İng. Injuries and poisoning with dangerous animals
Kutup bölgeleri aşırı soğuğun hüküm sürdüğü, izolasyon, rüzgârlar, buzullar, buzul yarıkları, durmadan değişen deniz buzları gibi tehlikeli doğa şartlarına sahip, çoğu insan için alışık olunmayan bir ortamdır.
İzlanda ve Grönland adaları yüzlerce yıl öncesinde keşfedilmiş olsa da diğer bölgelere ancak 1500’lü yılların sonlarına doğru keşif gezileri yapılmıştır. Kuzey Kutup Bölgesi’ne keşif seyahatlerinin ardından bilimsel ve doğal kaynakların kullanımına yönelik seyahatler başlamıştır. Son 50 yıldır da turizm amaçlı seyahatler sıklaşmıştır. Arktik bölgede yaşayan yerli halkın yanı sıra her yaştan turist de bölgeye gelmeye başlamıştır.
Antarktika’daki araştırmalar yaklaşık bir yüzyıldır devam etmektedir. Oradaki konaklama koşulları giderek iyileştirilmektedir. Kuzey Kutup Bölgesi’nin aksine Antarktika’da yaşayan bir halk olmamasına rağmen bilimsel araştırmalar ve turistik faaliyet nedeniyle, özellikle yaz mevsiminde Antarktika’da bulunan insanların sayısı giderek artmaktadır.
İnsan popülasyonundaki artış ile kutup bölgelerinde yaşayan hayvanların insanlarla teması da giderek artmaktadır. Bunun sonucunda çeşitli yaralanmalar ve zehirlenmeler görülebilmektedir. Hayvanlara bağlı yaralanmalar coğrafyaya göre değişiklik göstermektedir.
A. Kuzey Kutup Bölgesi ve Antarktika Arasındaki Farklar
Kuzey Kutup Bölgesi donmuş bir deniz ve hiçbir ağacın büyümediği donmuş bir kara parçasından oluşur. Antarktika Kıtası ise %98 buz tabakası, %2 kayalık bölgelerden oluşur. Kış aylarında buz tabakası oranı artar.
Antarktik-altı adalar da dâhil olmak üzere Antarktika’da karasal memeliler, sürüngenler veya amfibiler yoktur. Buna karşın insanların bölgeye gelişi tavşanlar, kediler, bazı böcek türleri, fareler gibi bazı yerel olmayan canlı türlerinin de gelişini sağlamıştır. Diğer yandan Antarktika anakarasının kayalık kıyıları ve açık deniz adaları, her bahar döneminde 100 milyondan fazla kuş için yuva alanıdır. Ayrıca balinalar, foklar, penguenler gibi deniz canlıları açısından da zengindir. Kuzey Kutup Bölgesinde ise penguenler yoktur ancak kuşlar, deniz memelileri (Beluca balinaları, orkalar, kutup ayıları, su samurları, deniz aslanları ve mors olarak da bilinen deniz aygırları) ve karada yaşayan memeli canlılar (tilki, karibu, ren geyiği, yaban sıçanı ve misk öküzü) vardır. Kuzey Kutup Bölgesi’nde köpek sürüleri de hâlâ bulunmaktadır.
B. Kutuplarda Hayvanların Sebep Olduğu Tıbbi Sorunlar
İnsanların hayvanlar tarafından yaralanması bir halk sağlığı sorunudur. Kutuplarda da coğrafyaya göre değişen tehlikeli canlılar tarafından yaralanmalar ve zehirlenmeler yaşanabilir.
Büyük deniz avcıları insanlar için ölümcül tehlike oluşturabilir. Kutup bölgelerinde temel olarak leopar fokları (Güney Kutup Bölgesi), kutup ayıları (Kuzey Kutup Bölgesi) ve katil balinalar (her iki bölge) bu grubu oluşturmaktadır. Katil balinaların bugüne dek insanlarda ölümle sonuçlanan bir etkileşimi kayıtlara geçmemiştir; ancak leopar foklarının Antarktika’da bir kişinin ölümüne sebep olduğu bildirilmiştir. Antarktika’da 2003 yılında bir deniz biyoloğu, şnorkelle yüzerken bir leopar foku tarafından sualtına sürüklenmiş ve boğulma nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Diğer yandan, leopar foklarının şişme botlara saldırdığı kaydedilmiştir. İnsanların leopar foklarıyla olan iletişimleri genellikle su içinde veya Antarktika’nın kıyı kesimlerinde olmaktadır. Muhtemelen en belirgin karşılaşmalar dalış aktiviteleri sırasında gerçekleşmektedir. Antarktika’daki insanlar ve leopar fokları arasındaki etkileşimin bulunulan ortama göre (kara, buz, su içerisi) değişik sonuçlar doğurduğu gözlenmiştir. İnsanların ve leopar foklarının buz üzerindeki etkileşimlerinde leopar foklarında avlanma davranışı; su içerisindeki etkileşimlerde ise merak olarak yorumlanan, kişinin etrafında yüzme davranışı görülmektedir. Leopar foklarının insanlara karşı buz üzerinde saldırgan davranışları birçok defa kaydedilmiştir. Bu durumun leopar foklarının, insanları penguenler gibi avlarıyla karıştırmalarına bağlı olabileceği öne sürülmüştür. Su içerisindeki etkileşimlerde ise bahsi geçen ölümlü olayın dışında başka bir saldırı benzeri davranış hiç bildirilmemiştir. Yine de nadir de olsa leopar foklarının insanlara karşı avlanma davranışlarının olabileceği göz ardı edilmemelidir. Benzer şekilde 1985 yılında bir leopar foku, bir araştırmacıyı bacağından ısırmış ve buzul üzerinden suya atmaya çalışmıştır. Antarktika’daki araştırmacılar buzul kenarlarında durmamaları gerektiği konusunda uyarılmaktadır. Leopar foklarının avlanma amacıyla buzul kenarlarındaki sularda pusuya yattıkları bilinmektedir.
Diğer yandan penguenler ve diğer bazı kuş türleri yumurtalarını savunma konusunda oldukça hassastır. İnsanların varlığı Antarktika’daki vahşi canlıların davranışlarını değiştirebileceği düşünülmektedir. Bazı kuşlarda, insanların varlığında kalp hızlarında ve stres hormonlarında artış olduğu gösterilmiştir. Özellikle Gentoo penguenleri ve güney dev denizkuşlarının insan varlığına oldukça hassas olduğu bildirilmiştir. En belirgin değişiklikler yuvalarına yaklaşılması durumunda olmaktadır.
Antarktika’da 2000 yılında diğer hayvanlar tarafından beş insanın yaralandığı bildirilmiştir. İlk vakada bir Adelie pengueni, yuvasının etrafında gezen bir araştırmacının bacaklarını gagalamış ve kanatlarıyla kişinin bacaklarını morartmıştır. Diğer olaylarda ise araştırmacılar Adelie pengueni, dev denizkuşu ve büyük korsan martıları tarafından ısırılmıştır.
Kutuplarda büyük avcılar ile temas sonucunda alınabilecek ısırık yaraları enfeksiyona sebep olabilir. Kuduz gibi hastalıklar mutlaka akılda bulundurulmalıdır. Kuzey Kutup Bölgesinin en tehlikeli avcısı kutup ayılarıdır. Çok nadir olsa da kutup ayıları tarafından insanlara saldırılar bildirilmiştir. Kutup ayıları nesneleri, renkleri ve hareketleri ile yorumlar. Bu nedenle en ufak bir kışkırtma, yırtıcı saldırısına sebep olabilmektedir. Kuzey Kutup bölgelerinde, özellikle kutup ayılarının bulunduğu bilinen bölgelerde çok dikkatli olunmalıdır. Önemli önlemlerden biri olarak, kutup ayılarının koku alma duyularıyla dikkatlerini çekebileceğinden yemeklerin taşınmasında uygun saklama kutuları kullanılmalıdır.
Kutup bölgelerinde canlılardan kaynaklanabilecek önemli bir tehlike de zehirlenmelerdir. Bazı hayvanların yiyecek amaçlı avlanması nedeniyle insanlarda birtakım zehirlenmeler veya enfeksiyöz hastalıklar görülebilir. Deniz aslanları, penguenler ve deniz kuşlarında bulunan çeşitli parazitler ve sistemik parazitlerin hastalıklara sebep olabileceği akılda bulundurulmalıdır.
Bir diğer konu ise kutup bölgelerindeki deniz canlılarının yenilmesinin getirebileceği tehlikelerdir. Bu şekilde insan vücuduna alınan bazı toksinler sinir sistemini etkileyen zehirlenmelere neden olabilir. Kutup bölgelerindeki deniz sularında bulunan bu toksinlerin deniz organizmalarında biriktiği ve yiyecek ağında bu organizmalarca taşındığı bilinmektedir. Sonuçta bu toksinler, insanlar tarafından tüketilen balıklar, kuşlar, kabuklu deniz canlıları gibi birçok deniz canlısının vücudunda birikir ve insanlarda hastalık oluşturur. Örneğin Antarktika sularında ve Alaska’daki memeli deniz canlılarında varlığı gösterilmiş olan domoik asit, insanlarda amnezik (hafıza kaybına yol açan) kabuklu deniz ürünleri zehirlenmesine yol açar. Diğer bir örnek de Alaska’dan bildirilmiş olan paralitik (felç edici) kabuklu deniz ürünleri zehirlenmesidir.
Uzak, buzlu ve sert yaşam koşullarına sahip olan kutup bölgeleri giderek daha fazla insanın ilgisini çekmekte ve keşif gezilerinin sayısı giderek artmaktadır. Bu keşifler esnasında kutup bölgelerindeki hayvanlarla etkileşimlerden mutlak surette kaçınmak imkânsız olacaktır. Bu etkileşimleri en doğru biçimde yönetebilmek, yaralanmalar ve zehirlenmeleri en aza indirmeye yardımcı olacaktır. Sonuç olarak bu eşsiz doğanın tehlikelerine karşı her zaman hazırlıklı olunmalıdır.