşama uyabilme ve uyum dikkat çekmiştir. Kutup ekipleri için sorumluluk sahibi, dürüst, uyumlu ve arkadaş canlısı olma ideal özellikler olarak tanımlanmıştır. Özellikle faydalı olma isteği ve olumlu bakış açısına sahip kişiler kutuplarda çalışmak için uygun kabul edilir.
Kutup gruplarında grubun büyüklüğü, yapısı, deneyimi, kültürü grubun arkadaşlık ilişkilerini ve grup bütünlüğünü etkiler. Antarktika gruplarında en yüksek stres faktörü olarak bireylerarası çatışma bildirilmiştir. Tüm seferler dikkate alındığında stres oluşturacak oranda çatışma, oldukça düşük oranda tanımlanmıştır. Zorlayıcı ortamlarda çalışan gruplar için grupta nasıl bir liderlik olduğu grubun hedeflerine odaklanması ve kaynaşması açısından önemlidir. İlk dönemde hedef odaklı, ilerleyen dönemlerde destekleyici liderlik, grup bütünlüğü ve verimli çalışma açısından daha yararlı bulunmuştur. Grup üyelerine göre en iyi lider, örnek olan, grup üyelerinin gereksinimlerini fark eden, rolleri ve sorumlulukları net olarak bildiren lider olarak tanımlanmıştır.4, 5
Yapılan araştırmalar kutuplarda farklı ve zor bir doğada araştırma yapmanın, kişinin kendi sınırlarını zorlaması ve gelişiminin bir parçası olduğunu göstermiştir. Kişi ve çevre etkileşiminin farklı boyutlarını yaşamanın yanı sıra bilinmeyen ve zor olanla başa çıkmanın, görevini başarmanın onuru salutojenetik bir gelişme olarak yansıyabilir.