Yer Bilimleri

Seward Yarımadası


İng. Seward Peninsula

Adını 1867’de Alaska’nın Rusya’dan satın alınması için pazarlık yapan A BD Dışişleri Bakanı William Henry Seward’dan (1801-1872) alan Seward Yarımadası, 1 Alaska’nın batısında Bering Boğazı’na doğru çıkıntı yapan, yaklaşık 330 km uzunluğunda, 145 km genişliğinde ve denizden ortalama yüksekliği 150 m olan bir yarımadadır (Şekil 1).2 Yarımadanın kuzeyinde Çukçi (Chuckhi) Denizi’ndeki Kotzebue Koyu ve güneyinde Bering Denizi’ndeki Norton Koyu bulunmaktadır. Seward Yarımadası’nın en kuzey kesiminde bulunan Espenberg Burnu, Kuzey Kutup Dairesi’nin içinde kalmaktadır.

Seward Yarımadası’nın en önemli yükseltileri, yarımadanın Doğu-Batı yönündeki genel doğrultusuna koşut uzanan Bendeleben Dağları (1137 m) ve Kigluaik Dağları’dır (Şekil 1). Yarımadanın 1437 m yüksekliğindeki en yüksek noktasına sahip Osborn Dağı, Kigluaik Dağları bünyesindedir. Kigluaik Dağları, yarımadada Pleyistosen’den kalan tek buzul alanlarına sahiptir.3 Seward Yarımadası’nın güneydoğusunda bulunan Darby Dağları ve kuzeydoğusunda yer alan Kiwalik Dağları ise yaklaşık Kuzey-Güney yönlü uzanmaktadır . Yarımadanın genel yüzey özellikleri kapsamında özellikle pingolar, buz kaması poligonları, çözülme gölleri ve soliflüksiyon lobları gibi yüzey oluşumları sergileyen permafrostların bulunduğu alanlar yaygındır.3 Kuzeyde Kotzebue Koyu’na doğru akan 93 km uzunluğundaki Kiwalik Nehri, güneyde Norton Koyu’na doğru akan 185 km uzunluğundaki Koyuk Nehri ve batıda Bering Boğazı’na doğru akan 153 km’lik Kuzitrin Nehri yarımadanın başlıca önemli akarsularıdır (Şekil 1).3

Seward Yarımadası’nın en kuzey kesimi büyük ölçüde kıyı ovası özelliğinde düşük rölyefe sahiptir ve permafrost oluşuklarına ev sahipliği yapar (Şekil 1).4 Bu bölgede plajlar, tuzlu su lagünleri ve tatlı su haliçlerinin yanı sıra dinamik bir bariyer sistemi ile karakterize edilen, 1, 6 km genişliğinde bir kıyı ovası vardır.3 Yarımadanın o rta ve güney kesimleri ise daha çok geç Proterozoyik ve erken Paleozoyik yaşlı bir kıta kenarının parçasına ait oldu ğunu gösteren metamorfik ve magmatik kayaçlar içer ir.4 Dahası bu kayaçlara Bering Boğazı’nın diğer yakasında, Çukotka (Chukotka/Chukchi) Yarımadası’nda da rastlandığından Bering Boğazı’nın her iki yakasının muhtemelen aynı kıta kenarının parçası olduğu değerlendirilmektedir.5 Mezozoyik’te yitim süreçleri ve ardından sıkışma kaynaklı deformasyon, bölgede yukarıda da değinilen, genel olarak Doğu-Batı uzanımlı orojenik yapıların gelişiminden sorumludur.4, 6 Seward Yarımadası’nın orta, doğu ve kuzey kesimlerinde, Oligosen’den Holosen’e kadar meydana gelen volkanik olaylar sırasında geniş plato bazaltları, cüruf konileri ve çok büyük maarlar oluşmuştur.4, 7, 8 Yarımadanın orta kesminde Bendeleben Dağları’nın kuzeyinde yer alan Imuruk Lav Platosu, yaşları 5 milyon yıldan 2000 yıl öncesine kadar uzanan farklı lav akışı evreleriyle oluşmuş geniş bir volkanik araziyi temsil etmektedir.3 Bu bölgede yaklaşık 80 km²’lik yüzey alanıyla Seward Yarımadası’nın en büyük tatlı su gölü olan Imuruk Gölü ve diğer bazı daha küçük göller bulunmaktadır (Şekil 1).

Yarımadanın en kuzey kesiminde bulunan Espenberg Maarları (Şekil 1), kalın permafrost üzerine bir dizi Pleyistosen yaşlı bazaltik püskürme ile oluşmuştur ve gezegenimizin bilinen en büyük dört maarını kapsamaktadır.9 Maarlar, daha yaşlı birimler içerisinde 300 m kadar derinliğe sahiptir ve çapları da 4 ila 8 km arasındadır; radyometrik tarihlendirme çalışmaları ve erozyon-sedimantasyon oranlarına ilişkin yaş tahminlerine göre yaklaşık 17, 5 ila 200 binyıl önce oluştukları değerlendirilmektedir.10, 11 Maarlar, cüruf konilerinden sonra en yaygın ikinci volkanik arazi şekli olsa da12 permafrostlar içerisinde meydana gelen patlamalar sonucu oluşan maarlara ilişkin daha önce hiçbir örnek belgelenmemiştir.9 Espenberg Maarları, belirli koşullar altında, lav ve permafrostun etkileşimini içeren patlamaların küçük kalderalar kadar büyük kraterler üretecek güçte olduğunu da göstermektedir.9

Jeomorfolojik, yapısal ve termal veriler, Seward Yarımadası’nda günümüzde de etkin olan deformasyonun erken Senozoyik’t e şekillenerek günümüze değin çalışan tektonik unsurlarca yönetildiğini göstermektedir.4 Bölgedeki genç volkanik etkinliklere ilişkin kanıtlar ve jeotermal alanların varlığı bölgenin etkinliği hakkında fikir veren diğer unsurlardır. Doğu-Batı uzanımlı Bendeleben ve Kigluaiks dağları çevresinde aktif normal fayların varlığı bilinmektedir.4, 6, 13, 14 Öte taraftan yarımadanın doğu kesiminde, güneyde Darby Dağları’nın önünden geçerek kuzeyde Kiwalik Dağları’nı içine alan Kuzey-Güney uzanımlı bir zon şeklindeki Kugruk Fay Zonu boyunca Tersiyer yaşlı ters faylanma olduğu rapor edilmiştir.4, 15

Kıyı kesimleri haricinde karasal iklime sahip Seward Yarımadası’nda iklim yazları soğuk ve rüzgârlı, genellikle kıyı boyunca yağışlı, iç kesimlerde ise genellikle daha sıcak ve daha kurudur ve ortalama sıcaklıklar 0-16 °C civarındadır.3 Sert geçen kış koşullarına sahip yarımadada -50 °C gibi uç değerler de görülmüş olmakla beraber kış için ortalama sıcaklıklar -20 °C ila -30 °C arasındadır.3 Çoğunluğu yaz aylarında düşen yağış kuzeyde ortalama 250 mm/yıl civarındayken güneyde 500 mm/yıl dır. Kar yağışı ise 1000 ila 1500 mm/yıl arasında değişmekte, yüksek dağlık kesimlerde 2500 mm/yıl olarak kaydedilmektedir.3

Son Buzul Maksimum döneminde deniz seviyesinde meydana gelen yaklaşık 100 m’lik düşüşün Alaska’da ki Seward Yarımadası ile Sibirya’da ki Çukotka Yarımadası arasında bugün Bering Boğazı (bk z. Bering Boğazı) olarak bilinen kesimde Bering Kara Köprüsü’nü oluşturduğu değerlendirilmektedir.3 Alaska yöresinde bulunan Asya kökenli Amerikan yerlisi toplulukların Holosen öncesinde bu kara köprüsü yoluyla Alaska’ya ulaştıkları görüşü Seward Yarımadası’nı insanlık tarihi açısından çok önemli bir bölge kılmaktadır.16 Nitekim Seward Yarımadası, kuzey kesiminde Bering Kara Köprüsü Ulusal Koruma Alanı ismi verilen bir bölgeye ev sahipliği yapmaktadır.3


Kaynakça

1 Palin, M., 2010. Full circle. Hachette UK.

2 Debolskiy, M. V., Nicolsky, D. J., Hock, R., Romanovsky, V. E., 2020. Modeling present and future permafrost distribution at the Seward Peninsula, Alaska. Journal of Geophysical Research: Earth Surface, 125(8), e2019JF005355.

3 Beringer, J., 2007. Seward Peninsula. In: Encyclopedia of Arctic, Ed: M. Nuttall. Routledge, s. 1887-1889.

4 Till, A.B., Dumoulin, J.A., Werdon, M.B., Bleick, H.A., 2011. Bedrock Geologic Map of the Seward Peninsula, Alaska, and Accompanying Conodont Data. Scientific Investigations Map 1331, USGS, 75 s .

5 Dumoulin, J.A., Harris, A.G., Gagiev, M., Bradley, D.C., ve Repetski, J.E., 2002, Lithostratigraphic, conodont, and other faunal links between lower Paleozoic strata in northern and central Alaska and northeastern Russia, in Miller, E.L., Grantz, A., and Klemperer, S.L., editörler, Tectonic evolution of the Bering Shelf-Chukchi Sea-Arctic margin and adjacent landmasses: Boulder, Colo., Geological Society of America Special Paper 360, s . 291?312.

6 McDannell, K. T., Toro, J., Hourigan, J. K., Harris, D., 2014. Thermochronologic constraints on Late Cretaceous to Cenozoic exhumation of the Bendeleben Mountains, Seward Peninsula, Alaska. Geochemistry, Geophysics, Geosystems, 15(10), 4009-4023.

7 Hopkins, D.M., Matthews, J.V., Wolfe, J.A., ve Silberman, M.L., 1971, A Pliocene flora and insect fauna from the Bering Strait region: Palaeogeography, Palaeoclimatology, Palaeoecology, Cilt 9, s . 211-231.

8 Turner, D.L., ve Swanson, S.E., 1981, Continental rifting-A new tectonic model for the central Seward Peninsula, in Wescott, E., ve Turner, D.L., editörler, Geothermal reconnaissance survey of the central Seward Peninsula, Alaska: University of Alaska, Geophysical Institute, Report prepared for the Division of Geothermal Energy of the U.S. Department of Energy, Report 284, s . 7-36.

9 Begét, J.E., Hopkins, D.M., Charron, S.D., 1996. The Largest Known Maars on Earth, Seward Peninsula, Northwest Alaska. Arctic, 49, 62-69.

10 Hopkins, D.M., 1988. The Espenberg Maars: A record of explosive volcanic activity in the Devil Mountain-Cape Espenberg area, Seward Peninsula, Alaska. In: Schaaf, J., ed. The Bering Land Bridge: An archeological survey. Nome, Alaska: U.S. Park Service. 188- 247.

11 Begét, J., Mason, O., Anderson, P., 1991. Age and extent of the ca. 3400 BP Aniakchak tephra. The Holocene 2:117-123.

12 Cas, R.A.F., Wright, J.V. 1987. Volcanic successions: Modern and ancient. London: Allen and Unwin. 528 s .

13Kaufman, D.S., 1985, Windy Creek and Crater Creek faults, Seward Peninsula, in Bartsch-Winkler, S., and Reed, K.M., eds., The United States Geological Survey in Alaska; accomplishments during 1983: U.S. Geological Survey Circular 945, p. 18-22.

14Plafker, G., Gilpin, L.M., and Lahr, J.C., 1994, Neotectonic map of Alaska, in Plafker, G., and Berg, H.C., eds., Geology of Alaska: Boulder, Colo., Geological Society of America, Geology of North America (GNA-G1), v. G-1, plate 12, scale 1:2, 500, 000.

15Retherford, R.M., Hinderman, T.K., Hawley, C.C., eds., 1986, Preliminary feasibility study of a coal mine at Chicago Creek: Alaska Division of Geological and Geophysical Surveys, Public-data File 86-25, 172 p., 2 sheets, scale 1:2, 400.

16West, F.H. (ed)., 1996. American beginnings: the prehistory and palaeoecology of Beringia. University of Chicago Press.

GÖRSEL KAYNAKLAR

Ryan, W.B.F., Carbotte, S.M., Coplan, J.O., O’Hara, S., Melkonian, A., Arko, R., Weissel, R.A., Ferrini, V., Goodwillie, A., Nitsche, F., Bonczkowski, J., Zemsky R., 2009. Global Multi-Resolution Topography synthesis, Geochem. Geophys. Geosyst., 10, Q03014, doi:10.1029/2008GC002332.


Yazarlar